Dinci yazarlar gemiyi terk mi ediyor?

Medyada bu günlerde sistem tartışılıyor, yargı tartışılıyor, ekonomi, dış politika tartışılıyor. 

Toplum tartışılıyor, toplumdaki maddi, manevi değişimler tartışılıyor. Ve de gençliğimiz tartışılıyor.

Diyeceksiniz ki, bu tartışmalar zaten devamlı yapılıyor. Doğru ama şimdiki tartışanlar çok farklı. Kendilerini, 'bizim mahalledekiler' olarak adlandıranlar tartışıyor.

Yani 17 yıldır gözü kapalı her konuda iktidara kalemşorluk yapanlar tartışıyor. Öyle cümleler kuruyor, öyle kıyaslar yapıyorlar ki, düşman başına!

Bunlardan birisi de Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak. Gençlik yıllarımda onlarca kitabını okumuştum.  

Sayın Dilipak kitaplarında her daim Cumhuriyeti sorgulardı. Atatürk'ü, hele hele İnönü dönemini çok sorgulardı. 

Bireysel fikir, icraat, yanlış uygulanan kanunlara bakarak milletin en önemlisi ise gençliğin nasıl İslam'dan soğultulduğunu, kimliksiz bir gençlik ve medeniyet inşa edildiğini anlatırdı.

Yanında panzehiri olmayan bir okur, bu kitapları okuyunca direkt Atatürk'e, Cumhuriyet'e düşman olması yüksek ihtimaldi.  

Şu keser mevzusu var ya! Hani sapıyla dönen! İşte yine döndü. Son bir yıldır iktidarı dini kavramlarla uyarı-eleştiri yazıları yazan Dilipak, İstanbul seçimleri ardından yazdığı yazılarda da hem kendi, hem de Türkiye gerçeklerini itiraf ediyordu.

28.06.2019 tarihli 'Çok geç olmadan' başlıklı yazısında Dilipak adeta SETA'ya 'beni de fişle' çağrısı yapıyordu. 

Dilipak diyordu ki;

"Hani hep diyorum ya, her topluluk layık olduğu gibi idare olunur. İşte toplumun hali pür melali: 

Türkiye'de toplumun dine ve dini değerlere bakışı araştırması MAK 2017: %14 Allah'a inanmıyor. 

%25 meleklere inanmıyor. %24 Kur'an-ı Kerim'in vahiyle geldiğine yani Kur'an'a inanmıyor. 

%74 Evindeki Kur'an-ı Kerim'i okumuyor. %37 Peygambere, Hz. Muhammed (s.a.v.)'e inanmıyor. 

%45 kadere (Hayır ve Şerrin Allah'tan geldiğine) inanmıyor. %27 öldükten sonra dirileceğinize ve hesaba çekileceğine inanmıyor… 

%43 hiç camiye gitmemiş. %55 Ramazan ayında oruç tutmuyor. %70 İslam dini ile ilgili bilgileri öğrenmek için okumuyor. %78 namaz kılmıyor… 

%35 Gusül abdesti almıyor veya bilmiyor. 

Yahu, İmam-Hatiplilerde namaz kılan öğrenci sayısı ortalama %25. İlahiyatlarda %50! Bu kafa ile nereye gidebiliriz! 'Ne sağcı, ne solcu futbolcu' bir nesil geliyor.

Gençliği filan da eleştirmeyi bırakalım. Bu nesil kimin eseri! Daha doğrusu, hep birlikte sorumluyuz… 

Rüzgâr ektik, fırtına biçiyoruz!

Seçim öncesi, AK Parti ilçeden bir grup İstanbul'da bir Anadolu İmam Hatip Lisesini ziyaret eder. 

İmam Hatip son sınıftaki kız öğrencilerle sohbet ederler. "Oyunuz Binali Bey'e herhalde" deyince aldıkları cevap şu olur: "Biz İmam Hatipliyiz diye AK Parti'ye oy vermeye mecbur muyuz, Ekrem Bey'in duruşu bize çok yakın geliyor." 

Bizimkiler bunu beklemiyorlardı. Bizim tarlamızı başkaları sürmüştü, köprünün altından çok sular akmıştı. Güzel binalar yaptık ama dışı birileri kıskandırırken, içi bizi yakıyordu! (…) (https://www.timeturk.com/cok-gec-olmadan/yazar-1110133)

Tam 17 yıl geçmiş. Şeyh Said'i, Derviş Mehmet'i, Mustafa Sabri'yi, Ali Kemal'i, Said Nursi'yi, İskilipli Atıf'ı ve daha nice Milli Mücadele düşmanlarını, Anadolu'nun has evlatlarına 'kâfir' diyen o melunları anlatmayan hatta bazılarını göklere çıkaran Dilipak ve avenesi şimdi ortaya çıkan nesilden şikâyetçi. 

Evet, Sayın Dilipak! Bu nesil sizin eseriniz. Dünden bugüne insanları hakkınız ve haddiniz olmadan din adına damgaladınız, ötelediniz. İktidarlara bakarak İslam'ı ya masaya koydunuz, ya da masadan çektiniz.  

Şimdi bir şeyler yazıyorsunuz. Merak ediyorum; Bunlar bir itiraf mı, günah çıkarma mı, tövbe mi yoksa gemiyi mi terk ediyorsunuz?