ANALİZ: Recep BAHARGalatasaray, geçen hafta Nantes'tan 4 gol yiyen PSV karşısında ağır bir sahada, bardaktan boşanırcasına yağan bir yağmur altında gerçekten dişe diş, başa baş bir futbol sergiledi. Ortaya konulan futbol kalitesi açısından en azından hakkı beraberlik olan bir maçı; gerek defanstaki, gerekse de forvetteki bireysel beceriksizlikler sonucunda resmen PSV'ye hediye etti. Maçın son 20 dakikasında oyunu rakip alana yıktı ama maalesef sonuç alamadı. Yakalanan elverişli pozisyonları Ümit Karan, Hasan Şaş ve Sergen değerlendiremedi.
Ah Lucescu ah! Lazio maçında oyuna zamanında müdahale ederek takdir topladın, ama Hakan Ünsal'ın sağ kanatta Rommedahl karşısında buz gibi eridiğini gördüğün halde, onu 60. dakikaya kadar oyunda nasıl tuttun? Romen Hoca, oyuncu değişikliklerinden ikisini (Bülent Akın ve Vittoria) ikinci yarının hemen başında yapabilseydi, bu maçın sonucu kesinlikle bu olmazdı!
Etkili oyuncularını yitiren Cimbom'da alternatif taktikler sınırlı. Farklı taktik anlayışları sahada uygulamaya sokacak futbolcular açısından bu yıl zayıf. Mesela Galatasaray dünkü maçta yükü, sol kanadı Lazio maçında olduğu gibi koşu kulvarı olarak kullanan Hasan Şaş'ın üzerine yıktı. Bu yük dağıtılabilseydi, sonuç yine farklı olurdu ama Arif bu açığı kapatacak kapasitede değil şimdilik. Cimbom'un geliştirdiği tüm etkili ataklar, neredeyse Hasan Şaş'ın imzasını taşıyordu.
Sarı-Kırmızılılar, ilk yarıda en büyük sıkıntıyı Ümit Karan ile yaşadı. Cimbom'un gol ümidi, karşılaşmanın bu diliminde 6 kez ofsayda düştü. Eğer Ümit bulunduğu konumu rakip defans oyuncularının dizilişine göre ayarlayabilseydi, düştüğü 6 ofsayttan az 3'ü gol pozisyonuna dönüşebilirdi! Ama Ümit Bey, ilk yarıda hatalarından ders almak yerine, 'keçisini yitirmiş çoban' gibi oraya buraya bağırma yolunu seçti. Neyse ki maçın ikinci bölümünde aklını başına devşirdi, ofsayt sayısını ikiye indirdi; yakaladığı iki fırsattan birini gol yaptı. Ümit, aman dikkat!
Cimbom'un bir başka handikabı ise henüz formunu tutturamayan Hakan Ünsal'dı. İleri çıkmaya aşırı düşkün olan Hakan, markajına aldığı Rommedahl gibi hızlı ve etkili bir futbolcuyu sürekli kaçırdı. Bu aksaklık sayesinde, PSV ilk golü buldu. Nitekim Lucescu, Hakan'ı dışarı alıp yerine Vittoria'yı sokunca; bu oyuncu Rommedahl'a zıpkın gibi yapıştı ve onu pasifleştirdi. PSV'nın hocası bu durumda bu etkili oyuncusunu dışarı almak zorunda kaldı.
Sonuç olarak, Galatasaray önümüzdeki hafta Lazio İtalya'da 3-1'le ezip geçen Nantes ile oynayacak. Fırsatları PSV maçında olduğu gibi bu kadar ucuz harcayan bir Galatasaray, tabiri caizse fişek gibi futbol oynayan bir Nantes'i kolay kolay aşamaz. Cimbomlu futbolcular bu hafta içinde ayaklarını torna tesviye yaptırmalı. Çünkü o maçta kolay fırsat yakalayamayacaklar.
Ah Lucescu ah! Lazio maçında oyuna zamanında müdahale ederek takdir topladın, ama Hakan Ünsal'ın sağ kanatta Rommedahl karşısında buz gibi eridiğini gördüğün halde, onu 60. dakikaya kadar oyunda nasıl tuttun? Romen Hoca, oyuncu değişikliklerinden ikisini (Bülent Akın ve Vittoria) ikinci yarının hemen başında yapabilseydi, bu maçın sonucu kesinlikle bu olmazdı!
Etkili oyuncularını yitiren Cimbom'da alternatif taktikler sınırlı. Farklı taktik anlayışları sahada uygulamaya sokacak futbolcular açısından bu yıl zayıf. Mesela Galatasaray dünkü maçta yükü, sol kanadı Lazio maçında olduğu gibi koşu kulvarı olarak kullanan Hasan Şaş'ın üzerine yıktı. Bu yük dağıtılabilseydi, sonuç yine farklı olurdu ama Arif bu açığı kapatacak kapasitede değil şimdilik. Cimbom'un geliştirdiği tüm etkili ataklar, neredeyse Hasan Şaş'ın imzasını taşıyordu.
Sarı-Kırmızılılar, ilk yarıda en büyük sıkıntıyı Ümit Karan ile yaşadı. Cimbom'un gol ümidi, karşılaşmanın bu diliminde 6 kez ofsayda düştü. Eğer Ümit bulunduğu konumu rakip defans oyuncularının dizilişine göre ayarlayabilseydi, düştüğü 6 ofsayttan az 3'ü gol pozisyonuna dönüşebilirdi! Ama Ümit Bey, ilk yarıda hatalarından ders almak yerine, 'keçisini yitirmiş çoban' gibi oraya buraya bağırma yolunu seçti. Neyse ki maçın ikinci bölümünde aklını başına devşirdi, ofsayt sayısını ikiye indirdi; yakaladığı iki fırsattan birini gol yaptı. Ümit, aman dikkat!
Cimbom'un bir başka handikabı ise henüz formunu tutturamayan Hakan Ünsal'dı. İleri çıkmaya aşırı düşkün olan Hakan, markajına aldığı Rommedahl gibi hızlı ve etkili bir futbolcuyu sürekli kaçırdı. Bu aksaklık sayesinde, PSV ilk golü buldu. Nitekim Lucescu, Hakan'ı dışarı alıp yerine Vittoria'yı sokunca; bu oyuncu Rommedahl'a zıpkın gibi yapıştı ve onu pasifleştirdi. PSV'nın hocası bu durumda bu etkili oyuncusunu dışarı almak zorunda kaldı.
Sonuç olarak, Galatasaray önümüzdeki hafta Lazio İtalya'da 3-1'le ezip geçen Nantes ile oynayacak. Fırsatları PSV maçında olduğu gibi bu kadar ucuz harcayan bir Galatasaray, tabiri caizse fişek gibi futbol oynayan bir Nantes'i kolay kolay aşamaz. Cimbomlu futbolcular bu hafta içinde ayaklarını torna tesviye yaptırmalı. Çünkü o maçta kolay fırsat yakalayamayacaklar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.