Ülkemiz kültürü açısından son derece önemli olan Türk el sanatları, bazı ürünlerin özellikle Uzakdoğu ülkelerinde daha ucuza işlenip ülkemize gelmesi ve kırsal kesimdeki üreticilerin ürünlerini yeterince pazarlayamaması nedeniyle eskisi kadar üretilmiyor.
El sanatları birbir yok oluyor
Öyle ki, dokuma, ahşap, metal, örgü, toprak, taş ve cam ürünlerinin tamamen elde işlendiği ülkemizde, bu sanatla uğraşan kişi sayısı gün geçtikçe azalıyor, hatta yok oluyor. Motifleri beyinlerine işleyen ustalarla birlikte ölen kültürümüzün belkemiği Türk el sanatları, bu nedenle kaybolma tehlikesi yaşıyor. Bu tehlikeyi gören Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Küçük Sanatlar, Sanayi Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürlüğü, El Sanatları Daire Başkanlığı, en az yatırımla, beceri ve yeteneklerin kullanılması suretiyle en fazla istihdam yaratabilen Türk el sanatlarını yeniden canlandırmak için kırsal kesimlere inerek küçük üreticiyi destekliyor.
El Sanatları Daire Başkanlığı Şube Müdürü Mustafa Demirtaş, Türk el sanatlarının yok olmasının öncelikle yeni ustaların yetişmemesine bağlı olduğunu söyledi.
El emeği, göz nuru işlenen ürünlerin uzun zaman aldığını ve bu nedenle seri üretimlere göre pahalı olduğunu belirten Demirtaş, "Buna karşın, bu ürünler özellikle yurt dışında büyük talep görüyor. Ancak, küçük üretici malını pazarlayamadığından elinde kalıyor ve bu işten zamanla vazgeçiyor" dedi.
Küçük üretici desteklenecek
Türk el sanatlarının kaybolmasını önlemek ve yeniden canlanmasını sağlamak amacıyla küçük üreticileri teşvik etmeye çalıştıklarını vurgulayan Demirtaş, şunları kaydetti:
"Kırsal kesimlere inerek tamamen elişi olan ürünleri satın alıyoruz. Sattığımız ürünleri alan tüccarın talebi doğrultusunda da üretici ve tüccarı biraraya getiriyoruz. Aynı zamanda bu üreticileri yurt içi ve yurt dışında açılan sergi ve fuarlara yerlerini biz ayarlayıp, ücretini ödeyerek davet ediyoruz. Amacımız, küçük üreticilerin ürünlerinin tanıtımını yaparak yeni bağlantılar yapması ve bundan ciddi anlamda gelir sağlaması. Yani, üreticilerimizin mallarının değer bulmasına yardımcı oluyoruz."
Demirtaş, ayrıca, kaybolmaya yüz tutmuş el sanatları hakkında taleplerle gelen kişi ve kuruluşlara gereken desteği verdiklerini belirterek, köylerde el sanatları üretiminin yeniden yaygınlaşması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Olumlu sonuçlar alındı
Bu desteklemede Kültür Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı'ndan da büyük yardım aldıklarını ifade eden Demirtaş, "Canlandırma çalışmaları kapsamında, Siirt'te elişi halıcılığı, Şanlıurfa'da halı ve kilimcilik, Gümüşhane'de gümüş işçiliğini yeniden ayağa kaldırdık. Bunun gibi çok sayıda kırsal alanda yok olmaya yüz tutmuş el sanatlarını yeniden hayata döndürdük" diye konuştu.
Dünyayı tehdit eden SARS'ın bu alanda dünya ticaretini etkilemesinin, özellikle Türk el sanatlarının dünyaya açılmasında büyük kolaylık sağlayacağını belirten Demirtaş, "Özellikle Avrupa ülkeleri bu konuda çok tedirgin. Bu hastalık bizim için çok önemli birfırsat olabilir. Dünyaya açılarak hem Türk el sanatlarını yeniden canlandıracağız, hem de kırsal kesim üreticilerimize daha fazla gelir sağlayacağız" dedi.
