Prof. Dr. Haydar Baş Beyin eserlerinde Doğru olanı ortaya koyma, öğretme; doğru olana yönlendirme, yetiştirme, eğitme; yanlış olana cevap verme; yanlış olmadan önce ikaz etme; Hak'tan geleni yansıtma ve daha birçok özellikler mevcuttur.Ülkemiz, milletimiz ve dinimiz üzerinde menfur hesapları olanların içimizdeki bir takım satın alınmış ilahiyatçıları kullanarak Allah Resulü'nü (SAV) devre dışı bırakmaya çalıştığı bir dönemde Prof. Dr. Baş, Peygamber Efendimizin merkez olduğunu ortaya koyan 2 ciltlik 'Rahmeten lil Alemin' eserini yazmıştır.Yerli görünümlü özü İngiliz, Fransız, Amerikan olan yabancı ajanların cirit atmaya başladıkları, din kisvesi altında batılı enjekte etmeye çalıştıkları bir dönemde 'Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' eserini ortaya koymuştur.Yine kirli planlarla insanlara İslam adına yanlış bir dinin empoze edildiği, tasavvufi, fıkhi ve de akaidi hükümlerin saptırılmaya çalışıldığı bir dönemde, ölçüleri yerli yerine koyan 'Makalat', 'Mektubat', 'İman ve İnsan' gibi eserlerini ortaya koymuştur.Birilerinin Mevlana'yı saptırarak onu Batı akımlarıyla ilişkilendirmeye çalıştığı, Mevlana üzerinden farklı mesajların verilmeye çalıştığı bir dönemde 'İslam ve Mevlana' eserini ortaya koymuştur.Birilerinin Ehli Kitabın batıl ve tahrif olmuş dinlerini şirin göstermeye çalıştığı bir dönemde 'Din Tahripçilerine Kuranı Kerimin Cevabı' eserini ortaya koymuştur.Birilerinin dinin özü olan zikri din dışı, bidat göstermeye çalıştığı bir dönemde zikrulahın ne olduğunu bütün delilleriyle ortaya koyan 'İslam'da Zikir' eserini kaleme almıştır.Birilerinin kadınları sömürerek, onları bir meta gibi göstermeye çalıştığı bir dönemde 'İslam'da Kadın Hakları' eserini ortaya koymuştur.Birilerinin ekonomi üzerinden küresel bir şer imparatorluğu kurup, insanların bütün değerlerini sömürdüğü ve de insanlara başka bir çözümün olmadığını inandırdığı bir dönemde Prof. Dr. Haydar Baş, 'Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koyarak sömürü düzeninin dünya insanlığının bir kaderi olmadığını, herkesin kaynaklardan istifade edebileceğini, kalıcı ve gerçek barışın temin edilebileceğini ispatlamıştır.Birilerinin Küreselleşme adı altında Milli Devletleri bir bir ortadan kaldırmaya çalıştığı bir dönemde, yepyeni, güçlü, tam bağımsız ve kendi ayakları üzerinde durma kabiliyeti olan bir Milli Devlet anlayışını ortaya koyan 'Sosyal Devlet Milli Devlet' eserini ortaya koymuştur.Birilerinin İslam dünyasının temeline dinamit koymak, İslam coğrafyasını parça parça etmek için Şii-Sünni çatışması, Alevi-Sünni çatışması çıkarmaya çalıştığı, bunun siyasi uzantısı olarak İran-Türkiye, Türkiye-Suriye savaşı çıkartmaya çalıştığı bir dönemde Sayın Baş, 'Ehl-i Beyt Külliyatı'nı ortaya koymuştur.Prof. Dr. Haydar Baş'ın 40'ı aşkın eseri var. Ve her bir eseri bahsettiğimiz gibi çığır açmıştır.Çünkü o eserlerini yazmış olmak için yazmıyor, her bir eserin farklı bir anlamı, farklı bir faydası, açtığı farklı bir kapı var.O bu eserleri nasıl ortaya koyduğu sorulduğunda "Ben Malatyalı Ehli Beyt soyundan bir Hak dostu olan Mustafa Hayri Öğüt Hazretlerinden eşyanın hakikatini kavrama ilmini öğrendim" diyor.Evet, bazıları eşyayı tanımak için çabalar durur, eşyanın peşinden koşar, azın azı olan bazılarına da eşya kendini tanıtır, eşyayı peşinden koşturur, eşya onlara hizmet eder.Onların "ben" demesi, bizlerin "ben" demesine benzemez. Onlar "ben" dediği zaman farklı bir alemi anlatırlar.Yunus demiyor mu, "Beni bende demen bende değilem, bir ben vardır bende benden içeru" diye? Onların benliği hakk'ın kudret elidir, nefesidir.Bu manada onların kendileri mükemmel eserlerdir ve bu sebeple onlardan mükemmel eserler ortaya çıkar.Prof. Dr. Haydar Baş ortaya koyduğu bütün eserlerini Allah'ın rızasını kazanmak için ve insanı muhatap alarak yazmıştır. Onun bütün eserlerinin hedefinde insan vardır.Bugün bu eserleri ve bu eserin Sahibini tüm dünya tanımaktadır, takdir etmektedir ve istifade etmektedir.Tabi, eser denilince sadece yazdığı kitaplar akla gelmez. Prof. Dr. Haydar Baş'ın en güzel, en büyük eseri yetiştirdiği kadrosudur.Emanete sahip çıkan, ölçülü, yetişmiş, kabiliyetli, cefakar, vefakar, özverili, öngörü sahibi, aidiyet duygusuna sahip o mükemmel kadro?İşte çağımızın buhranları içinde yorulmuş olan günümüz insanlarını aydınlık bir geleceğe taşıyacak olan gerçek lider ve kadro?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025