Tarihin kaydettiği en büyük savaşçı ve komutanların başında gelen Emir Timur farklı ve renkli bir kişiliğe sahiptir.
Emir Timur, Atatürk'ün "O şüphesiz ki gelmiş geçmiş en büyük komutandır" diye bahsettiği, Timur Devletinin kurucusu, Özbek halkının gurur kaynağı, hiç yenilmemiş büyük Türk komutanıdır.
Emir Timur, hayatı boyunca 27 hükümdarı dize getirmiş, hiçbir savaşı kaybetmeyerek tarihe adını yenilmez komutan olarak yazdırmıştır.
Parmağından hiç çıkarmadığı yüzüğünde "Rasti-Rusti" yani "doğruluk selamettir" yazar.
Osmanlılar onu "Yenilmez Tatar", Bizanslılar, "İslam'ın Kılıcı", Araplar "Bozkırdan Gelen Bela" adıyla anarlar.
Peki nasıl olmuştur da bu kadar önemli bir komutanla Yıldırım Bayezid Ankara Savaşı'nda karşı karşıya gelmiştir? Olay şundan ibarettir sevgili okurlar; "Emir Timur, İslam'a zarar veren, Osmanlı'ya sığınmış, Bağdat hâkimi yağmacı Ahmet Celayir ve onun dostu Karakoyunlu Kara Yusuf'u idam etmesini ya da kendisine vermesini istemiştir. Yıldırım Bayezid'e "Biz sizin kâfir ile cenk ettiğinizi biliriz. Amacımız sizi zayıf düşürüp ortak düşmanımız kafirlere kolaylık sağlamak değildir" diyen Emir Timur, bu isteği yerine gelirse kız alıp kız vermeyi, ebedi müttefik olup düşman ile beraber savaşmayı teklif etmiştir.Yıldırım Bayezid teklifi ret edince iki ordu 1402 yılında karşı karşıya gelir. Yaptırdığı anayasasının ilk maddesi "Türklüğü yüceltmek için yaşa, Türk'e kılıç kaldıran eli kır" olan Emir Timur bir Türk ordusuna karşı savaşmak zorundadır. Osmanlı yenilmiş, Bayezid esir düşmüştür. Artık Osmanlı'nın 11 sene sürecek fetret devri de başlamıştır."
13. yüzyılda İslam dünyasının en önemli şehirlerinden Semerkant'ı inşa ettiren Emir Timur, eğitim ve öğretmenlere çok önem vermiştir. Onun döneminde Semerkant'ta o kadar çok öğretmen vardır ki, öğretmenler neredeyse okutacak öğrenci bulamamaktadır.
Bizce Emir Timur'u farklı ve renkli kılan; İslam dünyasının en büyük mezalimini ve din bozgunculuğunu ortaya koyan Muaviye ve oğlu YezİT'in mezarlarını bulup, kemiklerini yaktırması ve tüm askerlerine mezarlarının üzerine bevlettirmesidir.
"1400 Ekim'inde Şam'ı alan Timur, ilk Emevî halifesi Muaviye'nin oğlu olan ve Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ile yakınlarının Kerbelâ'da şehit edilmesine sebebiyet veren Yezid'in Şam'daki Emevî Camii'nin yakınında bulunan Bâbü's-sagîr Mezarlığı'ndaki kabrini açtırmış, Yezid'in ve Muaviye'nin kemiklerini yaktırmıştı. Yezid'in türbesinin derhal yıkılmasını, toprağının elli arşın kazılarak Kızıldeniz'e dökülmesini buyurdu ve askerinden binlercesini getirerek Yezid'in mezarının üzerine işetti! En başta Edirneli Oruç Bey olmak üzere, eski devir tarihçileri, Timur'un 1400 yılı Ekim'inde Şam'ı almasından hemen sonra Yezid'in mezarına yaptıklarını uzun uzun anlatırlar... Evliya Çelebi ise, meşhur Seyahatnâme'sinin dokuzuncu cildinde korku filmini andıran ama rengârenk sahneler nakleder ve Timur'un sadece mezarı tahrip etmekle kalmadığını, Yezid'e saygı gösteren binlerce kişiyi de yaktırdığını anlatır."(Murat Bardakçı)
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025
- Allah’ın selam yolladığı Hz. Hatice / 26.02.2025