Gel! Talimatlarımız var...

Reyhanlı yanıyor...
Kan gölüne dönen ilçeden
haber yayını yasak!
Kayıplar 70’e çıkabilir,
yaralılar çok ağır...
Detay yok, olay büyük,
bilgi sınırlı...
Başbakan yolcu,
dönüşte uğrayacak.
İşi var; yoğun,
ABD’ye gidiyor.
Aksatmaya gelmez.
Millet mi?
Ha o bekler,
çabuk unutur!
Kadirşinastır, halden anlar.
***
“Ne var bunda canım”
dersen,
derim ki:
Ateş, ocağına düştü mü hiç senin!
Yüreğin yandı mı!
Ciğerin kavruldu mu hiç!
Caddeye çıkan bebeğin
küçük kızın
parçalandı mı?
Bu halde bile,
Reyhanlı’ya gitmeden
ABD’ye gideni
sakın unutma
ey millet!
Ve niye gittiğini de…
***
Talimatlar tazelenecek!
Bir:
“Suriye bir türlü düşmüyor,
artık girin!
Geç kaldınız!”
İki:
“Oslo’da ‘akil’ liboşları önerdik
ama milleti hesaplayamadık
daha çok üstüne gidin!”
Üç:
“Rusya’ya tamamen sırtını dön!
Siz-biz-İsrail
Esad’ı bitirelim!”
Dört:
“Anayasayı tarifimize göre hazırla!
Apo’ya cephe alma;
barışın bir ayağında
onu daima göster!
Seneye Nobel ikinize!”
Beş:
“Biliyorsun,
seni uzun zamandır destekliyoruz.
Arada bir numaradan efeleniyorsun,
Biliyoruz.
Fazla ileri gitme!
Gaz alayım derken,
gaz çıkarma!”
***
Altı:
“Söz dinlersen
başkan yaparız seni
Bakarsın...
Belli mi olur...
Bir de şu bizim
Salya-Sümüksporla
iyi geçinin!
Arayı bulun...
Vazifeniz bir…
Zırıltı istemiyoruz...
An-la-dın-mı!”
“Evet efendim!”
***
“Yoo, dinlemezsen
Sen bilirsin!
Arkadaşın Zapsu’nun dediği gibi;
Elimiz sifonun üstünde...”
***
Göreceksiniz aziz millet,
göreceğiz...
Talimatlar böyle...
Nerden mi biliyorum...
Sabredin film yakında
dönüşte
Türkiye sahnelerinde...