Türkiye'de yoğun olarak yaşanan ışık kirliliği nedeniyle, toplumdaki her dört kişiden biri hayatında bir kez bile Samanyolu'nu görmemiş.
Işık kirliliği yüzünden gençlerin gökyüzünü tanımadıklarını belirten TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Müdürü Zeki Aslan "Türkiye nüfusunun yüzde 25'i Samanyolu'nu hiç görmemiş. Gökyüzünü tanımayan gençler Venüs'ü, Jüpiter'i, ufo zannediyor" dedi.
Zeki Aslan, Antalya semalarının, turizm sezonuyla birlikte eğlence mekanlarının lazer gösterilerine sahne olmaya başlamasına da değinerek, lazer gösterilerinin ışık kirliliğinde önde gelen etmenlerden birisi olduğunu kaydetti. Aslan, ışık kirliliğini, ışığın yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış miktarda kullanılması olarak açıklarken, kirliliğin çeşitli açılardan değerlendirildiğine dikkat çekti. "Bunlardan ilki, enerjinin gereksiz kullanımıdır. Hesaplarımıza göre ülkemizde üretilen enerjinin yüzde 30'u boşa gidiyor." diyen Aslan, Türkiye'nin geçen yıl 13 trilyon lira karşılığındaki enerjiyi uzaya gönderdiğini belirtti. "Bu parayı bu yılki fiyatlarla düşünürseniz daha da büyük rakamlara ulaşırsınız" diyen Aslan, kirliliğin ikinci boyutunun trafikte yaşandığını belirterek, yanlış yöne verilmiş ışığın trafik kazalarına neden olabileceğini kaydetti.
Toplumun yüzde 75'i gökyüzünü tanımıyor
Zeki Aslan, ışık kirliliğinin en ciddi boyutunun gençler üzerinde yaşandığına dikkati çekti. Gökyüzü güzelliğinin giderek kaybolduğunu belirten Aslan, şöyle devam etti: "Bizim gençlerimiz, gökyüzünü bilmiyorlar, gezegenleri tanımıyorlar. Bilimsel araştırmalara göre, Türkiye'de nüfusun yüzde 25'i Samanyolu'nu hiç görmemiş. Aşağı yukarı yüzde 75'e varan kişi gökyüzündeki yıldızları tanımıyor. Gençlerimiz gökyüzünü tanımıyor, sonra da gazetelerde olmadık haberler görüyoruz, Venüs'ü, Jüpiter'i görüyorlar 'Ufo gördük' diyorlar. Türkiye'de en azından bazı karanlık bölgelerin bu anlamda korunması lazım."
Yaklaşık 10 yıldır ışık kirliliği üzerine çalıştıklarını anlatan Zeki Aslan, TÜBİTAK, İstanbul Teknik Üniversitesi Dış Aydınlatmacılık Uzmanları, Karayolları Genel Müdürlüğü, Türk Elektrik İşleri Etüt İdaresi, Türk Standartlar Enstitüsü'nden temsilcilerin de arasında bulunduğu bir komite kurduklarını söyledi.
Aslan, bu komitenin yasal bir hazırlık yaparak yönetmelik hazırladığını belirterek, şöyle dedi: "Bu komite, ışık kirliliğini önlemek için neler yapılabilir ne tür lambalar kullanılmalı, ne tür armatürler kullanılmalı gibi düşünceler üretti. Bunları da madde madde hazırladık ve Enerji Bakanlığı'na sunduk. Bunun yürürlüğe girmesini bekliyoruz. Eğer bu yönetmelik yürürlüğe girerse bir yaptırımı olacak ve yeni inşaatlarda, yapılaşmalarda, dış aydınlatmalarda bu kurallara uyulacak. Belki bu şekilde ışık kirliliğinin önüne geçebileceğiz."
Prof. Dr. Zeki Aslan, Antaly'daki lazer gösterilerinin Beydağları'nda bulunan Türkiye Ulusal Gözlemevi'ndeki cihazlara da zarar verdiğini kaydetti. Aslan, "Biz onların ticari çalışmalarına müdahale etmek istemiyoruz, ama onların da bizim bilimsel çalışmalarımıza engel olmamaları gerekiyor" diye konuştu.
