Hayvanlar âleminde sürü psikolojisi, diye bir tanım vardır. Koyun sürüsünde, önde giden koyun nere giderse, onun peşindekiler de oraya gider. Öndeki otlağa giderse arkadakiler de otlağa, öndeki ahıra giderse arkadakiler de ahıra gider. Öndeki, uçurumdan atlar ise arkadakiler de onun peşinde atlarlar. Çok garip bir ülkede yaşamaktayız. Dünyada koyun sürülerinde görülen bu durum ülkemizde inekler arasında da görülmeye başlandı. Geçtiğimiz yıllarda ineğin biri kayadan atlıyor, 20 inek de onun peşinden. Dünyada bir örneği daha yok. Türkiye olunca hiçbir şeye şaşırmamak gerekir.Şimdi insanlar âlemine bakalım. 12 yıldır AKP hükümeti döneminde işsiz sayısı (resmi) hep 3 milyonun üzerindeydi. Üniversiteyi bitiren yüz binlerce diplomalı işsiz sokaklarda, kahve köşelerinde? Seçim zamanı geldiğinde ise kendisine iş imkanları yaratmak zorunda olmasına rağmen bu görevi yerine getirmeyen insanları desteklemekte, onlara oy vererek, çay parasını borç olarak yazdırmaya devam etmekteler.AKP hükümeti döneminde en çok gelişen taşeron firmalar oldu. Bu firmalarda çalışan milyonlarca insan, asgari ücret almaya devam ediyor. Fakirlik sınırının 4 bin lira olduğu, açlık sınırının 1.600 TL civarında olduğu bir ortamda, asgari ücretli 900 TL alarak yaşamaya çalışıyor. Bir asgari ücretlinin evine yılda ortalama 11 bin lira para geçiyor. Asgari ücretle çalışan işçiler, aldıkları maaşları yeterli bulacaklar ki, 12 yıldır AKP hükümetine oy ve destek vermekteler.Yine taşeronda çalışan madenciler, yerin kilometrelerce altında hayatlarını ortaya koyarak asgari ücrete talim ediyor. Yaşanan felaketlerde hayatını kaybediyor, yakınlarını kaybediyor. AKP ise oy bile kaybetmiyor.Kamuda kişi sayısı olarak en fazla istihdamı olan öğretmenlere baktığımızda aynı teslimiyet görülmekte. Maaşlarından ve ek ders ücretlerinden hep şikâyet ederler. Bu yıl ek ders ücreti 25 kuruş zamlandı. 9.30 liraya çıktı. Zammı az bulmalarına rağmen zam verenlerin peşinden gidiyor.Köylü ürettiği tarım ürününü maliyetinin altında elinden çıkarmak zorunda kalıyor. Toprağını üç kuruşa satıp, terk ediyor. Ancak bu duruma neden olanlarla birlikte olmaya da devam ediyor. Örnekleri her alan ve sahada çoğaltabiliriz. Nasıl bir canlı psikolojisi ben anlamadım ama siz anladınız? Şimdi bir başka boyuttan bakalım. Cumhurbaşkanlığı sarayının oda sayısını ve tam maliyetini henüz öğrenemedik ama saraydaki bir tuvaletin maliyetinin 10 bin dolar yani 23 bin lira olduğunu öğrendik.Kahve köşelerinde çayı veresiye yazdırıp, AKP'ye oy veren diplomalı işsizler; "bizim bir tuvalet kadar değerimiz yok mu?" diye sorgulamayacak mısınız?Ya 12 ay çalışıp, bir tuvalet bile alamayacak kadar ücret eline geçen asgari ücretlim, "durmak yok yola devam" mı, diyeceksin?Toplumu yönlendiren, gelecek nesiller yetiştirmeye çalışan öğretmenler, oturup bir hesap yapın; 23 bin liralık bir tuvaletin karşılığı 2 bin 555 ders saati demek. Öğretmenim 2 bin 555 saat derse giriyorsun ama bunun karşılığında ancak bir tuvalet parası kazanıyorsun. Razı mısın? Köylüye bir şey demeye gerek yok zaten. Bir yıllık kazancı, bir tuvaletin maliyeti kadar olmayan insanların, AKP iktidarına destek vermesini çözebilen var mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Tahsin Aydın / diğer yazıları
- Devlet ve Hüseyin Baş / 26.09.2022
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019