el-İstiab, Hafız Yusuf b. Abdulbirr (ö. h. 463)
7. Kaynak: el-İsti'âb, Hafız Yusuf b. Abdulberr (ö. h.463).
23.05.2022 12:09:00
7. Kaynak: el-İsti'âb, Hafız Yusuf b. Abdulberr (ö. h.463).
Gadir hadisini birkaç yolla nakletmiştir. 5 Rebîülâhir 368'de (10 Kasım 978) Kur tuba'da (Kordoba) doğdu. Dedelerinden Nemir b. Kāsıt'a nispetle Nemerî diye anılmıştır.
Ataları diğer Arap kabileleri ve Berberî Müslümanlarla birlikte, Endülüs'e gelip Reyye'ye (Raiyo) yerleşmişti. (İbn Hazm, Cemhere, s. 302)
İbn Abdülberr'in ilmî ve ahlâkî kişiliğinin gelişmesinde büyük payları olan dedesi Muhammed, devrinin tanınmış sufîlerinden, babası Abdullah da Kurtuba'nın önde gelen kıraat, tefsir, fıkıh ve hadis âlimlerindendi.
İbn Abdülberr, ilköğrenimi sırasında Abbas b. Asbağ el-Hemedânî ve Abdurrahman b. Ebân gibi hocalardan faydalandı. Daha sonra tefsir, fıkıh, hadis, cedel ve sî-ret tahsil etti. Tahsil amacıyla Endülüs dışına çıkmadı. 100 kadarı Endülüslü olmak üzere 107 âlimden icâzet aldı.
İbn Abdülberr, çeşitli ülkelerden yanına gelen çok sayıda talebe ve âlim vasıtasıyla gidemediği merkezlerdeki ilmî birikimden istifade etme imkânı bulmuş ve Mısır'dan Abdülganî el-Ezdî ile Ebû Muhammed İbnü'n-Nehhâs, Mekke'den Ebû Zer el-Herevî, Kayrevan'dan Ebû Nasr ed-Dâvûdî gibi hocalardan icazet almıştır.
İbn Hazm, İbn Abdülberr'i hadis ilminin imamı diye övmesi bu âlim hakkında önemli bir değerlendirmedir.
İbn Ayyâd'ın Ṭabaḳātü'l-fuḳahâʾ fî ʿaṣri İbn ʿAbdilbirr adlı eserinde hicri 5 (miladi 11.) yüzyılı "İbn Abdülberr asrı" olarak anması da dikkat çekicidir.
Zehebî onun bir ilim denizi, Süyûtî de hıfz ve itkan açısından zamanının önde gelen muhaddisi olduğunu söylemektedir.
Hadis ve sünnete bağlılığı sebebiyle "eserî" diye nitelendirilen İbn Abdülberr'in, el-isti'âb adlı eserinde Hz. Ali ye bir bab açmasından dolayı İbn Teymiyye tarafından Şia yanlısı olarak gösterilmeye çalışılması İslam âleminde kabul görmemiştir.
Tam adı el-İstîʿâb fî maʿrifeti'l-ashâb, olup sahabe biyografisine dair günümüze ulaşan ilk eserlerden biridir. Müellifin diğer kitaplarındaki bazı atıflara ve talebelerinden birine hicri 433 (m. 1041) yılında eserin rivayeti için verdiği icazete göre, bu tarihten önce yazıldığı anlaşılmaktadır.
İbn Abdülber mukaddimesinde ashap kavramı, kimlere sahabe denileceği ve sahabenin adaleti gibi konularda açıklamada bulunduğu eserini, dört bölüm halinde düzenlemiş, birinci bölümde nesebiyle, ikinci bölümde, künyesiyle bilinen erkek sahabeler. Aynı şekilde, üçüncü bölümde nesebiyle, dördüncü bölümde, künyesiyle meşhur olmuş kadın sahabeler hakkında bilgi vermiş ve her bölümü kendi içinde Mağrip alfabesi tertibine göre sıralamıştır.
Terim anlamında sahabe kabul edilen kimseler dışında mümin olarak Hz. Peygamber'le bir defa karşılaşan veya onu bir defa görenlerle ondan duyduğu tek cümleyi rivayet edenlere, Resûlullah hayatta iken Müslüman, anne ve babadan doğan çocuklara, Hz. Peygamber'in kendisine dua ettiği ve yüzlerine baktığı bebeklere ve mümin olarak Hz. Peygamber'le bir şekilde münasebeti bulunan kimselere de eserde yer verilmiştir.
İbn Abdülber kitabına el-İstîʿâb adını vermekle birlikte çalışmasının bütün sahabeyi ihtiva etmediğini ifade etmiştir.
İbn Abdülberr kitabı el-İsti'âb'ın, 2. Cild 370. Sayfasında Ali bin Ebi Talip Bölümünde; İmam Ali'nin (a.s.) ismini anne baba isimlerini nesebini soyunu kardeşlerinin isimlerini zikrettikten sonra, O'ndan hadis rivayet eden ravilerin isimlerini yazmıştır.
Müellif, İbn-i İshak'tan rivayet ederek; Erkeklerden ilk Müslüman olanın İmam Ali (a.s.) olduğu hadisi şerifini eserinde ravilerinin isimlerini zikrederek belirtmiştir.
