FETÖ, 'himmet' parasını sorgulayanı dışlamış
Kayseri'deki FETÖ iddianamesinde, esnaf ve iş adamlarından örgüte hangi yollarla himmet ve burs toplandığına ilişkin bilgiler de yer aldı. Buna göre FETÖ, 'yardımların akıbetini sorgulayan iş adamları'nı dışlamış
30.10.2016 00:00:00
Fetullahçı Terör Örgütünce (FETÖ), yaptıkları yardımların akıbetini sorgulayan esnaf ve iş adamlarının dışlandığı, ekonomik durumu bozulanlarla irtibatın kesildiği, Maliye'deki örgüt üyelerince kesilen usulsüz vergi cezalarının silinmesi ya da düşürülmesi karşılığında burs ya da yüklü miktarlarda himmet talep edilerek örgüte finansman sağlandığı, Kayseri'deki FETÖ iddianamesinde tanık ifadeleriyle belirlendi. FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında aralarında iş adamları Hacı, Memduh ve Şükrü Boydak, Hamdi Kınaş ve Halit Gazezoğlu, eski ÖSYM Başkanı Ali Demir ile örgütün "il imamı" Sıtkı Baş'ın da bulunduğu 68 sanık hakkında, "Anayasayı ihlal, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini düşürmeye teşebbüs, silahlı terör örgütü yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, hizmet sebebiyle emniyete suistimal, ÖSYM Kanunu ile Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlamasıyla dava açılmıştı. Sanıklar hakkında 2014 ve 2015'te açılan çeşitli soruşturmalara ait dosyalar da bu dava çatısı altında birleştirildi. Bu kapsamda hazırlanan iddianamede, esnaf ve iş adamlarından himmet toplanmasına ilişkin soruşturmanın detayları da paylaşıldı.
Esnafa baskı uygulamışlar
Mağdurlardan Ö.F.B. ifadesinde 2000'li yıllardan itibaren "Fetullah Gülen cemaati"nin toplantılarına katıldığını, bu toplantılara Halit Gazezoğlu'nun yanı sıra Mehmet Yıldız ve dönemin 'il imamı' Mehmet Kocatürk'ün de katıldığını belirtti. Genelde birkaç toplantıdan sonra bağış ve yardım konularının açıldığını dile getiren Ö.F.B, şu bilgileri verdi:
"O dönem cami yaptırdığım için yardım yapamayacağımı, faizi ve NT isimli kırtasiyede açık yayınlar satılmasını eleştirdiğim için dışlandım. Bu nedenle ben de cemaatle olan irtibatımı kestim. 2005 yılında kayınbabam hacca gittiği için kendisine ait kesimhaneye kayınbiraderim ile baktık. Kurban Bayramı'nda kesimhaneye gelen cemaate bağlı öğrencilerle izinsiz deri toplamaları nedeniyle münakaşa ettik. Bu olaydan sonra cemaatin ilimizdeki ağabeylerinden Mehmet Çetin ve Mehmet Fındık yanlarında bir kişiyle daha kesimhaneye gelerek öğrencilere izin vermememiz dolayısıyla bizimle tartıştılar ve 'zorla alırız' şeklinde sözler sarf ettiler."
Emniyet'i devreye sokmuşlar
Ö.F.B, kendisinin o dönem Kayseri'nin tüm sarraflarına toptan altın sattığını, yıllık 18 milyon lira cirosu olduğunu vurgulayarak, bu olay sonrası kayınbiraderi hakkında altın kaçakçılığı yaptığı suçlamasıyla soruşturma açıldığını söyledi. Hem kayınbiraderinin hem de kendisinin ikamet ve iş yerinde aramalar yapıldığını, iş yerlerindeki altınlara el konulduğunu ancak yapılan inceleme sonrası altınların tekrar iade edildiğini anlatan Ö.F.B, "İkametimde fazla mermi bulundurduğum gerekçesiyle tutuklandım ve iki gün sonra serbest bırakıldım. Hakkımda yapılan karalama operasyonu nedeniyle ticari itibarım zedelendi. Hakkımda hayvan, silah ve insan kaçakçılığı yaptığım iddiasıyla soruşturma açıldı ancak açılan kamu davalarından beraat ettim. Bu süreçte maliye tarafından da hesaplarımızda inceleme yapıldı. Kayınbiraderime vergi incelemesi neticesi 12 milyon lira ceza yazıldı. Mehmet Fındık, bu incelemede bilirkişi olarak görevlendirildi. Bu kişinin kayınbiraderime '50 tane burs verirsen bu olayı düzeltiriz' dediğini duydum" ifadelerini kullandı.
