Dinsizlerin din istismarı

Birkaç gündür; dindarla dincilik arasındaki farkları, din adına yapılan yanlışlıkları ve din istismarcılığını yazmaya çalıştık. Bu konudaki yazacaklarımıza son noktayı koymadan, müsaadenizle bir de din ile dindarlıkla asla alakası olmayan, tabir yerindeyse dinsizlerin din istismarcılığına değinelim.Konumuzu açıklığa kavuşturmak, yanlış anlaşılmaya meydan vermemek ve kimseyi töhmet altında koymamak için kullanılan terimlerin Türk Dil Kurumu Sözlük manalarından faydalanarak yola çıkalım istedik.Dindar; Din inancı güçlü, din kurallarına bağlı, Allah'a inanmış ve bağlanmış kimse?(TDK). Dinsiz; dini inancı olmayan (TDK)  Her insanın her konu hakkında bilgi sahibi olmasının imkansız olduğu herkesçe malumdur. Mesela; kasabın et hakkındaki bilgileri ile fırıncının ekmek hakkındaki bilgileri farklıdır. At kullanan ile araba kullananın aynı olmadığı gibi? Doktor ile öğretmenin, mühendis ile lokantacının bilgi alanları ve meslek becerilerindeki farklılıklar gibi?Örnekleri çoğaltmak mümkündür ama bu kadarı ile yetinelim.Madde ile alakalı ilimlerde bu kadar farklılıklar olduğuna göre daha çok manevi ilimler sahasına giren din konusu da diğer meslek, ilgi ve ilim dallarından çok daha fazla farklılıklar arz eder. Ama maalesef her meslek dalından, her ilgi alanından, herkesin pervasızca konuştuğu, bilenin bilmeyenin, ilgilenenin ilgilenmeyenin, cahilinin aliminin, konuştuğu fikir beyan ettiği konu da din konusudur. Bunların yanında birde dinsizler var ki, din ile yakından uzaktan alakası olmamasına rağmen, onlarda kendilerince din hakkında ileri geri konuşurlar. Halbuki; dinin gerçek manada anlaşılması için, emirlerinin toplandığı Kur'an ve Sünnet, kendi içinde çok derin ilimler, uzun çabalar gerektiren ilim dallarıdır. Öyle her önüne gelenin ahkam kesmesi, ileri geri konuşması hiç de doğru olmamasına rağmen; dinsizlerin bile din hakkında konuşması, din hakkında fikir beyan etmesi, asla ilmi ve gerçekçi değildir. Bu da olsa olsa dinsizlerin din istismarıdır. Hani bir atasözü vardır; "İslam'ın şartı beş, altıncısı haddini bilmektir." diye? Herkes haddini bilse, bir çok problemde kendiliğinden ortadan kalkacaktır.