Sanki yüzyıllar boyunca üç kıtada at oynatmış, gittiği her coğrafyaya "çil çil kubbeler serpmiş", insanlık nedir, insanca yaşamak nedir, medeniyet nedir hepsini insanlığa öğretmiş şerefli ecdadın torunları değiliz.Sanki, adalet anlayışından ve uygulamalarından ecnebi devletlerin dahi istifade ettiği, kendi aralarında düştükleri anlaşmazlıklarda hakemliğine müracaat ettiği dedelerin torunları değiliz.Sanki, iki satır fermanları ile, çevreye zarar veren kral bozuntularını tahtından indirip işaret ettiğini oturtan delikanlı yöneticilerin soyundan değiliz.Sanki, han, hamam ve kervansaray kültürü-geleneği ile tüm insanlığa hizmet kapılarını açmış, ağır kış şartlarında vahşi hayvanların telef olmaması için vakıflar kurarak hayvanat aleminin imdadına koşmuş merhamet-medeniyet timsali ecdadın varisleri değiliz.Sanki, yetime-öksüze ebeveyn olmuş, yoksula-düşküne kol-kanat germiş, mazlumun-zayıfın daima yanında fakat, zalimin-zorbanın sürekli karşısında olmuş şerefli bir milletin devamı değiliz.Sanki, elli bin kişilik ordusu ile, kendisinden sayı itibariyle kat kat üstün olan haçlı ordusunu yenerek, Anadolu'yu İslam'a açan Sultan Alparslan'ın torunları değiliz.Sanki, Peygamber müjdesine mazhar olmuş, genç yaşta İstanbul'un Fatihi unvanına kavuşarak dostları sevindirmiş, düşmanların yüreklerine korku salmış olan Sultan Fatih bizim dedemiz değil.Sanki, bütün haçlı dünyası bütün imkanlarını seferber ederek bütün hayasızlıkları ile Anadolu'ya hücuma geçtiğinde; milletin önüne düşerek "ya istiklal ya ölüm" diyen Gazi Mustafa Kemal bu milletin içinden çıkmamış.Siz bu "sankileri" devam ettirerek kocaman bir kitap yazabilirsiniz.Diyeceğim o ki; böyle bir geçmişi olan Müslüman Türk milleti hayli zamandan beri eğik duruşunu, şanına yakışmayan vaziyetini devam ettirmek için bahaneler uydurmaya, sudan bahanelere sarılmaya başladı.İlk kez, "Irak işgaline destek vermek suretiyle haçlının yanında yer alıp kardeşlerimize cephe aldık, bu tutum son derece yanlıştı" dediğimizde; "Ne yapabilirdi, ABD güçlü, mecburen onun yanında yer aldı hükumet" savunmasına geçiyor. "Peki güçlüden mi yana haklıdan mı yana olmalıyız, gavurdan mı yana Müslümandan mı yana olmalıyız" dediğimizde sesler kesiliyor."Topraklarımız cayır cayır satılıyor, oy verdiğiniz partinin kapısını neden aşındırmıyor, size vatan topraklarını satasınız diye oy vermedik demiyorsunuz" dediğimizde; "Efendim bizimkilerde oralarda alıyormuş, hem sonra alıp da memleketlerine mi götürecekler" şeklinde savunmaya geçiyor. Filistin örneğini hatırlattığımızda, "Yahudiler yıllarca Filistin topraklarını satın aldılar, aldıkları toprakları götürmediler ama dünyanın dört tarafına dağılmış olan Yahudilere oraya getirip devlet kurdular, altmış senedir de Filistinlileri öldürerek yeni yeni yerleşim yerleri açıyorlar" dediğimizde yüzler kızarıp kalıyor.Bu milleti dik durmaktan, haklarına sahip çıkma dirayetinden kimler uzaklaştırdılarsa onlar Allah'tan bulsunlar diyoruz.Bizler, şerefli, izzetli, şahsiyetli, haysiyetli bir milletin torunları olarak; küresel zalimleri-zorbaların, katil ve cellatların dayatmalarına, emrivakilerine, cinayetlerine kılıf uydurmak mecburiyetinde miyiz? Böylesine aşağılık bir işe kim ve kimler layık gördü bizi? İşgal edilen bizim coğrafyamız, katledilenler bizim kardeşlerimiz, iffeti-namusu kirletilenler bizim kız kardeşlerimiz ve fakat bütün bu cinayetleri onaylama, hoşgörme işi de yine bize veriliyor.Tam da; "Kurt yapmaz bu taksimi kuzulara şah olsa" demenin zamanıdır.Lütfen ecdadımızın duruşuna bakarak kendi eğri duruşumuzu düzeltelim.Biz böyle değildik, bize ne oldu?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025