Edebiyatımızın Güleryüzü

Edebiyatımızın Güleryüzü/ Mehmet Nuri YARDIM

Lezzetli Çilek

Sadrazam Yusuf Kamil Paşa'nin yalısına, Sadrazam Midhat ve Rüştü paşalar yemeğe davet edilir. Paşa, yemekten sonra getirilen çileği yanlışlıkla tuza banarak yedikten sonra, "Aman ne kadar da leziz oldu" der. Şirvanizade Rüştü Paşa da aynı şekilde çileği tuza banarak yedikten sonra Yusuf Kamil Paşa'yı tasdik eder: "Evet Paşam, gerçekten çok lezzetli oldu!" Bu konuşmaları takip eden Mithat Paşa, hemen yanında bulunan Minas Efendi'ye, "Duydun mu?" diyerek sorar. Minas Efendi karşılık verir: "Hiç duymaz olur muyum efendim. Çilek meclisinde zararı yok; ama Bakanlar Kurulu'nda da maalesef böyle oluyor."

Teresler

ll. Abdülhamid, Edirne Valisi Mehmet İzzet Paşa'yı çok severmiş. Baba yadigarı olması dolayısıyla da onunla ilgilenir, sık sık hatırını sorarmış. Bir gün yine huzuruna çağırır halini hatırını sorduktan sonra, "İzzet Paşa, bana senin herkese teres diyerek hakarette bulunduğunu söylediler. Bu doğru mu?" der. İzzet Paşa kendisini ispiyonlayanlara sinirlenir ve bir an boş bulunarak padişaha şöyle cevap verir: "Efendim bana iftira etmişler."

Osman Paşalar

Biri Bosna, öteki İzmir Valiliğine tayin edilen ve ikisinin de adı Osman olan iki ihtiyar paşa, sadrazamlığı esnasında Yusuf Kamil Paşa'nın huzuruna çıkarlar. Valiler biraz oturup gittikten sonra, Paşa eline kalemi alıp şu kıtayı yazar:

Yaşları yetmiş yetmiş iki Osman Paşa,

Dişleri, işleri bitmiş iki Osman Paşa...

Biri İzmir'e, biri Bosna'ya olmuş Vali,

Valilikte neler etmiş iki Osman Paşa...