Yeni Mesaj Gazetesi tarafından tertiplenen Milli Kahramanlarımızı Anma Programlarının on dördüncüsü 20.Nisan.2013 Cumartesi günü Elazığ’da Akgün Otelde gerçekleştirildi.
Evliyalar diyarı Elazığ’daki programda, heyecan ve maneviyat hâkimdi. Katılımcıların ve diğer misafirlerin heyecan ve maneviyatla dolu olmalarındaki en büyük vesile, program öncesinde tertiplenen Ömer Hüdai Baba Hazretlerinin türbesinin ziyareti; adına yapılan kültür merkezi ve misafirhanenin açılışında yaşanılan maneviyat dolu anlar olsa gerektir. Kültür Merkezi açılışında ünlü hafızlar tarafından Kuran’ı Kerim okundu. Önemli konuşmalar yapıldı.
Yapılan konuşmalarda ana tema; bir milleti millet yapan ana unsurlar; birlik ve beraberliğin adresi olarak Ehl–i Beyt yolunun Allah dostları ve yaşantılarında ortaya koydukları örnek model üzerinde duruldu.
Gönüllerin feyiz ve muhabbetle dolmasındaki bir diğer etken; Kültür Merkezi ve Misafirhane açılışında, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın yaptığı konuşmadır. Konuşma; hem fikir, hem gönül ziyafeti şeklindeydi.
Her programda olduğu gibi Elazığ’daki Milli Kahramanlarımızı Anma Programında da Milli ve Dini bütünlük vurgusu yapıldı. Çözüm için yine Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projeleri tavsiye edildi.
Çözüm süreci adı altında milletimize içirilmeye çalışılan zehrin, panzehrinden; ayrılıktan değil, birlikten bahsedildi.
Özellikle de Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın yeni anayasa hazırlığında olanlara tavsiyesi ve ikazı, Elâzığ’daki programa damgasını vurdu. Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, bakınız ne diyor, yeni anayasa çalışmaları hakkında:
"Bizim aramızda Kürt, Laz, Çerkez problemi yok. Aramızda fitne var. Bu milletin Kürt, Türk, Laz, Çerkez sorunu yok. Elimizi vicdanımıza koyarak şunu düşünelim. Kim Laz olduğu için Çerkez ile, kim Çerkez olduğu için Kürt ile, kim Kürt olduğu için Arap ile “Lazsın, Kürtsün, Türksün”' diye kavga etti? Ülkemizde böyle bir şey var mı? Öyle ise bunların yaptığı hainlik değil mi? Bunlar bir bilek, bir yürek olan milleti bölmeye çalışıyor. Milleti bölmek ve dağıtmak için Anayasa yapılmaz. Anayasa milleti birleştirmek, kardeş yapmak, bir bilek – bir yürek yapmak, milleti kalkındırmak için yapılır."
Sayın Baş, söylediği bu sözü, yapılan programlar vesilesiyle teyit eder mahiyette bir tavır sergilemektedir. Elazığ’daki salon programında, bölgede yaşayan etnik farklılıkların hemen hepsini temsil eden kalabalıklar mevcuttu. Alevi’si, Sünni’si, Kürdü, Zaza’sı, Arap’ı, Türk’ü salondaydı.
Salonda konuşulan sözler, söylenen türküler, oynanan folklor, ellerde sallanan Türk Bayrağı; topyekûn bu milleti yansıtıyordu.
Çözüm süreci diye millete zehir yutturmaya çalışanlar, eğer gerçekten çözüm arıyorlarsa; sözde Akıl Adamlar, akıl almak istiyorlarsa; Elâzığ’daki Milli Kahramanlarımızı Anma Programını defalarca seyretsinler, tefekkür etsinler.
Evliyalar diyarı Elazığ’daki programda, heyecan ve maneviyat hâkimdi. Katılımcıların ve diğer misafirlerin heyecan ve maneviyatla dolu olmalarındaki en büyük vesile, program öncesinde tertiplenen Ömer Hüdai Baba Hazretlerinin türbesinin ziyareti; adına yapılan kültür merkezi ve misafirhanenin açılışında yaşanılan maneviyat dolu anlar olsa gerektir. Kültür Merkezi açılışında ünlü hafızlar tarafından Kuran’ı Kerim okundu. Önemli konuşmalar yapıldı.
Yapılan konuşmalarda ana tema; bir milleti millet yapan ana unsurlar; birlik ve beraberliğin adresi olarak Ehl–i Beyt yolunun Allah dostları ve yaşantılarında ortaya koydukları örnek model üzerinde duruldu.
Gönüllerin feyiz ve muhabbetle dolmasındaki bir diğer etken; Kültür Merkezi ve Misafirhane açılışında, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın yaptığı konuşmadır. Konuşma; hem fikir, hem gönül ziyafeti şeklindeydi.
Her programda olduğu gibi Elazığ’daki Milli Kahramanlarımızı Anma Programında da Milli ve Dini bütünlük vurgusu yapıldı. Çözüm için yine Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projeleri tavsiye edildi.
Çözüm süreci adı altında milletimize içirilmeye çalışılan zehrin, panzehrinden; ayrılıktan değil, birlikten bahsedildi.
Özellikle de Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın yeni anayasa hazırlığında olanlara tavsiyesi ve ikazı, Elâzığ’daki programa damgasını vurdu. Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, bakınız ne diyor, yeni anayasa çalışmaları hakkında:
"Bizim aramızda Kürt, Laz, Çerkez problemi yok. Aramızda fitne var. Bu milletin Kürt, Türk, Laz, Çerkez sorunu yok. Elimizi vicdanımıza koyarak şunu düşünelim. Kim Laz olduğu için Çerkez ile, kim Çerkez olduğu için Kürt ile, kim Kürt olduğu için Arap ile “Lazsın, Kürtsün, Türksün”' diye kavga etti? Ülkemizde böyle bir şey var mı? Öyle ise bunların yaptığı hainlik değil mi? Bunlar bir bilek, bir yürek olan milleti bölmeye çalışıyor. Milleti bölmek ve dağıtmak için Anayasa yapılmaz. Anayasa milleti birleştirmek, kardeş yapmak, bir bilek – bir yürek yapmak, milleti kalkındırmak için yapılır."
Sayın Baş, söylediği bu sözü, yapılan programlar vesilesiyle teyit eder mahiyette bir tavır sergilemektedir. Elazığ’daki salon programında, bölgede yaşayan etnik farklılıkların hemen hepsini temsil eden kalabalıklar mevcuttu. Alevi’si, Sünni’si, Kürdü, Zaza’sı, Arap’ı, Türk’ü salondaydı.
Salonda konuşulan sözler, söylenen türküler, oynanan folklor, ellerde sallanan Türk Bayrağı; topyekûn bu milleti yansıtıyordu.
Çözüm süreci diye millete zehir yutturmaya çalışanlar, eğer gerçekten çözüm arıyorlarsa; sözde Akıl Adamlar, akıl almak istiyorlarsa; Elâzığ’daki Milli Kahramanlarımızı Anma Programını defalarca seyretsinler, tefekkür etsinler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025