"Kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız" temel yanlışından yola çıkan Kapitalist ekonomiler tüketimi bilinçli olarak daraltmaya çalışmışlar, piyasadan çeşitli yollarla parayı çekmeye çalışmışlar, parayı piyasada özellikle maliyetli tutarak belli ellerde bloke olmasını sağlamışlardır.Dolayısıyla tüketimin daralması, üreticiyi zor duruma sokmuştur. Üretilen ürünler pazar bulamamaya başlamış, stoklar artmış, yeterli talebin olmaması neticesinde fiyatlarda mecburi bir düşüş olmuş ve dünya genel olarak bir deflasyon sürecine girmiştir. Bu ekonomik hastalık bugün ABD, Japonya, Almanya gibi gelişmiş ülkelerde had safhada yaşanmaktadır.Esasen yaşanan bu süreç kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız anlayışına sahip kapitalist anlayışın iflasının bir göstergesidir.Komünist ekonomi, eşitlik adı altında insanların üretme ve tüketme kabiliyetini sınırladığından, özgürlük adına özgürlüğü yokettiğinden dolayı çökmüştür. Kapitalist ekonomi ise mutlu bir azınlık oluşturarak, dünyada insanların çoğunu sömürdüğü için bitmeye mahkumdur. Zulümle, insanları kandırarak ve sömürerek asla payidar olunmaz.Peki, çözüm olarak sunduğumuz Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Milli Ekonomi Modeli'nin yaklaşımı nasıldır?Milli Ekonomi Modeli'nde "güçlü bir devlet" anlayışı vardır. Yalnız Komünist ekonomilerde olduğu gibi insanları kısıtlayan engelleyen bir devlet değil, ihtiyaçlarını karşılayan, tüketmek isteyenin önünü açan, projesi olup, üretmek, büyümek isteyenin de önüne her türlü imkanı sunan bir anlayış.Milli Ekonomi Modeli'nde devlet alan el değil, veren eldir.Milli Ekonomi Modeli'nin özelleştirme anlayışı bile bu temel üzerine bina edilmiştir. Madenler, bazı kamu kuruluşları yüzde 51 devlette kalmak kaydu şartıyla kalanı öncelikle çalışanına, o bölge insanına ve yurt içinde ve dışında bulunan Türk vatandaşlarına açılacaktır. Devlet de kazanacak vatandaş da. Çalışan bu kuruma ortak olduğu için daha verimli çalışacak, diğer ortaklar ise "bu bizim ekmek teknemizdir" diyerek bu kurumlara ve toprağına daha fazla sahip çıkacak. Milli Ekonomi Modeli komünist ve kapitalist ekonomilerin aksine hem devleti, hem vatandaşı hem de bütün üreticileri zengin yapacak bir modeldir.Komünist ekonomi çalışamayanı kolluyor, ama çalışanın da önünü tıkıyor, kapitalist anlayış ise çalışamayanı eziyor, çalışanların çoğu da hakkettiğinin karşılığı bulamıyor. Kapitalist ekonomide memnun olanlar para ile para kazananlar ve onlara yalakalık edenler.Komünist ve kapitalist ekonomilerde birileri çalışmadan paraya para demezken, çoğunluk inim inim inlemektedir. Milli Ekonomi Modeli'nde ise çalışan çalıştığının karşılığını alacak. Çok çalışırsa çok kazanacak. Çalışma imkanı olmayan ise devlet tarafından korumaya alınacak.Milli Ekonomi Modeli'nde Kapitalist ve Komünist ekonomilerin aksine "Kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlıdır". Bunun anlamı şudur: "İnsanların giydikleri, yedikleri, içtikleri ürünler sınırlıdır ve bu sınırlı ihtiyaçları karşılayabilmek için sınırsız seçenekler mevcuttur".Bu doğru yaklaşımdan yola çıkıldığında Kapitalist ve Komünist ekonomilerin düştüğü yanlışı rahatlıkla görebiliriz. Kapitalist ekonomi "neyi üretirsen üret satarsın" anlamına gelen "her arz kendi talebini doğurur" bataklığına düşmüştür. Bu sebeple üretimi teşvik etmiş, tüketimi de daraltmaya çalışmıştır. Sonucu yukarıda anlattık. Milli Ekonomi Modeli'nde "ihtiyaçlar sınırlıdır" temel anlayışından dolayı tüketimin canlandırılması teşvik edilir. Üretimin sağlıklı olması tüketime bağlıdır, tüketimin sağlıklı olması ise tüketme kabiliyetini yitirmiş olan insanlara bu kabiliyeti sağlamakla ancak mümkün olur. Ülkemizde bu kabiliyeti kazandırma Sosyal Devlet Projeleri kapsamında bizzat devletin desteğiyle yapılacaktır.2005 BM raporuna göre, dünyadaki üretimin yüzde 80'nini gelişmiş ülkelerdeki 1 milyar insan, üretimin yüzde 20'sini ise 5 milyar insan tüketmektedir. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: Milli Ekonomi Modeli'nin bakış açısına göre şu anda dünyada 5 milyar kişilik tüketme kabiliyetini yitirmiş, yani potansiyel pazar olma özelliği taşıyan büyük bir insan kitlesi var. Yani pazar var, ama stoklarda artış da var. İşte bu sonuç bile Kapitalist ekonominin çözüm olmadığını ispatlamaktadır.Milli Ekonomi Modeli her ne kadar bütün dünya devletleri için örnek bir model olma özelliği taşısa da öncelikle, Kapitalist ekonominin zararının maksimum olduğu ülkemizde uygulanmalı ve ülkemize tarihteki misyonunu tekrar kazandırmalıdır.Bunun için bu eşsiz modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e ve güzide kadrosuna bir fırsat vermek yeterli olacaktır.Denenmişlerle ve denenmişlerin yolundan gidenlerle oyalanmak bizlere ve ülkemize çok şeyler kaybettirecektir. Artık gerçekleri görmeliyiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025