Esad'a süre verdi
Partisinin grup toplantısında İdlib kriziyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rejim Şubat ayı içinde gözlem noktalarımızın gerisine çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır" dedi
05.02.2020 16:50:00
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu ve İdlib krizi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Rejim Şubat ayı içinde gözlem noktalarımızın gerisine çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır" dedi. Türkiye'nin Suriye politikası hakkında kapsamlı bir değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Türkiye'nin Suriye'deki varlığı basit çıkar hesapları sonucu ortaya çıkmış değildir. Yıllarca sabrettik. Suriye halkına desteğimizi hep sınırlarımızın bu tarafında verdik. 2015'ten itibaren Suriye'deki kriz tamamen kontrolden çıktı. Elimiz kolumuz bağlı kalacak değildi. Bazıları 'Sizin Suriye topraklarında ne işiniz var?' diyor. Suriye hükümeti ile 1998 yılında imzaladığımız Adana Mutabakatı Türkiye'ye gerektiğinde teröristleri takip etmek için Suriye topraklarında operasyon yürütme hakkı tanıyor. Bu hakkın sınırının da terörist neredeyse oraya kadar uzandığını biliyor ve buna inanıyoruz" dedi.
Erdoğan, şunları söyledi: "Fırat Kalkanı Operasyonu DEAŞ ile mücadelede yürütülmüş tek operasyondur. Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin'i terörden terörden temizleyerek bölgeyi güvenliğe kavuşturduk. Tüm bu süreçleri ABD ve Rusya ile üst düzey mutabakatlar ve işbirliği ile yürüttük. Türkiye, DEAŞ ile savaşırken Suriye rejimi Halep'i ele geçirmeye çalışıyordu. Tüm dünya dökülen kana seyirdi kaldı halen seyirci..."
'Ne işimiz var diyenler hasımdır'
Türkiye askerlerini hedef alan İdlib saldırısıyla ilgili olarak da önemli açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu saldırı Suriye'de yeni bir dönemin miladıdır. Türk askerinin kanının aktığı yerde hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmesine izin vermeyiz. Rejim denilen kuklanın suni solunumla yaşatıldığının farkında olmadığımız mı sanılıyor?" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: "Ülkemizde maddi manevi nice fedakarlıklar 3.7 milyon sığınmacıyı barındırıyoruz. Suriye'deki milyonlarca insanı canımız pahasına savunuyoruz. Suriye'de güvenli bölge mutabakatları artık işlemiyor. Kim Türkiye'nin Suriye'de ne işi vardır? diye soruyorsa ya gafildir ya da bu ülkenin hasmıdır. Bölgemizin güvenliği ve huzuru için çalışmaları sürdüreceğiz."
Putin'den ne istedik?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le İdlib'de artan gerilimle ilgili telefonda yaptığı görüşmeyle ilgili bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"İdlib'den harekete geçen kişi sayısı 1 milyona yaklaştı. Kimsenin böyle bir yükü omuzlarımıza yükleme hakkı yoktur. Bu çarpık fotoğrafı düzelterek İdlib halkının evinde güvenle yaşatmakta kararlıyız. Bundan sonra mutabakat ihlallerine göz yummayacağız. Rejimin gözlem noktası sınırlarına çekilmesini Sayın Putin'e ifade ettim. Putin'le görüşmemde rejimin Soçi Mutabakatına uygun bölgeye çekilmesini istedim. Rejim bu sürede çekilmezse Türkiye gereğini yapacak. TSK'nın hava ve kara unsurları ihtiyaç duyulan her an İdlib'de operasyon yapacak serbest hareket edecek. Barış Pınarı harekatını sağ-sol ve alt istikamette yürütmekte tereddüt etmeyeceğiz. Türkiye'nin Suriye'deki güvenlik ihtiyaçları karşılanana kadar İdlib'de ve diğer bölgelerde izlenecek yol işte bu şekildedir. Bizim hiçbir ülkeyle karşı karşıya gelmek gibi amacımız, derdimiz söz konusu değildir. Madem terör örgütü saldırıları garantör ülkeler tarafından durdurulamıyor bu içi bizzat yapmamız kaçınılmaz hale gelecektir.
