Üveys el-Karani de Sıffin şehidi
Sahabenin en seçkinlerinden Hz. Ammar başta olmak üzere, tanıklığı iki tanık yerine kabul edilen Sabit oğlu Huzeyme, Amr el-Ensari oğlu Süheyl, Ebu Umret’il-Ensari, Ebu Fadalet’ül-Ensari, Teyyehan oğlu Ebu’l-Heysem, onun kardeşi Ubeydullah ve tabiinin üstünü Üveys el-Karani, Sıffin’de şehit olanların başında gelenlerdendir
04.02.2025 11:30:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Sıffin savaşında Hz. Ali tarafında yirmi beş bin er şehit olmuştu, Muaviye tarafında da kırk beş bin adam öldürülmüştü.
Hz. Ali tarafında şehit olanlar arasında Bedir savaşında, Hz Peygamber'in başka savaşlarında, Razılık Biatinde bulunanlar vardı. Sahabenin başında da en seçkini, evvelce de söylediğimiz gibi Ammar'dı. Tanıklığı iki tanık yerine kabul edilen sabit oğlu Huzeyme, Amr el-Ensari oğlu Süheyl, Ebu Umret'il Ensari, Bedir savaşında bulunanlardan Ebu-Fadalet'ül- Ensari, Akabe biatinde bulunanlardan ve Bedir savaşına katılanlardan Teyyehan oğlu Ebu'l-Heysem, onun kardeşi olan ve Uhud savaşında bulunan Ubeydullah ve tabiinin üstünü Üveys el-Karani, bu savaşta şehit olanların başında gelenlerdendir.
Cemel savaşında Hz. Ali'ye karşı savaşanlarla beraber bulunan Müneyye yahut Ümeyyet'üt-Temim oğlu Ya'la da bu savaşta Hz. Ali tarafına katılmış ve onun maiyetinde şehit olmuştur. Bu sahabe, Mekke'nin alındığı gün Müslüman olmuş, Huneyn, Taif ve Tebük savaşlarında bulunmuştur.
Ebu Bekir onu Halvan'a emir tayin etmişti. Ömer, Yemen ülkesinin bazı yerlerine yollamış, orada bazı yolsuz hareketlerini duyunca yaya olarak Medine'ye gelmesini emretmiş, beş, yahut altı gün yaya yol yürümüş, Ömer'in ölümünden sonra Medine'ye varmıştı. Osman zamanında San'a valiliğinde bulunmuş, Osman aleyhine vuku bulan ayaklanmayı duyunca oradan Medine'ye hareket etmiş fakat yolda Osman'ın öldürüldüğünü duymuştu. Bu sırada yolda deveden düşmüş, iki ayağı, kalçasından kırılmıştı.
Cemel savaşında bir sedir üstünde yürütülmedeydi. Sıffin'de gerçeği bulmuş, Hz. Ali'ye uymuş, onun yolunda can vermişti. Bu savaşta Muaviye taraftarı olarak maktul düşenler arasında Ömer'in küçük oğlu Ubeydullah ile sahabeden Sa'düt-Tai oğlu Habis ve Zü'lKela'il-Himyeri en meşhurlardandır.
Ubeydullah, Ömer'in ölümünden sonra babasını öldüren Ebu Lü'lü'ün arkadaşlarından İranlı Hurmuzan'la kızı Cuheyne'yi öldürmüştü. Hâlbuki bunların ikisi de Müslümandı ve öldürme olayıyla bir ilişkileri yoktu.
Osman halife oluncaya dek halka namaz kıldıran Suheyb, kendisini hapsetmiş, Osman halife olunca ona teslim eylemişti. Osman, kısas için bazı kimselere danışmış, başta Hz. Ali olduğu halde Muhacirlerin çoğu kısas yapılmasını, yani Ubeydullah'ın öldürülmesini istemişler, buna karşılık Amr, "Dün babası öldürüldü, bugün de oğlunu mu öldürelim" diye itiraz etmiş, Osman, Hurmuzan'la Cuheyne'nin velilerini diyete razı etmiş, bu suretle diyet verilerek Ubeydullah kurtulmuştu.
Hz. Ali halife olunca Ubeydullah ürkmüş, Muaviye'nin yanına kaçmıştı. Sıffin'de maktul düştükten sonra savaş bitince zevcesi, cesedini bulmuş, bir katıra yüklemişti, boyu pek uzun olduğu için elleriyle ayakları yerde sürünüyordu. Muaviye, kılıcını satın alıp kardeşi Abdullah'a vermişti. (elîstiab, 2, 416-417).
Habis, Ömer zamanında bir müddet Humus'ta memuriyet görmüştü. Sahabeden Hatem'üt-Tâî oğlu Adiyy'in kızını almıştı. Adiyy, Hz. Ali tarafındaydı. Habis, Muaviye'ye uymuş ve bu savaşta maktul düşmüştür. (el- îstiab, 1, 138-139. 92-Aljstiab, 1, 175-176).
