Kredi büyümesindeki yavaşlama belirginleşmezse, maliye politikalarının seçimden sonra sıkılaştırılması bekleniyor. ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, nisan sonunda yüzde 4.26'ya yükselen yıllık TÜFE'nin Temmuz ayında yüzde 7'ye yaklaşabileceğini söyledi
YENİ MESAJ - İSTANBUL
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, Türkiye ve dünyada ekonomi gündemine ilişkin beklentileri ve gerçekleşmeleri değerlendirdi. Global risk iştahının 2007 ABD mortgage krizi öncesi seviyelere kadar yükseldiği rahat bir Nisan ayının ardından Mayıs hem yurtdışı hem de yurtiçi piyasalarda güçlü düzeltmelerle başladı. Dağdeviren, "Euro/Dolar'daki sert iniş ve çıkışlar okyanusun her iki tarafında da belirsizliklerin devam ettiğini teyit ederken, ABD ve Çin'den son dönemde gelen zayıf veriler büyümeye dair kaygıları bir miktar arttırmış gibi görünüyor. Nitekim piyasanın ABD ekonomisi için 2011 ve 2012 büyüme beklentileri hala yüzde 3'ün üzerinde" dedi. Dağdeviren, Türkiye ekonomisine ilişkin ise şunları söyledi: "Önümüzdeki dönemde eğer kredi büyümesindeki yavaşlama belirginleşmezse maliye politikalarının 12 Haziran genel seçimleri sonrasında sıkılaştırılması yönündeki baskılar - beklentiler güçlenebilecektir. Tüm bunlara ek olarak mevcut görünümün kırılganlığı her ne kadar cari açıkla ilişkili gibi görünse de Nisan ayında çekirdek enflasyondaki artışın faizlerde yol açtığı baskının da gösterdiği üzere yakın dönemde enflasyona dair gelişmeler çok daha büyük önem taşıyor. Nisan sonunda yüzde 4.26'ya yükselen yıllık TÜFE'nin Temmuz ayında yüzde 7'ye yaklaşması oldukça güçlü bir olasılık. Dolayısıyla yukarı yönde olası risklere karşı MB'nin piyasaları önceden uyarması enflasyon beklentilerinin yönetimi açısından biraz daha önemli hale geldi. Bu durum önümüzdeki dönemde değişir mi çok net değil ama Türkiye yatırım çekmeye devam ettiği sürece MB'nin aşırı borçluluğu kontrol etmeye öncelik vermesi şaşırtıcı olmayacaktır. Temkinli olmak isterse Mayısta da sınırlı bir munzam artışı görebiliriz"
YENİ MESAJ - İSTANBUL
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, Türkiye ve dünyada ekonomi gündemine ilişkin beklentileri ve gerçekleşmeleri değerlendirdi. Global risk iştahının 2007 ABD mortgage krizi öncesi seviyelere kadar yükseldiği rahat bir Nisan ayının ardından Mayıs hem yurtdışı hem de yurtiçi piyasalarda güçlü düzeltmelerle başladı. Dağdeviren, "Euro/Dolar'daki sert iniş ve çıkışlar okyanusun her iki tarafında da belirsizliklerin devam ettiğini teyit ederken, ABD ve Çin'den son dönemde gelen zayıf veriler büyümeye dair kaygıları bir miktar arttırmış gibi görünüyor. Nitekim piyasanın ABD ekonomisi için 2011 ve 2012 büyüme beklentileri hala yüzde 3'ün üzerinde" dedi. Dağdeviren, Türkiye ekonomisine ilişkin ise şunları söyledi: "Önümüzdeki dönemde eğer kredi büyümesindeki yavaşlama belirginleşmezse maliye politikalarının 12 Haziran genel seçimleri sonrasında sıkılaştırılması yönündeki baskılar - beklentiler güçlenebilecektir. Tüm bunlara ek olarak mevcut görünümün kırılganlığı her ne kadar cari açıkla ilişkili gibi görünse de Nisan ayında çekirdek enflasyondaki artışın faizlerde yol açtığı baskının da gösterdiği üzere yakın dönemde enflasyona dair gelişmeler çok daha büyük önem taşıyor. Nisan sonunda yüzde 4.26'ya yükselen yıllık TÜFE'nin Temmuz ayında yüzde 7'ye yaklaşması oldukça güçlü bir olasılık. Dolayısıyla yukarı yönde olası risklere karşı MB'nin piyasaları önceden uyarması enflasyon beklentilerinin yönetimi açısından biraz daha önemli hale geldi. Bu durum önümüzdeki dönemde değişir mi çok net değil ama Türkiye yatırım çekmeye devam ettiği sürece MB'nin aşırı borçluluğu kontrol etmeye öncelik vermesi şaşırtıcı olmayacaktır. Temkinli olmak isterse Mayısta da sınırlı bir munzam artışı görebiliriz"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.