Tarihin her döneminde ekonomik güç, bir silâh olarak kullanılmıştır. Ancak bu silâhla, her zaman, her yerde istenilen sonuç alınamamıştır. Ekonomik silâhın en fazla etkili olduğu dönemler, insanların güvenlik için kaleler içerisinde yaşadığı dönemlerdi. Savaş sırasında ordular, kaleleri muhasara altına alır, ikmal yollarını keser, kale halkını aç bırakıp teslim olmaya zorlardı. Bu, çok etkili bir savaş yöntemiydi. Söz konusu yöntem, daha sonra yerini ekonomik ambargoya bıraktı. Ekonomik ambargolar, küçük ve her yönüyle dışa bağımlı ülkeleri, dize getirmek için yoğun olarak kullanıldı. Fakat aynı şey, kendi kendine yeten ve zorlandığında alternatifler üreten büyük ülkeler için söylenemez. Çünkü bu tür ülkeler, ekonomik ambargolara karşı yıllarca direnebilirler.Rusya'nın izlediği Kırım politikası dolayısıyla ABD ve Avrupa ülkeleri, ekonomik ambargo da dâhil, her çeşit ekonomik yaptırımdan söz etmeye başladılar. Amerika Merkez Bankası eski başkanı "yaşlı kurt" lâkaplı Alan Greenspan diyor ki: "Putin'i durduracak tek şey ekonomik silâhtır." Askeri seçenek ihtimal dışı olunca, geriye tek seçenek ekonomik yaptırımlar kalıyor. Rus yetkililer ise ekonomik yaptırımları hiç önemsemiyorlar. Rusya Devlet Başkanı Putin'in ekonomi danışmanlarından Sergey Glazyev şöyle diyor: "Rusya'ya karşı ekonomik yaptırımlar bir bumerang gibi geri dönüp Avrupa Birliği'ni vurur." Rusya Araştırmalar Direktörü Granville de, "Rusya'ya karşı uygulanacak yaptırımlar Avrupa için çok acı verici olabilir" diyor. Bu sözler, bir teselli, bir avunma ve karşı tarafı çekindirme için söylenmiş değil, gerçeğin ta kendisidir. Çünkü Rusya, ekonomik yaptırımlarla geri adım attırılacak bir ülke olmaktan çıkmıştır. Bunun birinci nedeni, 'Milli Ekonomi Modeli'ni uygulaması, ikincisi ise, küreselleşmiş ekonomide, ekonomik yaptırımların tek taraflı etki yapmamasıdır. Bir başka deyişle, küreselleşmiş ekonomide, ekonomik yaptırım uygulanan ülke ile uygulayan ülke, aynı zarara katlanmak zorunda kalırlar. Bir taraftan ekonomiyi küreselleştirmek için uğraşacaksın, öte yandan Rusya gibi büyük bir ülkeyi ekonomik olarak tecrit edeceksin, işte bu olmaz. Peki, ne olur? Göstermelik bazı icraatlara başvurulabilir, fakat o da Rusya'yı yolundan döndürmek ve politikasını değiştirmek zorunda bırakmaz. Bilinmesi gereken bir başka gerçek de şudur: ABD ve Avrupa'nın küresel krizden çıkmak için aldığı tedbirlerin hiçbiri işe yaramadı. Kriz giderek derinleşiyor ve büyüyor. Bu konuda ekonomistler, son çare olarak küresel krize, küresel bir çözüm teklif ediyorlar. Diyorlar ki: "Ekonomi küreselleşti, ülkeler birbirine bağımlı hale geldi. Artık hiçbir ülke tek başına alacağı tedbirlerle, küresel ekonomik krizin etkilerinden kurtulamaz. Onun için ortak sorumluluk içerisinde hep birlikte çözüm bulmamız gerekmektedir." Bu teklif ile ekonomik yaptırım birlikte düşünülebilir mi? Ortak sorumluluğu geçelim, ülkeler kendi çıkarları için ekonomik yaptırımlardan kaçınmaktadır. Niçin? Çünkü ülkeler, hele büyük ülkeler, birbirlerine çok daha bağımlıdır. Örnek olarak ABD ve Çin'in bağımlılığı gösterilebilir. ABD ekonomisinde yavaşlama, Çin'in ekonomisinde keskin bir düşüşe neden oluyor. Rusya da, küresel ekonomiyi etkileme açısından büyük bir güce sahiptir. O bakımdan Rusya'ya ekonomik yaptırım uygulanacağını ve uygulansa dahi geçerliliği olacağını, birçok bilim ve siyaset adamı öngörmüyor. Bakalım zaman ne gösterecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018