Darbe ve darbecilerle mücadele,Askeri vesayetle mücadele,Milli irade,İleri demokrasi,Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü vs.* * *Bu tür süslü ama içi özenle boşaltılmış ifadelerle 13 yıl başbakanlık yapan Sayın Erdoğan 10 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanı oldu. Bu seçimle birlikte hem kendisi hem de Türkiye için yeni bir dönem başladı.Ne yazık ki yeni dönemde en büyük özelliği anayasal sınırları yerle bir etmek oldu.Bakın bu süreçte neler yaptı. Belli başlıklar halinde sıralayalım.1- Cumhurbaşkanı seçildiği anda anayasa gereği partiler üstü bir statüye ulaşan ve AKP ile bağı otomatik olarak kesilen sayın Erdoğan AKP kongresini topladı ve yeni bir genel başkan atadı. Böylece ilk kez bir partili Cumhurbaşkanımız oldu.2- TBMM'de anayasaya sadakat ve tarafsızlık yemini etti ancak herkesin cumhurbaşkanı olmak yerine AKP genel başkanı gibi hareket ederek muhalefet partilerine verip veriştirmeye devam etti.3- 7 Haziran 2015 seçim takvimi başlar başlamaz meydanlara çıktı ve Davutoğlu ile eş zamanlı mitingler düzenledi. Bu mitinglerde halktan AKP adına oy istedi; "400'ü verin bu iş huzur içinde hallolsun" dedi.4- İki koldan devlet imkânları kullanılarak yapılan mitinglere rağmen tek başına iktidardan düştüler. Dillinden düşürmediği milli irade 'koalisyon' dedi ancak başkanlık hayalinden vazgeçmedi ve yeniden seçimi zorlamaya başladı. Her fırsatta sandık mesajı verdi. Süreci mümkün olduğunca yavaşlattı. Hükümeti kurma için tanınan 45 günlük süre konusunda "anayasayı esnetme yetkim yok" dedi.5- Davutoğlu'nun büyük bir başarı ile yürüttüğü koalisyon tiyatrosundan sonra " tek yol seçim" demesinin ardından yeniden 'milli irade' edebiyatına başladı.7 Haziran 2015 seçimlerini yok saydı ancak Cumhurbaşkanı seçildiği 10 Haziran 2014 seçiminin sonuçlarının bazıları tarafından hazmedilemediğini ifade etti. Memleketi Rize'de yaptığı konuşmada ağzından baklayı çıkardı ve başkanlığını ilan etti.Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine dikkat çeken Erdoğan şöyle dedi, "İster kabul edilsin ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi değişmiştir. Şimdi yapılması gereken bu fiili durumun hukuki çerçevesinin yeni bir Anayasa ile netleştirilmesi, kesinleştirilmesidir"* * *Böylece bir anlamda "biz sivil bir darbe yaptık sıra şimdi işi kitabına uydurmaya geldi" dedi.İşte böyle!Karşınızda bir demokrasi havarisi, milli irade sevdalısı sayın Erdoğan!* * *Yazımıza noktayı bu konudaki tarihi bir tespitle koyalım. BTP lideri Prof.Dr.Haydar Baş, Erdoğan'ın kafasındaki sistemin demokratik krallık olduğunu defaatle dile getirdi.İşte o konuşmalarından biri.Tarih: Eylül 2010.Yer: İstanbul.Anayasa referandumundan birkaç gün önce partisince verilen iftar programında konuşan Haydar hoca şu uyarıyı yapıyordu,"Referandumda anayasa değişikliklerinin kabul edilmesi halinde Türkiye demokratik bir krallık şekline bürünecek. Bizim sistemimiz, rejimimiz kuvvetler ayrılığı ilkesine göre tanzim edilmiştir. Bu ne demektir? Yasama bağımsızdır, yürütme ve yargı bağımsızdır. Yasama, yürütme ve yargının tek elde toplandığı sisteme kuvvetler birliği sistemi denir. Bu krallıktır, saltanattır ve padişahlıktır. Şimdi gelelim bu anayasanın içindeki maddelere? 1982 anayasasından tamamı alınmış, bir kaç tane cilalı cümle eklenerek hepsi olduğu gibi kabul edilmiş. Fakat onlardan farklı iki tane temel madde bunlara ilave edilmiş. Neymiş bu fark? Yasama ve yürütme maddeleri aynen olduğu gibi halini muhafaza ediyor. Yargıya ait kurulları da çok enteresan bir ustalıkla cımbız gibi çekerek Türk toplumunu demokratik bir krallık dönemine sevk etmeye çalışıyorlar."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Türk milletine zafer yutturmacası! / 20.12.2024
- BOP işliyor Müslümanlar seviniyor! / 14.12.2024
- BOP’un ateşi yeniden harlandı / 07.12.2024
- Bahçeli’nin aniden depreşen Öcalan sevdası / 30.11.2024
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Türk milletine zafer yutturmacası! / 20.12.2024
- BOP işliyor Müslümanlar seviniyor! / 14.12.2024
- BOP’un ateşi yeniden harlandı / 07.12.2024
- Bahçeli’nin aniden depreşen Öcalan sevdası / 30.11.2024