Sınav sorularını FETÖ yurtlarına dağıtmışlar
"Ayaz" kod adlı gizli tanık ise ifadesinde, şüphelilerden Mehmet Fındık'ın muhasebe bürosunda 1993'te stajyer olarak işe başladığını ve 2010'a kadar çalıştığını anlattı. Mehmet Fındık'ın, FETÖ'nün Kayseri yapılanmasında maliye, emniyet ve himmetten sorumlu kişi olduğunu ifade eden tanık, şu bilgileri verdi: "1993 yılında Mehmet Fındık'ın yanında çalışırken polislik sınavına girmek istedim. Sınav öncesinde Mehmet Fındık'ın yönlendirmesiyle Ankara'ya giderek bu yapı bünyesindeki Samanyolu Koleji yetkilisinden 150-200 sayfalık soru alarak Kayseri'ye getirdim ve kendisine teslim ettim. Bu soruların da son iki yılda sınavda çıkan ve yeni çıkacak sorulardan oluştuğunu gördüm. Mehmet Fındık bu soruları çoğaltarak bana verdi, Keykubat ve Milenyum öğrenci yurtları ile ismini hatırlamadığım iki ayrı yurda daha gönderdi. 1993 yılı nisan veya mayıs ayında girmiş olduğum polis okulu sınavında bana verilen sorulardan 20-30 tanesi çıktı ancak sınavı kazanamadım."
Esnafa baskı uygulamışlar
Mağdurlardan Ö.F.B. ifadesinde 2000'li yıllardan itibaren "Fetullah Gülen cemaati"nin toplantılarına katıldığını, bu toplantılara Halit Gazezoğlu'nun yanı sıra Mehmet Yıldız ve dönemin 'il imamı' Mehmet Kocatürk'ün de katıldığını belirtti. Genelde birkaç toplantıdan sonra bağış ve yardım konularının açıldığını dile getiren Ö.F.B, şu bilgileri verdi:
"O dönem cami yaptırdığım için yardım yapamayacağımı, faizi ve NT isimli kırtasiyede açık yayınlar satılmasını eleştirdiğim için dışlandım. Bu nedenle ben de cemaatle olan irtibatımı kestim. 2005 yılında kayınbabam hacca gittiği için kendisine ait kesimhaneye kayınbiraderim ile baktık. Kurban Bayramı'nda kesimhaneye gelen cemaate bağlı öğrencilerle izinsiz deri toplamaları nedeniyle münakaşa ettik. Bu olaydan sonra cemaatin ilimizdeki ağabeylerinden Mehmet Çetin ve Mehmet Fındık yanlarında bir kişiyle daha kesimhaneye gelerek öğrencilere izin vermememiz dolayısıyla bizimle tartıştılar ve 'zorla alırız' şeklinde sözler sarf ettiler."
Emniyet'i devreye sokmuşlar
Ö.F.B, kendisinin o dönem Kayseri'nin tüm sarraflarına toptan altın sattığını, yıllık 18 milyon lira cirosu olduğunu vurgulayarak, bu olay sonrası kayınbiraderi hakkında altın kaçakçılığı yaptığı suçlamasıyla soruşturma açıldığını söyledi. Hem kayınbiraderinin hem de kendisinin ikamet ve iş yerinde aramalar yapıldığını, iş yerlerindeki altınlara el konulduğunu ancak yapılan inceleme sonrası altınların tekrar iade edildiğini anlatan Ö.F.B, "İkametimde fazla mermi bulundurduğum gerekçesiyle tutuklandım ve iki gün sonra serbest bırakıldım. Hakkımda yapılan karalama operasyonu nedeniyle ticari itibarım zedelendi. Hakkımda hayvan, silah ve insan kaçakçılığı yaptığım iddiasıyla soruşturma açıldı ancak açılan kamu davalarından beraat ettim. Bu süreçte maliye tarafından da hesaplarımızda inceleme yapıldı. Kayınbiraderime vergi incelemesi neticesi 12 milyon lira ceza yazıldı. Mehmet Fındık, bu incelemede bilirkişi olarak görevlendirildi. Bu kişinin kayınbiraderime '50 tane burs verirsen bu olayı düzeltiriz' dediğini duydum" ifadelerini kullandı.
Sınav sorularını FETÖ yurtlarına dağıtmışlar
"Ayaz" kod adlı gizli tanık ise ifadesinde, şüphelilerden Mehmet Fındık'ın muhasebe bürosunda 1993'te stajyer olarak işe başladığını ve 2010'a kadar çalıştığını anlattı. Mehmet Fındık'ın, FETÖ'nün Kayseri yapılanmasında maliye, emniyet ve himmetten sorumlu kişi olduğunu ifade eden tanık, şu bilgileri verdi: "1993 yılında Mehmet Fındık'ın yanında çalışırken polislik sınavına girmek istedim. Sınav öncesinde Mehmet Fındık'ın yönlendirmesiyle Ankara'ya giderek bu yapı bünyesindeki Samanyolu Koleji yetkilisinden 150-200 sayfalık soru alarak Kayseri'ye getirdim ve kendisine teslim ettim. Bu soruların da son iki yılda sınavda çıkan ve yeni çıkacak sorulardan oluştuğunu gördüm. Mehmet Fındık bu soruları çoğaltarak bana verdi, Keykubat ve Milenyum öğrenci yurtları ile ismini hatırlamadığım iki ayrı yurda daha gönderdi. 1993 yılı nisan veya mayıs ayında girmiş olduğum polis okulu sınavında bana verilen sorulardan 20-30 tanesi çıktı ancak sınavı kazanamadım."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.