Sağlam bir akaidin milletlerin var olabilmesindeki önemini anlayan Batı için Müslüman -Türk kimliğinin yok edilmesi ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü savaş meydanlarında yenilemeyen Türkler kuvvetlerini inançlarından almaktadır.1800'lü yıllardan itibaren İngiliz sömürgeler bakanlığının hicaz bölgesini Osmanlıdan ayırmak için yaptığı çalışmalarda İslam dini ve kaideleri hakkında neden , nasıl gibi sorularla fitne çıkartmak, zina, içki içmek gibi dinde haram olan kuralların yaygınlaştırılması, evlenmeyi zorlaştırmak,Müslüman kızlar ve erkekler arasında dinsizliği yaymak gibi çalışmalarla toplum temelinden yıkılmıştır. O gün başarılı olan bu çalışmalarla Hicaz bölgesi elimizden çıkmıştır. AB uyum yasaları ile çıkartılan yeni düzenlemelerin de tarihteki uygulamalarından pek de farkı yoktur. AKP hükümetinin hiçbir tereddüt duymadan hayata geçirdiği yasalara bir bakalım:
TCK' nun 263. maddesiyle 15 yaşından küçük çocuklara Kur' an öğrenimi yapan ve yaptıranlara 1 er yıl hapis cezası getirilmiştir.
İmar yasasında yapılan yeni düzenleme ile "cami" kelimesi yerine "ibadethaneler" kelimesi ilave edilerek özellikle kiliselerin açılmasının önündeki engeller kaldırılmıştır. Bu dönemde 40 bin kilise evinin açıldığının altını çizmek gerekir.
AKP, TCK nın 219. maddesi ile hükümet icraatlerini eleştiren din görevlilerine 1 yıl hapis cezası getirdi.
Azınlık vakıflarına tanınan mülkiyet hakkı 11.01.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4. uyum paketi ile genişletilmiştir. Lozan'a aykırı olarak kiliseler imar edilmeye başlamıştır.
Nüfus kağıtlarından "dini İslam'dır" hanesi kaldırıldı.
AB'ye uyum adı altında din kültürü kitaplarından Kelime-i tevhidin 2. kısmı olan 'Muhammedü-r resullullah' çıkarıldı.
UNESCO destekli hazırlanan dini kitapçıklarda ilk defa Hz. Peygamberin ve sahabesinin minyatürleri yer aldı.
Milli Eğitim Bakanlığınca yapılan seviye tespit sınavında "son peygamber kimdir" sorusunun doğru cevabı Hz. İbrahim olarak belirlendi.
Veda hutbesinde Hz. Peygamber tarafından buyurulan, "size Allahın kitabını ve Resulün sünnetini bırakıyorum" sözlerindeki sünnet kısmı çıkarıldı.
Din derslerinde İslam dininin yanında Hıristiyanlık, Musevilik, Zerdüştlük, Budizm de kabul edilebilir dinler olarak yer almaya başladı.
Antalya Belek'te mevcut iktidar cami, kilise, sinegog üçlüsünün kurdelesini keserek bu dinlere de kucak açmıştır.
Tüm bunların yanında türban konusu AKP tarafından AİHM'ne taşınmış ve AKP avukatlarının oradaki savunmaları ile bir daha Türk içi hukukunda görüşülmesine izin verilemeyecek bir noktada yasaklanmıştır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın tarihi bir tespitine burada yer vermeden geçemeyeceğim: "Bu ülkede en mili konular en milliyetçi görünenlerle; en dini meseleler ise en dindar görünenler eliyle yok edilmiştir." "Başörtüsü bizim namusumuzdur" diyerek oy toplayan AKP'nin, 4 yılda inancımız üzerinde yaptığı tahribat Sayın Baş'ı nasıl da haklı çıkarıyor. Bu kanunlar ABD'nin "ılımlı İslam " projesinin hayata geçirilmesinden başka bir şey değildir. Enteresan olan AKP'nin bütün yaptıklarına rağmen hala dindar ve milliyetçi bir kimlikte görünmeye çalışmasıdır. Ama bu millet balık hafızalı değildir?
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012