Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta sonunda Meltem TV'de yayınlanan Ekoanaliz programında seyirciler arasına karışan bir provokatör ortalığı velveleye vermiş, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'a hakaretler yağdırmış, sonrasında da kartel medya tarafından aleyhte propagandaya dönüştürülmeye çalışılmıştır. Sayın Baş ve hukukçu ekip arkadaşları tarafından gerekli hukuki mücadele başlatıldığından, ben konunun bu tarafına fazla değinmek istemiyorum. Benim üzerinde durmak istediğim konu, provoke eylem yüzünden bu haftaki Ekoanaliz programında gözden kaçan, programın içeriği ve Sayın Baş'ın ortaya koyduğu orijinal tespitlerdir.Arz etmeye çalışalım efendim:Bu haftaki Ekoanaliz programının konukları Prof. Dr. Ömer Saraçoğlu, Prof. Dr. Hidayet Sarı, Prof. Dr. Ünal Emiroğlu, Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu; ilahiyatçı yazar Mehmet Emin Koç, Opr. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi ve Prof. Dr. Haydar Baş idi.Her konuk kendi sahasında çok orijinal görüşler ortaya koyarak kendi sahalarını ilgilendiren konularda, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezleri ekseninde çözümler sundular.Sayın Saraçoğlu ormancılık, Sayın Sarı sosyal meselelerde, Sayın Emrioğlu hukuk alanında, Sayın Eyercioğlu hayvancılık ve tarım alanında ve diğerlerinin fevkalade görüşler öne sürmesiyle, gerek salondaki seyirciler, gerekse de ekran başında bulunanlar fikir ve gönül ziyafeti yaşadılar. Son konuşmayı Bağımsız Türkiye Partisi Lideri yaptılar. Burada yaptığı tespitler arasında en çarpıcı olanı Ehl-i Beyt yolcularının kaderi hakkındadır. "Bugüne kadar vatan için millet için ortaya koyduğumuz çabaya rağmen, milleti ayıktırmak konusunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmamamıza rağmen, milletin bir türlü ayıkmadığını, bununla da kalmayıp başımıza gelmeyenin kalmadığını görmekteyiz. İnsanlar söz veriyor sözünde durmuyor, seninleyiz diyor cayıyor, kimileri bize düşmanlıklar besliyor. Bir türlü bizi sahiplenemiyor. Ben bunları çok düşündüm, bir türlü gerçek hikmetini anlayamamıştım. Ta ki İmam Hüseyin Efendimizi yazıncaya kadar. Orada anladım ki hak ve hakikat yolcularının, Ehl-i beyt yolunun yolcularının kaderi buymuş. Tarihte onların da bu kaderi yaşadığını o zamanda da milletin onları anlamakta aciz kaldığını görüyoruz. Şimdi işin sırrını anladım,
Surda bir gedik açtık,Mukaddes mi mukaddesArtık ey deli rüzgarNe yönden esersen es,*** Hoştur bana senden gelenYa hil'ati yahut kefenLûtfun da hoş kahrın da hoş?"
Bilmem başka söze gerek var mı değerli dostlar. İmtihan sırrına ererek yaşamak ne güzel değil mi... Sayın Baş, her konuşmasında bizlere farklı ufuklar açmaktadır. Birileri Onu anlamakta aciz kalsa da, birileri Ona düşmanlık beslese de; Onu anlayan, Onu seven, Onunla bir ve beraber olan, keyfiyetli kimselerin de varlığı bizleri sevindirmektedir. Bilmeyenler ne bilsin,Bilenlere selam olsun!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025