Famagusta dizisine KKTC'den tepki
Dijital platformda yayımlanacak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yapımı 'Famagusta' dizisine, Türk askerini işgalci gösterildiği için tepki gösteren KKTC lideri Ersin Tatar, dizinin tarihi gerçekleri yansıtmadığını ve Kıbrıs meselesinin 1974'te başladığına dair kara propaganda yaptığını söyledi
02.09.2024 18:19:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk askerinin "işgalci" olarak gösterildiği "Famagusta" dizisine tepki göstererek, Türk yapımcılara Kıbrıs'ta halihazırda yaşayan canlı tarihi dinleyerek güçlü bir dizi yapma çağrısında bulundu. Tatar, 20 Eylül'de dijital platformda yayınlanması planlanan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) yapımı "Famagusta" dizine ilişkin olarak yaptığı açıklamada, dizinin tarihi gerçekleri yansıtmadığını ve Kıbrıs meselesinin 1974'te başladığına dair kara propaganda yaptığını söyledi. Söz konusu diziyi yayımlamasını bu uluslararası dijital platforma yakıştırmadığını belirten Tatar, "Netflix belli bir düzeye gelmiş ve gerçekleri görmesi gereken bir platform" diye konuştu. Tatar, "Böylesine bir kuruluş, böyle bir kara propagandaya nasıl alet olur düşüncesi içerisindeyim, düşündürücü olduğunu söylüyorum. Yakışmadı diyorum. Gerçekten kınanması gerekiyor ve kınıyoruz" diyerek, Türkiye'ye diziye yönelik verdiği tepki dolayısıyla teşekkür etti.
Kıbrıs meselesinin 1950'lerde başladığını, Kıbrıs Türkü'nün silah zoruyla devletin dışına atıldığını, 1960'larda 103 köyün yakılıp yıkılmasıyla binlerce insanın göç ettiğini anlatan KKTC lideri Ersin Tatar, bölgede Türklere yönelik defalarca katliam yapıldığını ve bütün dünyanın olanları izlediğini hatırlattı. "Şimdi de kara propagandayla Kıbrıs Türkü'ne bir haksızlık daha yapmalarını asla tasvip etmiyorum" şeklinde konuşan Tatar, söz konusu dizinin KKTC'yi kendi doğru yolundan çevirmeyeceğinin altını çizdi. Tatar, "Doğru yolumuz, bizim kendi devletimizin bağımsızlığını, istiklalini hürriyetini savunmaktır, bunu yapmaya devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bu konuda bizim için büyük bir destek ifade etmektedir" diye konuştu. Diziler yapılırken madalyonun iki tarafına da bakılması ve iki tarafın da dinlenilmesi gerektiğine dikkati çeken Tatar, bu şekilde yapılacak dizilerin daha doğru olacağını vurguladı.
Tatar, Türkiye'nin dizi yapımlarını çok başarılı bulduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: "Türk dizileri, Türk dünyasında, Rusya'da, Güney Amerika'daki farklı ülkelerde izlenmekte ve reyting almakta. Buna misilleme olarak, Türk film dünyasının güçlü yapımcılarının, senaristlerinin Kıbrıs'ta hala yaşamakta olan canlı tarihi, mücadeleleri dinlemek suretiyle güçlü bir dizi yapılabileceğini düşünmekteyim."
KKTC Başbakanı Ünal Üstel ise "Rum Yönetimi, 60 yıldır Kıbrıs Türkü'nün haklı davasını çarpıtma politikalarına hiç ara vermeden devam ediyor" dedi. Üstel, "Rum Yönetimi'nin Ada'da 60 yıldır yaşanan gerçekleri saptırmaya yönelik son adımı olan ve Eylül ayında Netflix'de yayına gireceği açıklanan dizide, Kıbrıs Barış Harekatı'nı çarpıtan, Rum propagandası dolu ve Türkiye'yi işgalci olarak gösteren anlayışı kabul etmek, mümkün değildir" açıklamasında bulundu. Başbakan Üstel, yaptığı açıklamada, "Rum Yönetimi, 60 yıldır sürdürdüğü dezenformasyon ve Kıbrıs Türkü'nün haklı davasını çarpıtma politikalarına hiç ara vermeden devam ediyor" dedi.