Rusya'dan tek beklentimiz Suriye'deki hassasiyetlerimizi anlaması. Ekiplerimiz Suriye ve Libya konusunda görüşmeler yaptıktan sonra Putin ile bir kez daha bir araya geleceğiz. Ülkemize verilen sözlerin takipçisiyiz. Suriye'de herkes var, elbette Türkiye'de var ama Suriye'de sadece Türkiye'nin varlığından rahatsızlık duyuluyor. Bizim hiçbir müttefikimizle, hiçbir dostumuzla, hiçbir ülkeyle karşı karşıya gelmek gibi bir niyetimiz, amacımız, derdimiz söz konusu değil. Suriye'de en çok bulunma hakkı olan, Adana Mutabakatı ile Türkiye'dir. Türkiye'nin ilanihaye Suriye'de kalma niyeti yoktur. Ne zaman ki yeni bir anayasa yapılır, halkın tamamını temsil eden bir yönetim gelir, Türkiye'nin orada bir işi kalmaz." İHA
Erdoğan, şunları söyledi: "Fırat Kalkanı Operasyonu DEAŞ ile mücadelede yürütülmüş tek operasyondur. Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin'i terörden terörden temizleyerek bölgeyi güvenliğe kavuşturduk. Tüm bu süreçleri ABD ve Rusya ile üst düzey mutabakatlar ve işbirliği ile yürüttük. Türkiye, DEAŞ ile savaşırken Suriye rejimi Halep'i ele geçirmeye çalışıyordu. Tüm dünya dökülen kana seyirdi kaldı halen seyirci..."
'Ne işimiz var diyenler hasımdır'
Türkiye askerlerini hedef alan İdlib saldırısıyla ilgili olarak da önemli açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu saldırı Suriye'de yeni bir dönemin miladıdır. Türk askerinin kanının aktığı yerde hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmesine izin vermeyiz. Rejim denilen kuklanın suni solunumla yaşatıldığının farkında olmadığımız mı sanılıyor?" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: "Ülkemizde maddi manevi nice fedakarlıklar 3.7 milyon sığınmacıyı barındırıyoruz. Suriye'deki milyonlarca insanı canımız pahasına savunuyoruz. Suriye'de güvenli bölge mutabakatları artık işlemiyor. Kim Türkiye'nin Suriye'de ne işi vardır? diye soruyorsa ya gafildir ya da bu ülkenin hasmıdır. Bölgemizin güvenliği ve huzuru için çalışmaları sürdüreceğiz."
Putin'den ne istedik?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le İdlib'de artan gerilimle ilgili telefonda yaptığı görüşmeyle ilgili bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"İdlib'den harekete geçen kişi sayısı 1 milyona yaklaştı. Kimsenin böyle bir yükü omuzlarımıza yükleme hakkı yoktur. Bu çarpık fotoğrafı düzelterek İdlib halkının evinde güvenle yaşatmakta kararlıyız. Bundan sonra mutabakat ihlallerine göz yummayacağız. Rejimin gözlem noktası sınırlarına çekilmesini Sayın Putin'e ifade ettim. Putin'le görüşmemde rejimin Soçi Mutabakatına uygun bölgeye çekilmesini istedim. Rejim bu sürede çekilmezse Türkiye gereğini yapacak. TSK'nın hava ve kara unsurları ihtiyaç duyulan her an İdlib'de operasyon yapacak serbest hareket edecek. Barış Pınarı harekatını sağ-sol ve alt istikamette yürütmekte tereddüt etmeyeceğiz. Türkiye'nin Suriye'deki güvenlik ihtiyaçları karşılanana kadar İdlib'de ve diğer bölgelerde izlenecek yol işte bu şekildedir. Bizim hiçbir ülkeyle karşı karşıya gelmek gibi amacımız, derdimiz söz konusu değildir. Madem terör örgütü saldırıları garantör ülkeler tarafından durdurulamıyor bu içi bizzat yapmamız kaçınılmaz hale gelecektir.
Rusya'dan tek beklentimiz Suriye'deki hassasiyetlerimizi anlaması. Ekiplerimiz Suriye ve Libya konusunda görüşmeler yaptıktan sonra Putin ile bir kez daha bir araya geleceğiz. Ülkemize verilen sözlerin takipçisiyiz. Suriye'de herkes var, elbette Türkiye'de var ama Suriye'de sadece Türkiye'nin varlığından rahatsızlık duyuluyor. Bizim hiçbir müttefikimizle, hiçbir dostumuzla, hiçbir ülkeyle karşı karşıya gelmek gibi bir niyetimiz, amacımız, derdimiz söz konusu değil. Suriye'de en çok bulunma hakkı olan, Adana Mutabakatı ile Türkiye'dir. Türkiye'nin ilanihaye Suriye'de kalma niyeti yoktur. Ne zaman ki yeni bir anayasa yapılır, halkın tamamını temsil eden bir yönetim gelir, Türkiye'nin orada bir işi kalmaz." İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.