Galatasaray’ın şampiyon olacağını biliyorum ama böyle dramatik sonuçlar yaşayan Fenerbahçe’nin bunu hak etmediğine de inanıyorum.
Galatasaray, önceki gün iki puan kaybederken Fenerbahçe de dün iki puan kaybetti.
Şu hazin duruma bakar mısınız iki büyük takım peşpeşe gelen iki günde hem de aynı skorlarla yani 3-3 biten maçlarla haftayı geride bırakıyorlar.
Jesus takımı Fenerbahçe’yi İstanbulspor karşısında tamamen galibiyeti düşünen bir onbirle sahaya sürdü.
Sağ kanatta Ferdi ve Arda, sol kanatta Alioski ve Emre Mor ikilileri savunma yapması düşünülen İstanbulspor’u hem kanatları kullanarak hem de oyun alanını genişleterek planlanan bir şekilde vurmayı amaçlamıştı.
Bu yapıda Fenerbahçe arzuladığı sonuca ulaşmayı da başardı. 2-0 öne geçti.
Ne var ki futbol denen oyun karamsar ağlarını örmekte geç kalmadı ve İstanbulspor hiçte zor olmayan pozisyonlarla beraberliği yakaladı.
Peşinden bir kere daha Fenerbahçe‘nin öne geçtiğini gördük.
Benim seyrettiğim Fenerbahçe maçlarında ilk kez bu kadar güzel bir oyun sergilediğini gördüğüm Valencia'nın getirdiği bir top Pedro'nun ayağından üçüncü gol olarak İstanbulspor filelerine gitti.
Binlerce Fenerbahçe taraftarının puan farkının dörde indiğine inandığı ve büyük coşkuyla sevinç yaşadığı son dakikalarda sonuç hiçte beklenen gibi olmadı ve İstanbulspor’un bir kez daha beraberlik golü geldi.
Artık Fenerbahçe Stadı’nda bir ölüm sessizliği vardı.
Oysa Fenerbahçe oyun kurgusu ile, futbolcularının üstün becerileriyle, adeta tek kale oynadığı karşılaşmada galibiyeti çoktan haketmişti.
Hemen şunu da belirtelim genç Arda’nın yıldızlaştığı bir maçta olmuştu karşılaşma.
Hele onun rakiplerini inanılmaz gösterisiyle geride bırakıp attığı muhteşem gol binlerce taraftarını ayağa kaldırmıştı ama daha öncede söyledim futbol her zaman adil davranmıyor.
Acaba bunda karşılaşmanın hakeminin payı var mı sorusu ilk dakikalarda Fenerbahçe’nin verilmeyen golünden sonra akla gelmiyor değil.
Maçın beşinci dakikasında Atila Szalai'nin attığı golde hakemler nasıl bir faul tespit etti anlayabilmiş değilim. Ben kaleciye herhangi bir temas görmedim.
Ancak bunu hakemler gördü. Bunun vebali de onların boynuna.
Sanıyorum Fenerbahçe taraftarı bu pozisyonu takımlarına yapılmış bir haksızlık olarak hatırlayacak.
Bakalım önümüzdeki haftalarda neler yaşayacağız.
Galatasaray, önceki gün iki puan kaybederken Fenerbahçe de dün iki puan kaybetti.
Şu hazin duruma bakar mısınız iki büyük takım peşpeşe gelen iki günde hem de aynı skorlarla yani 3-3 biten maçlarla haftayı geride bırakıyorlar.
Jesus takımı Fenerbahçe’yi İstanbulspor karşısında tamamen galibiyeti düşünen bir onbirle sahaya sürdü.
Sağ kanatta Ferdi ve Arda, sol kanatta Alioski ve Emre Mor ikilileri savunma yapması düşünülen İstanbulspor’u hem kanatları kullanarak hem de oyun alanını genişleterek planlanan bir şekilde vurmayı amaçlamıştı.
Bu yapıda Fenerbahçe arzuladığı sonuca ulaşmayı da başardı. 2-0 öne geçti.
Ne var ki futbol denen oyun karamsar ağlarını örmekte geç kalmadı ve İstanbulspor hiçte zor olmayan pozisyonlarla beraberliği yakaladı.
Peşinden bir kere daha Fenerbahçe‘nin öne geçtiğini gördük.
Benim seyrettiğim Fenerbahçe maçlarında ilk kez bu kadar güzel bir oyun sergilediğini gördüğüm Valencia'nın getirdiği bir top Pedro'nun ayağından üçüncü gol olarak İstanbulspor filelerine gitti.
Binlerce Fenerbahçe taraftarının puan farkının dörde indiğine inandığı ve büyük coşkuyla sevinç yaşadığı son dakikalarda sonuç hiçte beklenen gibi olmadı ve İstanbulspor’un bir kez daha beraberlik golü geldi.
Artık Fenerbahçe Stadı’nda bir ölüm sessizliği vardı.
Oysa Fenerbahçe oyun kurgusu ile, futbolcularının üstün becerileriyle, adeta tek kale oynadığı karşılaşmada galibiyeti çoktan haketmişti.
Hemen şunu da belirtelim genç Arda’nın yıldızlaştığı bir maçta olmuştu karşılaşma.
Hele onun rakiplerini inanılmaz gösterisiyle geride bırakıp attığı muhteşem gol binlerce taraftarını ayağa kaldırmıştı ama daha öncede söyledim futbol her zaman adil davranmıyor.
Acaba bunda karşılaşmanın hakeminin payı var mı sorusu ilk dakikalarda Fenerbahçe’nin verilmeyen golünden sonra akla gelmiyor değil.
Maçın beşinci dakikasında Atila Szalai'nin attığı golde hakemler nasıl bir faul tespit etti anlayabilmiş değilim. Ben kaleciye herhangi bir temas görmedim.
Ancak bunu hakemler gördü. Bunun vebali de onların boynuna.
Sanıyorum Fenerbahçe taraftarı bu pozisyonu takımlarına yapılmış bir haksızlık olarak hatırlayacak.
Bakalım önümüzdeki haftalarda neler yaşayacağız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025