Ülkemizde AB ile müzakerelere başlamanın sarhoşluğu devam ederken, yabancı basın madalyonun gerçek yüzünü göstermeye başladı.Yabancı basının yorumlarına geçmeden önce AB şakşakçısı olan basınımızın 3 Ekim için attıkları manşetlere bir bakalım:Hürriyet: "Viyana Valsi"Milliyet: "Yeni Avrupa Yeni Türkiye"Sabah: "Avrupa'nın Ayyıldızı"Bugün: "Direndik, Kazandık"Yeni Şafak: "İşte Bu Kadar"Posta: "Atam Rahat Uyu"Radikal: "Yolculuk Başladı"Vatan: "Direndik, Kazandık"Akşam: "Dimdik durduk, kazandık"Güneş: "AB kilidini üç kadın açtı"Evet, basınımız müzakerelerin başlamasını övgülerle bahsederek, milletimizin gerçekleri görmesini bir nebze engellemiş oldu.Türk basınında, gerçeği sadece bugün değil, kurulduğundan bu yana aktarmaya çalışan, ülkemizin ve milletimizin milli menfaatleri doğrultusunda yayın yapmaya çalışan gazetemiz Yeni Mesaj ise 3 Ekim ile başlayan süreç için "Aslan Kafese Kondu" ve Türkiye'yi sıkıntı basacak" manşetlerini attı. 3 Ekim ile başlayan müzakere sürecinde ülkemizin karşılaşacağı problemleri bir bir sıraladı. Gerçekleri ve sadece gerçekleri yazdı. Şimdi de yabancı basının 3 Ekim'e bakışını aktaralım:İngiliz Guardian gazetesi: "Türkiye'nin üye olabilmesi için tüm üyeleri tatmin etmesi gerekecek. Herhangi bir ülke herhangi bir gerekçeyle müzakereleri derhal durdurulabilir", "Ankara AB'nin istediği her şeyi yapsa bile müzakerelerin sonunda karşısında referandum yapacağını açıklayan Fransa ve Avusturya'yı bulacak"İngiliz Times gazetesi: "müzakerelerde her bölümün kapanması sürecinde bütün AB ülkelerinin veto hakkı vardır, Avusturya ve Kıbrıs Rum Kesimi bu veto silahını kullanabilir"International Herald Tribune gazetesi, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun "Türkiye, Avrupa vatandaşlarının kalbini ve zihnini kazanmalı, çünkü Türkiye'nin üyeliğine karar verecek olan onlar" sözlerini öne çıkardı. Gazete, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın da "Türkiye'nin AB'ye girebilmesi için büyük bir kültürel devrim geçirmesi gerekir. Bunu başarabilir mi? Umuyorum ama emin değilim" sözlerini aktardı.İngiliz Independent gazetesi: "Avrupa Komisyonu yetkilileri, kadın hakları, ifade özgürlüğü ve gayrimüslim azınlıklar konusunda Ankara'ya baskıya hazırlanıyor"Die Presse (Avusturya) gazetesi, "Avusturya, Türkiye üzerinden girdiği savaşta -Hırvatistan'la alakalı olarak- mutlak bir zafer kazandı""Kimin dediği çıkar" derseniz, tabii ki, "tiyatroyu oynayan figüranların dediği değil, tiyatronun yazarlarınki" derim.Yunan Dışişleri Bakanı, alacağını aldığı için veto etmediğini ifade ediyor. Sizce ne aldı, kendisine ne vaatlerde bulunuldu? Chirac, Türkiye'nin AB şartlarını yerine getirmesi için kültürel devrim geçirmesinden bahsediyor. Yani AB sürecinde bizi biz yapan bütün kültürel, milli değerlerimizi değiştireceğimiz ve sonucunda Türk kimliğinin kalmayacağı açık ve net ortada. AB komisyonu Başkanı Barroso'nun ifadesini önemine binaen tekrar etmek istiyorum: ""Türkiye, Avrupa vatandaşlarının kalbini ve zihnini kazanmalı, çünkü Türkiye'nin üyeliğine karar verecek olan onlar".TRT'de pazar günü yayınlanan "Gezelim Görelim" programında Paris'te bulunan Anadolu Kültür Merkezi'ne uğranıyor. Programın sunucusu, bu merkezin başkanlığını yapan Demir Fitrat Önger'in Fransız eşine "Fransızlar Türkiye'ye neden karşı?" diye soruyor. Bayan Önger'in verdiği cevabı not almalısınız:"Sebeplerden biri de Türkiye'nin Sevr Antlaşması'nı kabul etmemesidir. Bazı Fransızlar Mustafa Kemal'in Sevr Antlaşması'nı yırtıp atmasını hâlâ hazmedemiyor."Şimdi size soruyorum, hala Lozan'ın, Çanakkale'nin, Viyana'nın, Dumlupınar'ın sancısını ve kinini yaşayan bir Batı toplumunun "kalbini ve zihnini kazanmak" nasıl olur? Bu dedelerimizin şehit kanlarına ihanet değil midir? Tarihe baktığımızda haklı olan biziz, haksız olan, işgal eden onlar. Ve biz kalkacağız tarihimize ihanet ederek, geçmişimizden dolayı özür dileyeceğiz. Türk milleti tarihin hiçbir döneminde bu kadar küçük düşürülmedi.Yaptığı yorum ve değerlendirmelerle hep haklı çıkan, üstün öngörü sahibi BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a son sözü verelim:"AB; 5 bin yıllık Türk tarihinin, 15 asırlık İslam medeniyetimizin ve 80 yıllık laik demokratik cumhuriyetimizin haçlı mezarlığına gömülmesidir. Milli egemenliğimizin yabancılara devredilmesidir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025