Aydınlı bir arkadaşımdan dinlemiştim: Yunan İzmir'e çıktığında rahmetli ninesi dedesine demiş ki; "Efendi gâvur İzmir'e çıktı. Ne yapacağız?" Bey pek dikkate almamış? Biraz zaman geçmiş, bu defa Yunan Aydın'ı işgal etmiş. Nine; "Bey gâvur vilayete çıktı, ne yapacağız?" demiş. Bey yine oralı değil? İşgal ilçeye yayılmış, dedede ses seda yok? En sonunda düşmanın köye doğru yola çıktığı duyulunca nine; "Bey demiş gâvur köyü basmaya geliyor. Ne yapacağız?""Hanım" demiş, "Uzat oradan çifteyi!"Geçtiğimiz günlerde 30 Ağustos Zafer bayramını kutladık. Bu zafer Malazgirt zaferindekinden biraz farklıdır. Birinde Anadolu'nun bağrına kadar giren düşmandan kurtulduk, diğerinde ise Anadolu'nun kapılarını açtık? Bir tarafta İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan ?kısaca Haçlı- ordusuna karşı yaptığımız nefsi müdafaa, diğer tarafta iki yüz elli bin kişilik Bizans ordusuna karşı elli bin kişilik Müslüman-Türk'ün zaferi?İki zafer de birbirinden yüce ama insan sormadan edemiyor; Yunan Eskişehir'e dayanana kadar milletçe niye zamanında uyanamadık? Neden Kurtuluş Savaşı vermek zorunda kaldık? Sorunun tabi ki tarihi açıdan, ekonomik yönden, jeo-politik yönden cevapları vardır ama fert bazında cevabı galiba yukarıdaki satırlarda saklı?Bir ülke bütün unsurlarıyla iflas ederken o ülkenin bireylerinin düşmanı kapılarında görmeden önce yapabilecekleri şeyler olmalıdır. Vaziyetin vahametini teşhis geciktikçe, bedeli ağırlaşır. Nitekim öyle olmuştur. Düşman milletin can evine girince son çare olarak millet Gazi Paşa'yla ayağa kalkmıştır. Ama binlerce şehit pahasına?Gelelim günümüze? Zaman geçiyor ama devir değişmiyor, sanki dejavu yaşıyoruz. Dün bizi işgale gelenler yine işgale hazırlanıyorlar. Yalnız bunu yeni yöntemlerle icra ediyorlar. Amaç yine istila fakat yılan gömlek değiştiriyor? Bunun farkına varıp, memleket insanımıza diyoruz ki; İslam âleminde BOP projesi hayata geçiriliyor, oyun 22 İslam ülkesini işgal oyunudur. Son halka da Türkiye'dir. Düşman taarruz ediyor, Müslüman ülkeler bölünüyor, uyanalım! Hacı amca diyor ki; "Düşman nerede? Ben düşman göremiyorum." Biz de diyoruz ki "Düşmanı gördüğünde zaten konuşmamıza gerek yok!" Mesele olacakları önceden fark etmek? Zamanında iman etmeyen Firavun'un imanı nasıl onu kurtaramadıysa, vaktinde düşmanını tanımayan Müslüman'ın basireti de vatanı kurtaramaz.Amca anlamıyor, yine soruyor; "Düşman nerede?"Velhasıl biz düşmanı kapımıza gelene, gözümüzle görene kadar tanımıyoruz?Gayba iman eden bir milletin fertlerinin sadece gördüklerine inanmaları ne kadar acı!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mehmet Maruf / diğer yazıları
- Akrep kıskacı / 05.12.2019
- NATO "güvenilir" midir? / 15.10.2015
- Düşmanı tanımak / 19.01.2014
- Ajax Operasyonu-II / 14.01.2014
- Ajax Operasyonu-I / 13.01.2014
- Ali Napolyon, Hacı Wilhelm ve diğerleri / 30.11.2013
- Batı bizden korkar mı? / 23.11.2013
- Biz ancak bize benzeriz / 17.11.2013
- Biz kimiz? / 14.11.2013
- Bin yıllık korku / 10.09.2013
- NATO "güvenilir" midir? / 15.10.2015
- Düşmanı tanımak / 19.01.2014
- Ajax Operasyonu-II / 14.01.2014
- Ajax Operasyonu-I / 13.01.2014
- Ali Napolyon, Hacı Wilhelm ve diğerleri / 30.11.2013
- Batı bizden korkar mı? / 23.11.2013
- Biz ancak bize benzeriz / 17.11.2013
- Biz kimiz? / 14.11.2013
- Bin yıllık korku / 10.09.2013