Koca koca işlerle boğuşurken "asıl meseleler"i unutuyoruz.AKP iktidarını artık bir kenara koydum ben... Vatandaş da.Koyduk ama ortada ciddi bir düğüm var."Devlet" gücü hükümetin elinde, kamu gücü AKP'nin elinde... AKP, AB'nin dediklerini icra ediyor, azınlıkların taleplerini karşılıyor, ABD'nin rüzgarına göre yelken açıyor, IMF'nin aklıyla ekonomiyi yönetiyor.Böylece Devlet, ecnebilerin taleplerine ve hayrına göre işliyor... Milletimizin iradesi, istekleri ve hayrına adımlar yok denecek kadar az... Kendi öz vatanında Türk Milletinin cevap bulan talepleri, "ecnebi"lerin ve "azınlık"ların cevap bulan talepleriyle mukayese edilmeyecek kadar az kalıyor; hatta devede kulak bile kalmıyor.Tarıma, buğdaya, fındığa, şeker pancarına, tütüne, çaya AB çiftçisine göre ayar çekiliyor. Nerede? Türkiye'de...Kamu yönetimine, Sosyal Güvenlik yasasına, kamuda çalışan personele, işçiye-memura ve emekliye IMF, AB ve ABD'ye göre ayar çekiliyor. Nerede? Türkiye'de...Kamudan çıkartılacak işçi sayısını bile IMF belirliyor? Neresi burası? Türkiye...Türk ordusuna, AB ve ABD'ye göre "balans ayarı" çekiliyor. Nerede? Türkiye'de...Ege, Kıbrıs, Kuzey Irak, Ermenistan, sınır komşularımıza dair, Türk dünyasına dair en temel "devlet politikaları"nda AB ve ABD'ye göre vaziyet alınıyor. Nerede? Türkiye'de... Kim yapıyor bunları? AKP... AKP yapıyor ama, "devlet" gücü AKP'nin elinde olduğu için, AKP'nin yaptığı "devlet"in yaptığı oluyor.O zaman milletin hafızasında şu düğümleniyor: Burası Türkiye ise, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise -ki bunda şüphe yok-; o halde neden AB, ABD veya IMF'ye göre iş yapılıyor, neden onların akıllarına göre vaziyet alınıyor, neden onların rüzgarına göre yelken açılıyor.İşte bu düğüm "bağımsızlık" düğümüdür.Hiçbir devlet, "kendi devlet olma vasfını, devlet olmanın en temel şartı olan bağımsızlığını" yok edecek, ona halele getirecek icraatlara sürüklenemez.Türkiye tam burada boğuşuyor.Koca koca işlerle boğuşurken "asıl meseleler"i unutuyoruz.Nedir olmazsa olmaz gerçekler; millet, devlet, vatan...Güya koca koca işlerle boğuşuyoruz ama "millet" aradan çıkıyor. İnsanımız aradan çıkıyor, gençlerimiz aradan çıkıyor... Kaybediyoruz.Ecnebi aklıyla güya koca koca işlerle boğuşuyoruz, ama "devlet" aradan çıkıyor. Bağımsızlığımız aradan çıkıyor. Millet ve devletin "bir bütün" halinde üzerinde yükseldiği "vatan" aradan çıkıyor, kendi topraklarımızda "parya" konumuna sürükleniyoruz."IMF, AB ve ABD'den alma akıl" ile güya Dimyat'a pirince gideceğiz diye, evdeki bulgurdan ve hatta evden oluyoruz.Ne "devlet"in, ne de "devlet gücü"nü elinde bulunduran siyasal iktidarın bunu yapmaya, devlet ve milleti bu badirelere sürüklemeye hakkı ve yetkisi vardır. Hani boğuştuğumuz işlerde millet ve devlet hayrına bir arpa boyu yol alsak; yine belki gam yemeyiz... Ama iş, hiç de öyle değil.Avucumuzun içinde "millet"imizi yitiriyoruz, "insan"ımızı yitiriyoruz, medeniyetimizi yitiriyoruz."Millet"siz bir devletten, "millet"siz bir vatan"dan, "insan"sız bir medeniyetten bahsedilebilir mi?Medeniyet ocağı olması gereken, eğitim ve öğretim otakları olması gereken okullarımızın geldiği hale bakın; nelerimizi yitirmeye başladığımıza karar verin lütfen...Milletimiz ve gençliğimiz, bir yandan "TV ekranlarından topluma pompalandıkça pompalanan" lüküs hayat ve "serseri yaşam" tarzlarıyla boğuşurken, buna paralel olarak yoksulluk ve işsizlikle boğuşuyor, öte yandan ise AB-ABD misyonerlerinin veya Barzani'nin çömezlerinin "harçlıkları ve petrol maaşı vaatleri"yle cebelleşiyor... Bu bombardıman ve tekliflere karşısında ayakta kalanlar, bilelim ki olsa olsa "evliya" cinsinden olanlardır. Onların sayısı da öyle çok değildir.Daha neler, neler...Böylesi bir Türkiye tablosuna rıza göstermek ve bu tablonun oluşmasında siyasal misyon üstlenmek, milleti ve devleti "ecnebinin ağzına vermek"tir. Hiç kimsenin bunu yapmaya hakkı ve yetkisi yoktur.Dolayısıyla ilelebed ve bağımsız olarak yaşamak isteyen bir devlet veya bu "devlet gücü"nü elinde bulunduran siyasal irade, milletini madden ve manen aç bırakamaz, yoksul bırakamaz, ağzı açık bekleyen "vahşi global obur"ların insafına terk edemez. Hele de açlık, yoksulluk ve işsizlik içinde kıvranan milletin kaynaklarını ve devletin işletmelerini "ecnebi"lere kelepir fiyatına peşkeş çekemez. Şayet ederse; ne devlet, ne de millet ayakta kalabilir.Bu bağlamda BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın yüzlerce bilim adamı tarafından Nobel'e aday gösterilen Milli Ekonomi Modeli, Milli Devlet tezi, Sosyal Devlet projeleri ve bu projelerden biri olan "70 milyona vatandaşlık maaşı", devlet ve milletin geleceği adına şarttır, esastır...Devlet ve devlet gücünü elinde bulunduran siyasal irade, ya kendileri bizzat yerli bir çözüm üretmek, ya da BTP'nin bu reel, yerli ve milli projelere kulak asmak durumundadırlar. Hiç kimse, milleti ve devleti "ecnebiden alma akıl" ile açlık, yoksulluk ve işsizlikle yokluğa mahkum edemez. Kamu gücünü kullanarak ecnebilerden aldıkları akıllarla "Hazine gibi vatan" üstündeki milleti, açlık ve yoksulluğa, devleti de yokluğa mahkum edenler, sözkonusu icraatlarının hesabını kolay kolay veremezler.Zira bu vahim gidişat, bizzat "millet"in ve "devlet"in zevale doğru sürüklenişin göstergeleridir.Millet, işte bu düğümü çözdü; bu yüzden "bu sefer BTP" diyor. Millet ve devletin selameti için "artık BTP, başka yolu yok" diyor.Ya siz ne diyorsunuz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019


















































































