Evet yazması ve söylemesi kolay ama bir insanın en son vazgeçebildiği değerdir canı.fakat atalarımız hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan bütün sevdiklerini geride bırakmış günlerce aç,susuz bitap halde savaşmıştır.İnşaallah oraya gitmek her Türk ferdine nasip olur da o manzarayı görüp dün bizim topraklarımızı işgale gelenleri görür ve ayıkır bugün dost dediklerimiz binlerce kilometre mesafeyi askerlerimizi öldürmek bu vatan topraklarını işgal etmek için harekete geçmişlerdir.Atalarımız top yekün haçlı gibi bir zihniyeti tam tepede Conkbayırı'nda Çanakkale'de durdurmuştur.hatta bunun için hiç tereddüt etmeden canını feda etmiştir. Belki Conkbayırı aşılsaydı bugün bu topraklar üzerinde rahat içinde namusumuzla yaşayamayacaktık.belki de Türkiye cumhuriyeti olmayacaktı.tarihimizi hiçbir zaman unutmamalı ibret almalı ve kendimize pay çıkarıp hayatımızı yönlendirmeliyiz.Çanakkale Savaşı'nda son erine kadar şehit olan Kahraman 57nci Alay'ın Sancağı, Hâlen Melbourne-Avusturalya müzesinde sergilenmekte ve sancağın tanıtım plâketinde şöyle yazmaktadır: Bu Alay Sancağı Gelibolu savaş alanından getirtilmiştir, ama esir edilmemiştir. Türk Ordusu'nun geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak, sonuncu muhafızın da altında ölü olarak yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık timsali olarak karşınızda duran bu Türk Alayı Sancağını selâmlamadan geçmeyin" Çanakkale'yi denizden geçemeyen İtilaf Devletleri'nin 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadası'na ve Kumkale'ye asker çıkarmalarıyla Çanakkale kara savaşları başlamıştı. 25-26 Nisan 1915 tarihlerinde Arıburnu'nda karaya çıkıp Conkbayırı'nda ilerleyen çıkarma kuvvetleri, 19. Tümen K.Kur.Yb. Mustafa Kemal'in 25 Nisan günü verdiği "Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir" emrini uygulayan Türk birliklerince durduruldu. Bu birliklerden biri Yb.Hüseyin Avni Bey'in komutasındaki 57. Alay'dı. 57. Alay'ın başta komutanları olmak üzere 52'si subay 628 kişilik mevcudunun tamamı 25-28 Nisan 1915 tarihleri arasında şehit düşmüştür.Aradan yıllar geçse de mantık ideal hiç değişmedi bu topraklarda Türk bayrağı dalgalandıkça da değişmeyecek.Şu anda sıcak çatışma olmayabilir fakat strateji,beyinlerdeki savaş bitmedi ve bitmeyecek.çünkü haçlı dünyası bu toprakların kendine ait olduğunu iddia ediyor.tabi bunun temelinde de dini inançları var Türkiye haçlıların elinde olursa Asya'yı Hristiyanlaştırmak çok ama çok kolay olacak.bu işgal senaryoları ta ki kıyamete kadar sürecek.Halk arasında baba parası yemek kolaydır diye bir tabir vardır. Kendi alın teri ile kazanılan emeğin karşılığının değeri paha biçilemez. Bugün dedelerimiz sağ olsa ve bize sorsa ben senin huzurun için her şeyimden vazgeçtim peki sana bıraktığım değerlere nasıl sahip çıktın dese ne cevap verebiliriz ki.Bizi biz yapan değerlere sımsıkı sarılmalıyız.dostumuzu düşmanımızı ayırt edebilmeliyiz.unutmayalım domuzdan post gavurdan dost olmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012