Hepimiz hayatımızda birkaç kez dünyayı işgal eden uzaylılar ile ilgili bir film izlemişizdir. Konu bellidir bir grup uzaylı artık uzayın neresinden olursa olsun farketmez nedense birden dünyayı işgal etmeye karar verirler ve yine ne hikmetse Amerika'ya galip gelip dünyayı oradan işgale kalkarlar. Bu uzaylılar için çokta yanlış bir karar olmaya bilir çünkü uzayı en çok kirleten ülkelerin başında ABD geliyor ya belkide ondandır. Herhalde hazır başlamışken bütün dünyayı yok edelimde bir daha gelmek zorunda kalmayalım diye düşünüyorlar. Neyse bu uzaylılarla Amerikan yönetiminin özel meselesi. Yine uzaylıların doğal olarak uzaylılar ya bizden çok üstün bir teknolojileri vardır. Dünya ülkeleri çaresizdir herkesin gözü ABD'de dir. Bizi kurtarsa kurtarsa ABD kurtarır ki hep öylede olur. Yine bir türlü anlam verilemeyen bir nedenle sıradan bir Amerika'lı dünyayı kurtarır. Üstelik çokta basit bir yöntemle bunu başarır.Neyse biz asıl meselemize dönersek. Kimi zaman uzaylılardan, kimi zaman bir gök taşından kimi zamanda bir vürüsten dünyayı kurtaran Amerika gerçek hayatta bakın neler yapıyor. Bu gün yaşadığı topraklarıda kaç tane medeniyeti yok etti, kaç milyon kişinin canına kıydı belli değil daha doğrusu hesaplanamıyor. Sadece yirminci yüzyılda Japonya'ya iki adet atom bombası atarak, Vietnam ve Kore'de gereksiz bir savaşla milyonlarca insanın katledilmesi, Afganistan ve son olarak Irak'ta yediyüzbin sivilin katledilmesi yine ABD'nin eseri. Ozon tabakasının delinmesinde ve yaşadığımız küresel ısınmanın temel etkeni olan zehirli atıklarda da ABD'nin önemli bir katkısı olduğu biliniyor. Dünyanın en büyük silah ihracatçısı, en büyük savaş bütçesine sahip ordusu, dünyada en çok nükleer silaha sahip ülke yine Amerika.Yalnız ortada bir sorun var. Filmlerde bütün bu gücünü dünyayı kurtarmak için kullanan ABD, dünyanın her bölgesinde dünyalıllarla savaşıyor. Üstelik bu savaşlarda olan hep masum sivillere oluyor. Yoksa süper gücün vurdukları masum siviller gibi görünen dünyayı işgale gelmiş uzaylılar mı? Çünkü ortada bir ortak amaç var. Kim olduğu nereli olduğu hatta yaşadığı bile şüpheli biri yada birileri şu yada bu nedenle dünya için bir tehdittir. Bazen bir terörist, bazen bir diktatör, bazende bir fikir dünya için tehdittir. Yani aslında Amerika masumdur amaç dünyayı kurtarmaktır. Böyle bir kutsal vazife için bazen sivil vatandaşlardan da canını kaybeden olabalir mesala yediyüzbin kadar. Hiç sorun değil, hemen devreye Hollywood girer yaklaşık beşyüz dev bütçeli filmle tarihi gerçekler unutturulmaya çalışılır. Tıpkı kızılderililerin katlinde olduğu gibi. Oda olmazsa iki, üç yüzyıl sonra bir özür dilenir mesele çözülür. Bu arada hemen belirtelim şu anda iki ülkede Ay toprakları satılıyor Amerika ve israil. Üstelik çok ucuz. Bir hektarı altmış dolar. Aydan toprak satan firmaların işleri bayağı iyi gidiyormuş. Artık hani olurya birgün uzaylılar dünyayı işgal ederse, bak kardeş bende uzaylıyım işte kanıtı demek içinmi yoksa birileri dünyayı yaşanmaz hale getirirse en yakın uzay mekanından bir yerimiz olsun diyemi bilinmez. Bütün bu olaylar şu sorularıda peşinden getiriyor. Acaba Amerikalıların bir bildiğimi var. Öyle ya bu kadar aynı konu üzerine filim çekilmezki. Bizi bu acı gerçeğe mi hazırlamak istiyorlar. Hani biz uyarmıştık misali. O zamanda şu soruyu sormaktan kendimi alamıyorum. Peki biz niye önceden saldırmıyoruz? Bir yetkili çıkar uzaylıların adresini verir hep beraber saldırırız. En azından bizim dünyamız bozulmamış olur. Yoksa Bush bir uzaylı mı?
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012