Üstel sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim dünya resmi tarihine geçmiş, bizzat kendi politikacılarının itirafları ile ortaya konmuş yaşadığımız soykırımlar var. Acılarla, baskıyla ve Rum zulmü ile dolu senaryo değil gerçek yaşam hikayelerimiz var. Dolayısı ile onların tüm dünyayı, filmlerle kandırmasına, adadaki gerçekleri saptırmasına, Kıbrıs Türkleri'nin haklı davasını sulandırmalarına seyirci kalmayacağız. Oturup beklemeyeceğiz. Gerekli tüm tedbirleri alacağız, gerekli adımları da atacağız. Bu yalanlar üzerine inşaa edilmiş filmlere sanat diyerek onay veren yayın platformlarının bizim gerçekler üzerine inşa ettiğimiz ve edeceğimiz filmlerimize nasıl cevap vereceklerini de takip edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın."
Kıbrıs'ta Türkler defalarca katledildi
Kıbrıs meselesinin 1950'lerde başladığını, Kıbrıs Türkü'nün silah zoruyla devletin dışına atıldığını, 1960'larda 103 köyün yakılıp yıkılmasıyla binlerce insanın göç ettiğini anlatan KKTC lideri Ersin Tatar, bölgede Türklere yönelik defalarca katliam yapıldığını ve bütün dünyanın olanları izlediğini hatırlattı. "Şimdi de kara propagandayla Kıbrıs Türkü'ne bir haksızlık daha yapmalarını asla tasvip etmiyorum" şeklinde konuşan Tatar, söz konusu dizinin KKTC'yi kendi doğru yolundan çevirmeyeceğinin altını çizdi. Tatar, "Doğru yolumuz, bizim kendi devletimizin bağımsızlığını, istiklalini hürriyetini savunmaktır, bunu yapmaya devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti bu konuda bizim için büyük bir destek ifade etmektedir" diye konuştu. Diziler yapılırken madalyonun iki tarafına da bakılması ve iki tarafın da dinlenilmesi gerektiğine dikkati çeken Tatar, bu şekilde yapılacak dizilerin daha doğru olacağını vurguladı.
Tatar, Türkiye'nin dizi yapımlarını çok başarılı bulduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: "Türk dizileri, Türk dünyasında, Rusya'da, Güney Amerika'daki farklı ülkelerde izlenmekte ve reyting almakta. Buna misilleme olarak, Türk film dünyasının güçlü yapımcılarının, senaristlerinin Kıbrıs'ta hala yaşamakta olan canlı tarihi, mücadeleleri dinlemek suretiyle güçlü bir dizi yapılabileceğini düşünmekteyim."
Rumlar çarpıtma politikasını sürdürüyor
KKTC Başbakanı Ünal Üstel ise "Rum Yönetimi, 60 yıldır Kıbrıs Türkü'nün haklı davasını çarpıtma politikalarına hiç ara vermeden devam ediyor" dedi. Üstel, "Rum Yönetimi'nin Ada'da 60 yıldır yaşanan gerçekleri saptırmaya yönelik son adımı olan ve Eylül ayında Netflix'de yayına gireceği açıklanan dizide, Kıbrıs Barış Harekatı'nı çarpıtan, Rum propagandası dolu ve Türkiye'yi işgalci olarak gösteren anlayışı kabul etmek, mümkün değildir" açıklamasında bulundu. Başbakan Üstel, yaptığı açıklamada, "Rum Yönetimi, 60 yıldır sürdürdüğü dezenformasyon ve Kıbrıs Türkü'nün haklı davasını çarpıtma politikalarına hiç ara vermeden devam ediyor" dedi.
Üstel sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim dünya resmi tarihine geçmiş, bizzat kendi politikacılarının itirafları ile ortaya konmuş yaşadığımız soykırımlar var. Acılarla, baskıyla ve Rum zulmü ile dolu senaryo değil gerçek yaşam hikayelerimiz var. Dolayısı ile onların tüm dünyayı, filmlerle kandırmasına, adadaki gerçekleri saptırmasına, Kıbrıs Türkleri'nin haklı davasını sulandırmalarına seyirci kalmayacağız. Oturup beklemeyeceğiz. Gerekli tüm tedbirleri alacağız, gerekli adımları da atacağız. Bu yalanlar üzerine inşaa edilmiş filmlere sanat diyerek onay veren yayın platformlarının bizim gerçekler üzerine inşa ettiğimiz ve edeceğimiz filmlerimize nasıl cevap vereceklerini de takip edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.