Asıl adı Eyfa olan Zü'l-Kela, Ammar'ın azgın ve sapık bir topluluk tarafımdan öldürüleceğine dair rivayet edilen hadisi bilir, Sıffin'de Ammar'ın Hz. Ali tarafında bulunduğunu gördükçe müteessir olur, Amr de onu, "Göreceksin, yakında Ammar bizim tarafa geçecektir" diye kandırırdı. Ammar'dan önce maktul düşmüş, Amr bu yüzden Muaviye'yi kutlamıştı.
Hz. Ali tarafında şehit olanlar arasında Bedir savaşında, Hz Peygamber'in başka savaşlarında, Razılık Biatinde bulunanlar vardı. Sahabenin başında da en seçkini, evvelce de söylediğimiz gibi Ammar'dı. Tanıklığı iki tanık yerine kabul edilen sabit oğlu Huzeyme, Amr el-Ensari oğlu Süheyl, Ebu Umret'il Ensari, Bedir savaşında bulunanlardan Ebu-Fadalet'ül- Ensari, Akabe biatinde bulunanlardan ve Bedir savaşına katılanlardan Teyyehan oğlu Ebu'l-Heysem, onun kardeşi olan ve Uhud savaşında bulunan Ubeydullah ve tabiinin üstünü Üveys el-Karani, bu savaşta şehit olanların başında gelenlerdendir.
Cemel savaşında Hz. Ali'ye karşı savaşanlarla beraber bulunan Müneyye yahut Ümeyyet'üt-Temim oğlu Ya'la da bu savaşta Hz. Ali tarafına katılmış ve onun maiyetinde şehit olmuştur. Bu sahabe, Mekke'nin alındığı gün Müslüman olmuş, Huneyn, Taif ve Tebük savaşlarında bulunmuştur.
Ebu Bekir onu Halvan'a emir tayin etmişti. Ömer, Yemen ülkesinin bazı yerlerine yollamış, orada bazı yolsuz hareketlerini duyunca yaya olarak Medine'ye gelmesini emretmiş, beş, yahut altı gün yaya yol yürümüş, Ömer'in ölümünden sonra Medine'ye varmıştı. Osman zamanında San'a valiliğinde bulunmuş, Osman aleyhine vuku bulan ayaklanmayı duyunca oradan Medine'ye hareket etmiş fakat yolda Osman'ın öldürüldüğünü duymuştu. Bu sırada yolda deveden düşmüş, iki ayağı, kalçasından kırılmıştı.
Cemel savaşında bir sedir üstünde yürütülmedeydi. Sıffin'de gerçeği bulmuş, Hz. Ali'ye uymuş, onun yolunda can vermişti. Bu savaşta Muaviye taraftarı olarak maktul düşenler arasında Ömer'in küçük oğlu Ubeydullah ile sahabeden Sa'düt-Tai oğlu Habis ve Zü'lKela'il-Himyeri en meşhurlardandır.
Ubeydullah, Ömer'in ölümünden sonra babasını öldüren Ebu Lü'lü'ün arkadaşlarından İranlı Hurmuzan'la kızı Cuheyne'yi öldürmüştü. Hâlbuki bunların ikisi de Müslümandı ve öldürme olayıyla bir ilişkileri yoktu.
Osman halife oluncaya dek halka namaz kıldıran Suheyb, kendisini hapsetmiş, Osman halife olunca ona teslim eylemişti. Osman, kısas için bazı kimselere danışmış, başta Hz. Ali olduğu halde Muhacirlerin çoğu kısas yapılmasını, yani Ubeydullah'ın öldürülmesini istemişler, buna karşılık Amr, "Dün babası öldürüldü, bugün de oğlunu mu öldürelim" diye itiraz etmiş, Osman, Hurmuzan'la Cuheyne'nin velilerini diyete razı etmiş, bu suretle diyet verilerek Ubeydullah kurtulmuştu.
Hz. Ali halife olunca Ubeydullah ürkmüş, Muaviye'nin yanına kaçmıştı. Sıffin'de maktul düştükten sonra savaş bitince zevcesi, cesedini bulmuş, bir katıra yüklemişti, boyu pek uzun olduğu için elleriyle ayakları yerde sürünüyordu. Muaviye, kılıcını satın alıp kardeşi Abdullah'a vermişti. (elîstiab, 2, 416-417).
Habis, Ömer zamanında bir müddet Humus'ta memuriyet görmüştü. Sahabeden Hatem'üt-Tâî oğlu Adiyy'in kızını almıştı. Adiyy, Hz. Ali tarafındaydı. Habis, Muaviye'ye uymuş ve bu savaşta maktul düşmüştür. (el- îstiab, 1, 138-139. 92-Aljstiab, 1, 175-176).
Asıl adı Eyfa olan Zü'l-Kela, Ammar'ın azgın ve sapık bir topluluk tarafımdan öldürüleceğine dair rivayet edilen hadisi bilir, Sıffin'de Ammar'ın Hz. Ali tarafında bulunduğunu gördükçe müteessir olur, Amr de onu, "Göreceksin, yakında Ammar bizim tarafa geçecektir" diye kandırırdı. Ammar'dan önce maktul düşmüş, Amr bu yüzden Muaviye'yi kutlamıştı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.