"Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır. Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi." Franklin D.Roosevelt/ABD Başkanı.
İnsanlar bir araya gelerek toplumları, toplumlar birleşerek milleti, millet de teşkilatlanarak devleti oluşturur. Devletin en bariz özelliklerinden biri teşkilatlanmış sağlam bir gövdeye sahip olmasıdır. Aksi takdirde mekanizma çalışmaz, devlet işlevsel özelliğini kaybeder.Devlet yönetme fikriyatı alelade bir tez olmaktan çok öte, geniş ufuklu bir düşünce tarzına sahip olmayı gerektirir. Çünkü devlet bünyesinde bir milleti, o milletin dinini, dilini, örfünü, geleneğini, göreneğini, ananesini ve ortak değerlerini muhafaza eder. Bunlarla beraber köklü bir geçmiş de vardır. Bu değerler ancak köklü bir geçmiş sayesinde oluşur. İşte bu noktada çok önemli bir mevzu önümüze geliyor ki o da; devleti devlet yapan bütün özellikleriyle birlikte onu ayakta tutabilen bir "Devlet Adamı" olabilmek.Devlet adamı olabilmek için her şeyden önce o milletin evladı olmak gerekir. Ait olmadığınız millete adamlık yapamazsınız. Devlet adamı milletin her ferdini kendi öz evladı gibi görür ve ona göre davranır. Devlet adamı milletinin özelini bilir ve ona göre tavır takınır. Dün şöyleydi, bugün böyle, yarın şu şekilde diye âcizane bir şekilde evlatlarını kandırmaz. Milletinin değerlerinin ayaklar altına alınıp çiğnenmesine müsaade etmez. Milleti zorda iken kendi gülemez. Devlet adamı, devletini öteki devletlere karşı layıkıyla temsil eder, milletinin haricinde kimseye boyun eğmez, başı dik, alnı açık, gözü pek, insan olur. Yaşantısıyla, davranışlarıyla, fikirleriyle, fiiliyatlarıyla milletini yansıtır ve milletine örnek bir hal içerisinde yaşamını sürdürür. Devleti için olmazsa olmaz değerleri bilip bunlardan asla taviz vermez.Bu nedenle siyasetçileri tümüyle devlet adamı yerine koyamayız. Bu az önce değindiğimiz ve çok daha öte özellikler gerektirir. Siyaset devlet adamı için amaç değil, milleti ve devleti kâinatın zirvesine çıkartacak bir araç olmalıdır. Devlet adamı milyonlarca insandan sorumlu olduğunu bilip ona göre düşünür. Konuşmalarında ölçü sahibi olur. Dediğini dinletebilmelidir. Hz. Mevlana "Söz çıktığı ağza göre değer kazanır" diyor. Dolayısıyla ağzı dualı, gönlü imanlı bir kişilik olmak gerekir. "Söz ağızdan çıkmadan sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi sözünün esiridir." diyor Hz. Ali. Dolayısıyla sözünün eri olmalı, adamlığı dillere destan mahiyette olmalı, dillere destan Mustafa Kemal gibi olmalı, özgürlüğü ve bağımsızlığı karakter edinmeli.Şimdi bu tariflere uyan, bu özelliklere sahip olan kim var acaba?Acaba kim?Tabiî ki Prof. Dr. Haydar BAŞ.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012