Televizyon ekranlarında Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ait olaylar tartışılıyor. Konuklar, tarihe mal olmuş başka gelişmelerin de gündem edilmesi ve hesap sorulması için ahkam kesiyor. Türkiye Cumhuriyeti devletini ayakta tutan değerlerden biri tarihidir. Bu her devlet ve millet için geçerlidir. Bu yüzdendir ki, ilkokullardan itibaren gençlerimize tarih şuuru verilmeye çalışılır. Ancak Türkiye'de din üzerinden oynanan oyun, tarih üzerinden de denenmektedir. Nasıl, misyonerlik çalışmaları ile Müslüman kimlik değiştirilmiştir; Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşananları konuşmakta bunun gibi bir etki bırakacak, bir birlik harcını bozacaktır. Bu birlik harçlarını bozarsanız, Türk milleti ve devleti bir ve beraber olarak kalamaz. Çünkü, devletleşme aşamasında farklı görüşler ve ihtilaflar normaldir. Ancak devleti elinde bulunduran iradenin bu noktaya geldikten sonra, devlet hayatının devam edebilmesi için varlığını tehdit eden unsurlardan ve etkilerden koruması lazımdır Bu tehdit unsurları haklı olduğunu iddia etse bile, mevcut olan sistemi karşısına alıp yok etme taraftarı oldukları için devlet varlığının bekasına zarar getirir. Onun için de varsa tehdit unsurları bertaraf edilerek devlet hayatının devamı temin edilir. Aksi taktirde devleti ayakta tutmak, ilelebet devam ettirmek asla mümkün olmayacaktır. Bu mücadelede var olan kavganın haklı veya haksız olması değil, devlet hayatının devamında haklılık ve haksızlık ölçüdür. Devletlerin geleceğini tehdit eden oluşumlar ne nispette haklı olursa olsun, değil mi ki mevcut sistemin ve devletin yaşayışı karşısında bir tehdit unsurudur asla onun meşruluğu düşünülemez. İrlanda'da IRA, İspanya'da BASK, Türkiye'de PKK ne derece haklı sebepler üstüne davalarını bina ederlerse etsinler, devletlerin bekasına tehdit unsuru olarak sayıldıklarından onların görüşlerine asla yer verilmez ve meşrulukları da gündeme gelmez. Kendileri devlet varlığını karşısında "biz varız "demişlerdir. Bir manada devlet yok, bunlar vardır ki, devletin böyle bir oluşu kabul etmesi imkansızdır. Bu gerekçelerle siyasette, hukukta hatta silahlı yöntemle bir mücadele devam etmektedir.Tarih bir birlik harcıdır ve bugün yıllar öncesini irdelemek sadece bu bütünü zedeler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023