Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Tahir Kıran, eski yöneticilerden Serdar Güzelaydın'ın, federasyon yönetim kuruluna yaptığı eleştirilere yanıt verirken, "Türk futbolunun aydınlık geleceği için çalışırken, karanlık bir geçmiş bırakanların konuşmaya hakkı yok" dedi.
Serdar Güzelaydın'ın, Futbol Extra Dergisi'nin haziran ayı sayısında yer alan röportajında, federasyon yönetimine ve başkan Haluk Ulusoy'a yönelik eleştirilerini duyunca şaşırdığını ve üzüldüğünü dile getiren Tahir Kıran, yaptığı açıklamada, Güzelaydın'ın, federasyondaki çalışma dönemi içinde hizmetleri olabileceğini, ancak görevi bittiğinde çirkin karalama politikası içine girmemesi gerektiğini kaydetti.
Bu tutumun, federasyonda görev yapmış birine yakışmayacağını vurgulayan Kıran, "Geldiğimiz günden beri, son 1.5 yılda Türk futbolunu getirdikleri noktadan üst seviyeye çıkarabilmek için çalışıyoruz. 4 yıl Türk futbolu Avrupa'dan men edilecekken, başkanımız ve bizlerin yoğun çabası sayesinde bu cezayı 3 maça indirdik. Yaptıkları binbir türlü hatayı da temizlemek için gece gündüz çalışılıyor emek harcanıyor. Güzelaydın, bu sözleriyle gündemde kalabileceğini sanıyorsa yanılıyor" diye konuştu.
Federasyon yönetim kurulunda yer alan üyelerin, iş dünyasının önemli isimleri olduğunu ve Türkiye ekonomisine büyük katkıları bulunduğunu anlatan Kıran, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''Türkiye'nin ekonomisine çok büyük katkıları olan bu isimlere, seçime bile girememiş birinin eleştiri yapması hiç akıl işi değil. Kamuoyu da zaten bu açıklamalara bir anlam verememiştir düşüncesindeyim. Ayrıca birçoğumuz spor kulüplerimizde gerekli görevler almış ve alnımızın akıyla çıkmışızdır. Spor kulübü yöneticiliğinde de çok önemli icraatların içinde olan arkadaşlarımızı hedef alırken, önce sözlerini, aklını kullanarak tartmalı. Güzelaydın, Futbol Federasyonu seçimleri sırasında sayın Haluk Ulusoy ve sayın Ayhan Bermek'in odaları arasında o dönem mekik dokudu. Amacı, birinin yönetimine girebilmekti, ama başaramadı. Son anda Bermek'in listesinden giriyordu, onu da engelleyenler oldu. Türk futbolunun aydınlık geleceği için çalışırken, karanlık bir geçmiş bırakanların konuşmaya hiç hakkı yok. Susup hadlerini bilmeliler ve çalışan insanlara saygı göstermeliler.''
Serdar Güzelaydın'ın, Futbol Extra Dergisi'nin haziran ayı sayısında yer alan röportajında, federasyon yönetimine ve başkan Haluk Ulusoy'a yönelik eleştirilerini duyunca şaşırdığını ve üzüldüğünü dile getiren Tahir Kıran, yaptığı açıklamada, Güzelaydın'ın, federasyondaki çalışma dönemi içinde hizmetleri olabileceğini, ancak görevi bittiğinde çirkin karalama politikası içine girmemesi gerektiğini kaydetti.
Bu tutumun, federasyonda görev yapmış birine yakışmayacağını vurgulayan Kıran, "Geldiğimiz günden beri, son 1.5 yılda Türk futbolunu getirdikleri noktadan üst seviyeye çıkarabilmek için çalışıyoruz. 4 yıl Türk futbolu Avrupa'dan men edilecekken, başkanımız ve bizlerin yoğun çabası sayesinde bu cezayı 3 maça indirdik. Yaptıkları binbir türlü hatayı da temizlemek için gece gündüz çalışılıyor emek harcanıyor. Güzelaydın, bu sözleriyle gündemde kalabileceğini sanıyorsa yanılıyor" diye konuştu.
Federasyon yönetim kurulunda yer alan üyelerin, iş dünyasının önemli isimleri olduğunu ve Türkiye ekonomisine büyük katkıları bulunduğunu anlatan Kıran, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''Türkiye'nin ekonomisine çok büyük katkıları olan bu isimlere, seçime bile girememiş birinin eleştiri yapması hiç akıl işi değil. Kamuoyu da zaten bu açıklamalara bir anlam verememiştir düşüncesindeyim. Ayrıca birçoğumuz spor kulüplerimizde gerekli görevler almış ve alnımızın akıyla çıkmışızdır. Spor kulübü yöneticiliğinde de çok önemli icraatların içinde olan arkadaşlarımızı hedef alırken, önce sözlerini, aklını kullanarak tartmalı. Güzelaydın, Futbol Federasyonu seçimleri sırasında sayın Haluk Ulusoy ve sayın Ayhan Bermek'in odaları arasında o dönem mekik dokudu. Amacı, birinin yönetimine girebilmekti, ama başaramadı. Son anda Bermek'in listesinden giriyordu, onu da engelleyenler oldu. Türk futbolunun aydınlık geleceği için çalışırken, karanlık bir geçmiş bırakanların konuşmaya hiç hakkı yok. Susup hadlerini bilmeliler ve çalışan insanlara saygı göstermeliler.''