"Bugün bazılarının Kelime-i Şehadet'ten 'Muhammedür Resulullah' kısmını çıkarmaya çalışmaları boşa değildir. Zira Hz. Peygamber'siz ne din olur, ne güzel ahlak olur, ne de Allah'a giden yol bilinir."
Bu tespitler dünkü yazısında Prof. Dr. Haydar Baş'ın tespitleri.
Peygambersiz bir din oluşturma çabasında Pensilvanya cemaati ile mevcut hükümet yıllarca birlikte çalıştılar.
Pensilvanya cemaati, 'Muhammedür Resulullah' demeyi olsa da olur, olmasa da kabilinden kemal ifadesi sayarken, iktidar ise ilkokulda okutulan Din Kültürü Ahlak Bilgisi kitaplarından Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmı olan 'Muhammedür Resulullah' ibaresini çıkartmıştı.
Cemaat ve hükümetin fonda 'beraber yürüdük bu yollarda' şarkısıyla yıllar boyu ortaya koydukları Dinlerarası diyalog adımlarının sonuçları Prof. Dr. Haydar Baş'ın tespitindeki noktaya taşıdı Türkiye'yi.
Yani Türkiye'de ne din kaldı, ne de güzel ahlak? Allah'a giden yol da bilinmez oldu.
Öyle bir din anlayışı ortaya konuldu ki, kimilerine göre İslam'ın ölçüsü sattığı yanmaz kefeni satın almak olurken, kimine göre ise İsrail'le en kapsamlı anlaşmalara imza atan partilerine verilen oylar oldu.
Geçmişte İslam'ın bayraktarı olmuş Türk milletinin devletinde bunlar yaşanıyorsa varın diğer İslam ülkelerinin halini düşünün?
Böyle bir İslam coğrafyası olunca, dünkü yazımda açıklamalarına yer verdiğim İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in temsil ettiği Batılı çevreler, "İslam dinini yeniden yorumlamalıyız. Kendi içinden IŞİD gibi örgütlerle tehdit edilen İslam bizim liderliğimizde bununla mücadele etmeli" şeklinde cüretkâr planlar devreye koyuyorlar.
İşte bugün Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt konusundaki çalışmaları bu açıdan çok önemli.
"Ehl-i Beyt İslam'ın ta kendisidir" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, Ehl-i Beyt Külliyatı'yla ve bu konudaki diğer çalışmalarıyla, gerçek İslam anlayışının ne olması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Sakife'den bu yana devam eden büyük fitneyi aşikâr ederek ve gerçek kulvarın İmam Ali'nin temsil ettiği Ehl-i Beyt yolu olduğunu göstererek, Müslümanları bu zilletten kurtarmaya çalışmaktadır.
Müslümanlar ya Prof. Dr. Haydar Baş'tan başka hiç kimsenin gündem etmediği Ehl-i Beyt kulvarına, yani İmam Ali'nin yoluna girerler, ya da Tony Blair'in İslam'ını yaşamaya devam ederler.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllardır milletimizin önüne 'kâinat devleti' ufku çizmektedir.
Prof. Dr. Baş'ın ufkundaki kâinat devleti, sadece güçlü bir ekonomi, zengin bir millet öngörmüyor, aynı zamanda gerçek bir İslam ve güzel ahlakla donatılmış bir milletle var olacaktır.
Türkiye'yi 'yeni Türkiye' olmaktan kurtarıp, 'kâinat devleti' yapacak Milli Ekonomi Modeli'nin de Ehl-i Beyt anlayışının da yegâne adresi Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Bu tespitler dünkü yazısında Prof. Dr. Haydar Baş'ın tespitleri.
Peygambersiz bir din oluşturma çabasında Pensilvanya cemaati ile mevcut hükümet yıllarca birlikte çalıştılar.
Pensilvanya cemaati, 'Muhammedür Resulullah' demeyi olsa da olur, olmasa da kabilinden kemal ifadesi sayarken, iktidar ise ilkokulda okutulan Din Kültürü Ahlak Bilgisi kitaplarından Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmı olan 'Muhammedür Resulullah' ibaresini çıkartmıştı.
Cemaat ve hükümetin fonda 'beraber yürüdük bu yollarda' şarkısıyla yıllar boyu ortaya koydukları Dinlerarası diyalog adımlarının sonuçları Prof. Dr. Haydar Baş'ın tespitindeki noktaya taşıdı Türkiye'yi.
Yani Türkiye'de ne din kaldı, ne de güzel ahlak? Allah'a giden yol da bilinmez oldu.
Öyle bir din anlayışı ortaya konuldu ki, kimilerine göre İslam'ın ölçüsü sattığı yanmaz kefeni satın almak olurken, kimine göre ise İsrail'le en kapsamlı anlaşmalara imza atan partilerine verilen oylar oldu.
Geçmişte İslam'ın bayraktarı olmuş Türk milletinin devletinde bunlar yaşanıyorsa varın diğer İslam ülkelerinin halini düşünün?
Böyle bir İslam coğrafyası olunca, dünkü yazımda açıklamalarına yer verdiğim İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in temsil ettiği Batılı çevreler, "İslam dinini yeniden yorumlamalıyız. Kendi içinden IŞİD gibi örgütlerle tehdit edilen İslam bizim liderliğimizde bununla mücadele etmeli" şeklinde cüretkâr planlar devreye koyuyorlar.
İşte bugün Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt konusundaki çalışmaları bu açıdan çok önemli.
"Ehl-i Beyt İslam'ın ta kendisidir" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, Ehl-i Beyt Külliyatı'yla ve bu konudaki diğer çalışmalarıyla, gerçek İslam anlayışının ne olması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Sakife'den bu yana devam eden büyük fitneyi aşikâr ederek ve gerçek kulvarın İmam Ali'nin temsil ettiği Ehl-i Beyt yolu olduğunu göstererek, Müslümanları bu zilletten kurtarmaya çalışmaktadır.
Müslümanlar ya Prof. Dr. Haydar Baş'tan başka hiç kimsenin gündem etmediği Ehl-i Beyt kulvarına, yani İmam Ali'nin yoluna girerler, ya da Tony Blair'in İslam'ını yaşamaya devam ederler.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllardır milletimizin önüne 'kâinat devleti' ufku çizmektedir.
Prof. Dr. Baş'ın ufkundaki kâinat devleti, sadece güçlü bir ekonomi, zengin bir millet öngörmüyor, aynı zamanda gerçek bir İslam ve güzel ahlakla donatılmış bir milletle var olacaktır.
Türkiye'yi 'yeni Türkiye' olmaktan kurtarıp, 'kâinat devleti' yapacak Milli Ekonomi Modeli'nin de Ehl-i Beyt anlayışının da yegâne adresi Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024