El sanatları birbir yok oluyor
Öyle ki, dokuma, ahşap, metal, örgü, toprak, taş ve cam ürünlerinin tamamen elde işlendiği ülkemizde, bu sanatla uğraşan kişi sayısı gün geçtikçe azalıyor, hatta yok oluyor. Motifleri beyinlerine işleyen ustalarla birlikte ölen kültürümüzün belkemiği Türk el sanatları, bu nedenle kaybolma tehlikesi yaşıyor. Bu tehlikeyi gören Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Küçük Sanatlar, Sanayi Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürlüğü, El Sanatları Daire Başkanlığı, en az yatırımla, beceri ve yeteneklerin kullanılması suretiyle en fazla istihdam yaratabilen Türk el sanatlarını yeniden canlandırmak için kırsal kesimlere inerek küçük üreticiyi destekliyor.
El Sanatları Daire Başkanlığı Şube Müdürü Mustafa Demirtaş, Türk el sanatlarının yok olmasının öncelikle yeni ustaların yetişmemesine bağlı olduğunu söyledi.
El emeği, göz nuru işlenen ürünlerin uzun zaman aldığını ve bu nedenle seri üretimlere göre pahalı olduğunu belirten Demirtaş, "Buna karşın, bu ürünler özellikle yurt dışında büyük talep görüyor. Ancak, küçük üretici malını pazarlayamadığından elinde kalıyor ve bu işten zamanla vazgeçiyor" dedi.
Küçük üretici desteklenecek
Türk el sanatlarının kaybolmasını önlemek ve yeniden canlanmasını sağlamak amacıyla küçük üreticileri teşvik etmeye çalıştıklarını vurgulayan Demirtaş, şunları kaydetti:
"Kırsal kesimlere inerek tamamen elişi olan ürünleri satın alıyoruz. Sattığımız ürünleri alan tüccarın talebi doğrultusunda da üretici ve tüccarı biraraya getiriyoruz. Aynı zamanda bu üreticileri yurt içi ve yurt dışında açılan sergi ve fuarlara yerlerini biz ayarlayıp, ücretini ödeyerek davet ediyoruz. Amacımız, küçük üreticilerin ürünlerinin tanıtımını yaparak yeni bağlantılar yapması ve bundan ciddi anlamda gelir sağlaması. Yani, üreticilerimizin mallarının değer bulmasına yardımcı oluyoruz."
Demirtaş, ayrıca, kaybolmaya yüz tutmuş el sanatları hakkında taleplerle gelen kişi ve kuruluşlara gereken desteği verdiklerini belirterek, köylerde el sanatları üretiminin yeniden yaygınlaşması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Olumlu sonuçlar alındı
Bu desteklemede Kültür Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı'ndan da büyük yardım aldıklarını ifade eden Demirtaş, "Canlandırma çalışmaları kapsamında, Siirt'te elişi halıcılığı, Şanlıurfa'da halı ve kilimcilik, Gümüşhane'de gümüş işçiliğini yeniden ayağa kaldırdık. Bunun gibi çok sayıda kırsal alanda yok olmaya yüz tutmuş el sanatlarını yeniden hayata döndürdük" diye konuştu.
Dünyayı tehdit eden SARS'ın bu alanda dünya ticaretini etkilemesinin, özellikle Türk el sanatlarının dünyaya açılmasında büyük kolaylık sağlayacağını belirten Demirtaş, "Özellikle Avrupa ülkeleri bu konuda çok tedirgin. Bu hastalık bizim için çok önemli birfırsat olabilir. Dünyaya açılarak hem Türk el sanatlarını yeniden canlandıracağız, hem de kırsal kesim üreticilerimize daha fazla gelir sağlayacağız" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.