Şu ilâhî düstur ve ölçü ne kadar düşündürücü ve o kadar da ibret verici değil mi: "Kim O sonsuz rahmet sahibinin kaygısıyla hareket etmeyi terk eder ve meselelere tavuk karası bir bakışla yaklaşırsa, onu şeytan türünden birilerinin uydusu haline getiririz de. Artık o ötekinin yörüngesinden asla çıkamaz."
Türk siyasi hayatında mağdurları oynayarak,çok az görülmüş bir halk desteğini arkasına alarak iktidara yürüyen AKP varlık sebebini öz elleriyle boğmuş durumda şu anda maalesef.
Ağacın, kendisine acımasızca kıyan baltaya dediğini hepimiz biliyoruz: 'Sapı benden'.AKP hükümetinin açık bir delalet üzere olmasından ve sapmasından bahsediyoruz. Bu sapmanın ve delaletin nedenini AKP'liler nasıl izah ederler bilemeyiz ama AKP nicedir sonsuz rahmet sahibinin kaygısıyla hareket etmek yerine, başka kaygılarla hareket ediyor. Haklıdan, mazlumdan, ezilenden yana değil de, madden güçlü olanın, batılın yanında yer alıyor. Böyle yapanların başına neler geleceğini, dünya ve ahirette nasıl rezil-rüsva olacaklarını yazımızın başındaki ilâhî ölçüyle beyan ettik.
Bakınız AKP'li bir yazarın tespitleri nasıl da yerli yerinde: "AKP kararıyor. Git gide karası çok akı az hale gelmeye başladı. Kaç zaman sonra 'Kara Parti' olur, onu icraatları belirleyecek. Bu gidişat iyi değil. İstikamet müstakim değil.O'ndan el çekenden O da elini çeker . Felaket sizin O'ndan el çekmeniz değil, asıl felaket O'nun sizden el çekmesidir.
Kuran'ın Allah'a ve kendisine yabancılaşmış bir akıl için kullandığı ifadelerden biridir 'Allah'tan korkar gibi başkalarından korkmak'.
AKP'ye Allah'tan kork demekten başka elimden bir şey gelmez. Başka odaklardan Allah'tan korkar gibi korkuyor. Bunun iki zorunlu sonucu vardır: Birincisi, korktuğunuz özneleşir, siz nesneleşirsiniz. İkincisi korktuğunuz mutlaka başınıza gelir''.
Yazara katılmamak elde değil. AKP şu anda onu iktidara taşıyan güç ve kuvvetin emir eridir maalesef... Halk yararına bir çivi çakamamış ve çakamaz da. Şimdi bunu yaşıyor. Dilerseniz biraz da İzmirli yazarımız Atilla İlhan'a kulak verelim: "Türkiye elli seneden beri batılı politikaları uygulayan partileri tasfiye ediyor, onları barajın altına atıyor. Ve yerine aslında tanımadığı partileri getiriyor, belki değişik bir şeyler yaparlar diye. Acaba bu dindar yönlü bizi korur mu diyor oyunu ona veriyor. Ama hepsinde de hayal kırıklığına uğruyor. Emperyalizm bir ülkeyi ele geçirmek için partilerin tamamına yakınını satın alıyor. Bu yolla iktidara gelen parti de doğal olarak onun partisi oluyor. Şimdi bunu yaşıyoruz. Herkes seçimleri kazananlara bakıyor, o seçimleri kaybedenlere bakacaksınız. Bir dip dalgası geliyor ve bu dip dalgasının ciddi bir şekilde geldiğini görüyorlar şimdi...''
Evet tabandan gelen dip dalgasına dikkat diyor ve bu dip dalgasının işaret ettiği kurtarıcı partiyi bir sonraki yazımıza bırakıyoruz.
Adem BİRİNCİ
Türk siyasi hayatında mağdurları oynayarak,çok az görülmüş bir halk desteğini arkasına alarak iktidara yürüyen AKP varlık sebebini öz elleriyle boğmuş durumda şu anda maalesef.
Ağacın, kendisine acımasızca kıyan baltaya dediğini hepimiz biliyoruz: 'Sapı benden'.AKP hükümetinin açık bir delalet üzere olmasından ve sapmasından bahsediyoruz. Bu sapmanın ve delaletin nedenini AKP'liler nasıl izah ederler bilemeyiz ama AKP nicedir sonsuz rahmet sahibinin kaygısıyla hareket etmek yerine, başka kaygılarla hareket ediyor. Haklıdan, mazlumdan, ezilenden yana değil de, madden güçlü olanın, batılın yanında yer alıyor. Böyle yapanların başına neler geleceğini, dünya ve ahirette nasıl rezil-rüsva olacaklarını yazımızın başındaki ilâhî ölçüyle beyan ettik.
Bakınız AKP'li bir yazarın tespitleri nasıl da yerli yerinde: "AKP kararıyor. Git gide karası çok akı az hale gelmeye başladı. Kaç zaman sonra 'Kara Parti' olur, onu icraatları belirleyecek. Bu gidişat iyi değil. İstikamet müstakim değil.O'ndan el çekenden O da elini çeker . Felaket sizin O'ndan el çekmeniz değil, asıl felaket O'nun sizden el çekmesidir.
Kuran'ın Allah'a ve kendisine yabancılaşmış bir akıl için kullandığı ifadelerden biridir 'Allah'tan korkar gibi başkalarından korkmak'.
AKP'ye Allah'tan kork demekten başka elimden bir şey gelmez. Başka odaklardan Allah'tan korkar gibi korkuyor. Bunun iki zorunlu sonucu vardır: Birincisi, korktuğunuz özneleşir, siz nesneleşirsiniz. İkincisi korktuğunuz mutlaka başınıza gelir''.
Yazara katılmamak elde değil. AKP şu anda onu iktidara taşıyan güç ve kuvvetin emir eridir maalesef... Halk yararına bir çivi çakamamış ve çakamaz da. Şimdi bunu yaşıyor. Dilerseniz biraz da İzmirli yazarımız Atilla İlhan'a kulak verelim: "Türkiye elli seneden beri batılı politikaları uygulayan partileri tasfiye ediyor, onları barajın altına atıyor. Ve yerine aslında tanımadığı partileri getiriyor, belki değişik bir şeyler yaparlar diye. Acaba bu dindar yönlü bizi korur mu diyor oyunu ona veriyor. Ama hepsinde de hayal kırıklığına uğruyor. Emperyalizm bir ülkeyi ele geçirmek için partilerin tamamına yakınını satın alıyor. Bu yolla iktidara gelen parti de doğal olarak onun partisi oluyor. Şimdi bunu yaşıyoruz. Herkes seçimleri kazananlara bakıyor, o seçimleri kaybedenlere bakacaksınız. Bir dip dalgası geliyor ve bu dip dalgasının ciddi bir şekilde geldiğini görüyorlar şimdi...''
Evet tabandan gelen dip dalgasına dikkat diyor ve bu dip dalgasının işaret ettiği kurtarıcı partiyi bir sonraki yazımıza bırakıyoruz.
Adem BİRİNCİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012