Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ercan Özmen, "Ekonomik kriz, deprem ve işsizlik
gibi olumsuz gelişmeler depresyonu tetikliyor" dedi
Türkiye Eczacılar Birliği (TEB) 4. Bölge Adana Eczacı Odası tarafından HiltonSA Otel'inde, Lundbeck ilaç firmasının sponsorluğunda''depresyon" konulu meslek içi eğitim toplantısı yapıldı.
Kimler depresyona giriyor ?
Doç. Dr. Ercan Özmen, toplantıda, depresyonun ciddiye alınması gereken bir hastalık olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"İşini ve eşini kaybeden, okulda başarısız olan, stres yaşayan birçok kimse depresyon geçirir. Bu kimseler tedavi olmak yerine çözümü, alkol, sigara ve kahve içmekte ararlar. Son yıllarda ülkemizdeyaşanan ekonomik kriz, deprem ve sel felaketleri, bunların medyada veriliş biçimi depresyonu tetikliyor.
Depresyonun kültürü yok
Bunu yaşayan insanlar, kalabalıktan, gürültüden, çevresinden bazenailesinden bile koparak intihar girişimlerinde bulunuyorlar. Depresyon kültürler arasında da pek fark etmiyor. Amerika'da da, Pakistanda da depresyonun tarifi, tedavisi aynıdır. Başağrıları, çarpıntı, nefes darlığı, tepkisel davranışlar haslatılığın en belirgin işaretleridir. Yapılan araştırmada kadınların daha çok depresyona girdiği, intiharların ise erkeklerde daha çok görüldüğü saptanmıştır."
Tekrarlanan bir hastalık
Ç.Ü Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr.Nurgül Özpoyraz da, depresyonun birçok nedeninin bulunduğunu, Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre, 2000 yılında kalp hastalığından sonra 2. sırayı alan depresyonda, dünya genelinde 121 milyon hasta olduğunu anlattı.
Doç. Dr. Özpoyraz, depresyonun en yaygın 22-44 yaşlar arasında görüldüğünü, yılda 20 milyon kişinin bu hastalıktan dolayı intihar ettiğini bildirerek, şöyle devam etti:
Tedavide en önemli etkenler
"Tekrarlanan bir hastalık olan depresyonda sabırlı bir tedaviye gereksinim var. Tedavide en büyük unsur, doğru tanı, uygun ilaç, etkindoz ve uygun süredir. Bunların düzenli yapılması halinde hasta 6 ile 12 ay arasında sağlığına kavuşur. Burada eczacı ve doktorlara ayrıca hastanın ailesine de büyük görevler düşmektedir. Evli olan erkekler daha az depresyon yaşarken, kadınların daha çok depresyon yaşadığı belirlenmiştir."
gibi olumsuz gelişmeler depresyonu tetikliyor" dedi
Türkiye Eczacılar Birliği (TEB) 4. Bölge Adana Eczacı Odası tarafından HiltonSA Otel'inde, Lundbeck ilaç firmasının sponsorluğunda''depresyon" konulu meslek içi eğitim toplantısı yapıldı.
Kimler depresyona giriyor ?
Doç. Dr. Ercan Özmen, toplantıda, depresyonun ciddiye alınması gereken bir hastalık olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"İşini ve eşini kaybeden, okulda başarısız olan, stres yaşayan birçok kimse depresyon geçirir. Bu kimseler tedavi olmak yerine çözümü, alkol, sigara ve kahve içmekte ararlar. Son yıllarda ülkemizdeyaşanan ekonomik kriz, deprem ve sel felaketleri, bunların medyada veriliş biçimi depresyonu tetikliyor.
Depresyonun kültürü yok
Bunu yaşayan insanlar, kalabalıktan, gürültüden, çevresinden bazenailesinden bile koparak intihar girişimlerinde bulunuyorlar. Depresyon kültürler arasında da pek fark etmiyor. Amerika'da da, Pakistanda da depresyonun tarifi, tedavisi aynıdır. Başağrıları, çarpıntı, nefes darlığı, tepkisel davranışlar haslatılığın en belirgin işaretleridir. Yapılan araştırmada kadınların daha çok depresyona girdiği, intiharların ise erkeklerde daha çok görüldüğü saptanmıştır."
Tekrarlanan bir hastalık
Ç.Ü Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr.Nurgül Özpoyraz da, depresyonun birçok nedeninin bulunduğunu, Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre, 2000 yılında kalp hastalığından sonra 2. sırayı alan depresyonda, dünya genelinde 121 milyon hasta olduğunu anlattı.
Doç. Dr. Özpoyraz, depresyonun en yaygın 22-44 yaşlar arasında görüldüğünü, yılda 20 milyon kişinin bu hastalıktan dolayı intihar ettiğini bildirerek, şöyle devam etti:
Tedavide en önemli etkenler
"Tekrarlanan bir hastalık olan depresyonda sabırlı bir tedaviye gereksinim var. Tedavide en büyük unsur, doğru tanı, uygun ilaç, etkindoz ve uygun süredir. Bunların düzenli yapılması halinde hasta 6 ile 12 ay arasında sağlığına kavuşur. Burada eczacı ve doktorlara ayrıca hastanın ailesine de büyük görevler düşmektedir. Evli olan erkekler daha az depresyon yaşarken, kadınların daha çok depresyon yaşadığı belirlenmiştir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.