Ebu Davut'un, İbni Abbas'tan rivayet ettiği; Peygamber (s.a.a.) Efendimizin İmam Ali (a.s.) için söylediği; "Sen benden sonra tüm müminlerin velisisin", hadisi şerifini esrinde yazmıştır.
Gadir hadisini birkaç yolla nakletmiştir. 5 Rebîülâhir 368'de (10 Kasım 978) Kur tuba'da (Kordoba) doğdu. Dedelerinden Nemir b. Kāsıt'a nispetle Nemerî diye anılmıştır.
Ataları diğer Arap kabileleri ve Berberî Müslümanlarla birlikte, Endülüs'e gelip Reyye'ye (Raiyo) yerleşmişti. (İbn Hazm, Cemhere, s. 302)
İbn Abdülberr'in ilmî ve ahlâkî kişiliğinin gelişmesinde büyük payları olan dedesi Muhammed, devrinin tanınmış sufîlerinden, babası Abdullah da Kurtuba'nın önde gelen kıraat, tefsir, fıkıh ve hadis âlimlerindendi.
İbn Abdülberr, ilköğrenimi sırasında Abbas b. Asbağ el-Hemedânî ve Abdurrahman b. Ebân gibi hocalardan faydalandı. Daha sonra tefsir, fıkıh, hadis, cedel ve sî-ret tahsil etti. Tahsil amacıyla Endülüs dışına çıkmadı. 100 kadarı Endülüslü olmak üzere 107 âlimden icâzet aldı.
İbn Abdülberr, çeşitli ülkelerden yanına gelen çok sayıda talebe ve âlim vasıtasıyla gidemediği merkezlerdeki ilmî birikimden istifade etme imkânı bulmuş ve Mısır'dan Abdülganî el-Ezdî ile Ebû Muhammed İbnü'n-Nehhâs, Mekke'den Ebû Zer el-Herevî, Kayrevan'dan Ebû Nasr ed-Dâvûdî gibi hocalardan icazet almıştır.
İbn Hazm, İbn Abdülberr'i hadis ilminin imamı diye övmesi bu âlim hakkında önemli bir değerlendirmedir.
İbn Ayyâd'ın Ṭabaḳātü'l-fuḳahâʾ fî ʿaṣri İbn ʿAbdilbirr adlı eserinde hicri 5 (miladi 11.) yüzyılı "İbn Abdülberr asrı" olarak anması da dikkat çekicidir.
Zehebî onun bir ilim denizi, Süyûtî de hıfz ve itkan açısından zamanının önde gelen muhaddisi olduğunu söylemektedir.
Hadis ve sünnete bağlılığı sebebiyle "eserî" diye nitelendirilen İbn Abdülberr'in, el-isti'âb adlı eserinde Hz. Ali ye bir bab açmasından dolayı İbn Teymiyye tarafından Şia yanlısı olarak gösterilmeye çalışılması İslam âleminde kabul görmemiştir.
Tam adı el-İstîʿâb fî maʿrifeti'l-ashâb, olup sahabe biyografisine dair günümüze ulaşan ilk eserlerden biridir. Müellifin diğer kitaplarındaki bazı atıflara ve talebelerinden birine hicri 433 (m. 1041) yılında eserin rivayeti için verdiği icazete göre, bu tarihten önce yazıldığı anlaşılmaktadır.
İbn Abdülber mukaddimesinde ashap kavramı, kimlere sahabe denileceği ve sahabenin adaleti gibi konularda açıklamada bulunduğu eserini, dört bölüm halinde düzenlemiş, birinci bölümde nesebiyle, ikinci bölümde, künyesiyle bilinen erkek sahabeler. Aynı şekilde, üçüncü bölümde nesebiyle, dördüncü bölümde, künyesiyle meşhur olmuş kadın sahabeler hakkında bilgi vermiş ve her bölümü kendi içinde Mağrip alfabesi tertibine göre sıralamıştır.
Terim anlamında sahabe kabul edilen kimseler dışında mümin olarak Hz. Peygamber'le bir defa karşılaşan veya onu bir defa görenlerle ondan duyduğu tek cümleyi rivayet edenlere, Resûlullah hayatta iken Müslüman, anne ve babadan doğan çocuklara, Hz. Peygamber'in kendisine dua ettiği ve yüzlerine baktığı bebeklere ve mümin olarak Hz. Peygamber'le bir şekilde münasebeti bulunan kimselere de eserde yer verilmiştir.
İbn Abdülber kitabına el-İstîʿâb adını vermekle birlikte çalışmasının bütün sahabeyi ihtiva etmediğini ifade etmiştir.
İbn Abdülberr kitabı el-İsti'âb'ın, 2. Cild 370. Sayfasında Ali bin Ebi Talip Bölümünde; İmam Ali'nin (a.s.) ismini anne baba isimlerini nesebini soyunu kardeşlerinin isimlerini zikrettikten sonra, O'ndan hadis rivayet eden ravilerin isimlerini yazmıştır.
Müellif, İbn-i İshak'tan rivayet ederek; Erkeklerden ilk Müslüman olanın İmam Ali (a.s.) olduğu hadisi şerifini eserinde ravilerinin isimlerini zikrederek belirtmiştir.
Ebu Davut'un, İbni Abbas'tan rivayet ettiği; Peygamber (s.a.a.) Efendimizin İmam Ali (a.s.) için söylediği; "Sen benden sonra tüm müminlerin velisisin", hadisi şerifini esrinde yazmıştır.