Işık kirliliği yüzünden gençlerin gökyüzünü tanımadıklarını belirten TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Müdürü Zeki Aslan "Türkiye nüfusunun yüzde 25'i Samanyolu'nu hiç görmemiş. Gökyüzünü tanımayan gençler Venüs'ü, Jüpiter'i, ufo zannediyor" dedi.
Zeki Aslan, Antalya semalarının, turizm sezonuyla birlikte eğlence mekanlarının lazer gösterilerine sahne olmaya başlamasına da değinerek, lazer gösterilerinin ışık kirliliğinde önde gelen etmenlerden birisi olduğunu kaydetti. Aslan, ışık kirliliğini, ışığın yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış miktarda kullanılması olarak açıklarken, kirliliğin çeşitli açılardan değerlendirildiğine dikkat çekti. "Bunlardan ilki, enerjinin gereksiz kullanımıdır. Hesaplarımıza göre ülkemizde üretilen enerjinin yüzde 30'u boşa gidiyor." diyen Aslan, Türkiye'nin geçen yıl 13 trilyon lira karşılığındaki enerjiyi uzaya gönderdiğini belirtti. "Bu parayı bu yılki fiyatlarla düşünürseniz daha da büyük rakamlara ulaşırsınız" diyen Aslan, kirliliğin ikinci boyutunun trafikte yaşandığını belirterek, yanlış yöne verilmiş ışığın trafik kazalarına neden olabileceğini kaydetti.
Toplumun yüzde 75'i gökyüzünü tanımıyor
Zeki Aslan, ışık kirliliğinin en ciddi boyutunun gençler üzerinde yaşandığına dikkati çekti. Gökyüzü güzelliğinin giderek kaybolduğunu belirten Aslan, şöyle devam etti: "Bizim gençlerimiz, gökyüzünü bilmiyorlar, gezegenleri tanımıyorlar. Bilimsel araştırmalara göre, Türkiye'de nüfusun yüzde 25'i Samanyolu'nu hiç görmemiş. Aşağı yukarı yüzde 75'e varan kişi gökyüzündeki yıldızları tanımıyor. Gençlerimiz gökyüzünü tanımıyor, sonra da gazetelerde olmadık haberler görüyoruz, Venüs'ü, Jüpiter'i görüyorlar 'Ufo gördük' diyorlar. Türkiye'de en azından bazı karanlık bölgelerin bu anlamda korunması lazım."
Yaklaşık 10 yıldır ışık kirliliği üzerine çalıştıklarını anlatan Zeki Aslan, TÜBİTAK, İstanbul Teknik Üniversitesi Dış Aydınlatmacılık Uzmanları, Karayolları Genel Müdürlüğü, Türk Elektrik İşleri Etüt İdaresi, Türk Standartlar Enstitüsü'nden temsilcilerin de arasında bulunduğu bir komite kurduklarını söyledi.
Aslan, bu komitenin yasal bir hazırlık yaparak yönetmelik hazırladığını belirterek, şöyle dedi: "Bu komite, ışık kirliliğini önlemek için neler yapılabilir ne tür lambalar kullanılmalı, ne tür armatürler kullanılmalı gibi düşünceler üretti. Bunları da madde madde hazırladık ve Enerji Bakanlığı'na sunduk. Bunun yürürlüğe girmesini bekliyoruz. Eğer bu yönetmelik yürürlüğe girerse bir yaptırımı olacak ve yeni inşaatlarda, yapılaşmalarda, dış aydınlatmalarda bu kurallara uyulacak. Belki bu şekilde ışık kirliliğinin önüne geçebileceğiz."
Prof. Dr. Zeki Aslan, Antaly'daki lazer gösterilerinin Beydağları'nda bulunan Türkiye Ulusal Gözlemevi'ndeki cihazlara da zarar verdiğini kaydetti. Aslan, "Biz onların ticari çalışmalarına müdahale etmek istemiyoruz, ama onların da bizim bilimsel çalışmalarımıza engel olmamaları gerekiyor" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.