Bugünlerde devam eden ve 9 Temmuz'da bitmesi planlanan şu meşhur yürüyüş hakkında bir şeyler yazmam gerektiğine bir esnaf lokantasında karar verdim.
Çok ciddiyim...
O esnada yemek yiyen orta yaşlı 3 kişi bu eylem hakkında konuşuyor ve ne kadar etkili olduğundan ve olacağından bahsediyorlardı.
Önce biraz güldüm. Sonra düşündüm ve nihayet sizlere yazıyorum...
Yahu ben bu CHP'nin gençliğini biliyorum. Arzulu, heyecanlı, vatanını seven, atasına sahip çıkan bir grup. Bu net.
Sakın 'nereden biliyorsun?' demeyin ben ADK (Atatürkçü Düşünce Kulübü) üyesiyim ve CHP'nin gençlik kolları faaliyetlerini oradaki arkadaşlardan biliyorum.
Öyleyse akla bir soru geliyor:
Bu gençlik neden uyuyor?
Evet öyle, maalesef öyle.
Zira onlar parlamaya hazır birer yıldız
gibiler.
Bakın İcmal Gençliği'ne, her gün bir daha doğuyor, her gün bir daha büyüyor, her gün bir daha patlıyor ve o patladıkça elalem çatlıyor, yalan mı?
Kimse yanlış anlamasın, Sayın Kılıçdaroğlu yıllardır bu arenada, fakat yaptığı hiçbir iş dikiş tutmuyor, bu kafayla giderse hiçbir zaman tutmayacak da.
Meclis'te, mitingde, sandıkta veremediği cevapları, yollarda araması apaçık şekilde hüsrana uğramaktır.
Değil midir?
Bugün Ana Muhalefet Partisi Lideri bu noktaya geldiyse bunun sorumlusu da dolaylı olarak millettir. Fakat tekrar belirtelim ki yıllardır gelen yetersizliğin çaresi yollarda bulunamayacaktır.
Eğer bu millet gerçekten bir sonuç elde edecekse, kendi meclisine doğru temsilciyi kendi yollamak zorundadır.
Yaşananlar, artık doğru kişi ve teze sırt çevirmenin anlamsız olduğunu ispata muktedirdir.
Çok ciddiyim...
O esnada yemek yiyen orta yaşlı 3 kişi bu eylem hakkında konuşuyor ve ne kadar etkili olduğundan ve olacağından bahsediyorlardı.
Önce biraz güldüm. Sonra düşündüm ve nihayet sizlere yazıyorum...
Yahu ben bu CHP'nin gençliğini biliyorum. Arzulu, heyecanlı, vatanını seven, atasına sahip çıkan bir grup. Bu net.
Sakın 'nereden biliyorsun?' demeyin ben ADK (Atatürkçü Düşünce Kulübü) üyesiyim ve CHP'nin gençlik kolları faaliyetlerini oradaki arkadaşlardan biliyorum.
Öyleyse akla bir soru geliyor:
Bu gençlik neden uyuyor?
Evet öyle, maalesef öyle.
Zira onlar parlamaya hazır birer yıldız
gibiler.
Bakın İcmal Gençliği'ne, her gün bir daha doğuyor, her gün bir daha büyüyor, her gün bir daha patlıyor ve o patladıkça elalem çatlıyor, yalan mı?
Kimse yanlış anlamasın, Sayın Kılıçdaroğlu yıllardır bu arenada, fakat yaptığı hiçbir iş dikiş tutmuyor, bu kafayla giderse hiçbir zaman tutmayacak da.
Meclis'te, mitingde, sandıkta veremediği cevapları, yollarda araması apaçık şekilde hüsrana uğramaktır.
Değil midir?
Bugün Ana Muhalefet Partisi Lideri bu noktaya geldiyse bunun sorumlusu da dolaylı olarak millettir. Fakat tekrar belirtelim ki yıllardır gelen yetersizliğin çaresi yollarda bulunamayacaktır.
Eğer bu millet gerçekten bir sonuç elde edecekse, kendi meclisine doğru temsilciyi kendi yollamak zorundadır.
Yaşananlar, artık doğru kişi ve teze sırt çevirmenin anlamsız olduğunu ispata muktedirdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Haydar Bektaş / diğer yazıları
- Süleymani’nin ardından / 10.01.2020
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018
- Sorunların çözümü / 28.12.2019
- Atatürk ilkeleri ve MEM / 15.10.2019
- Hukukçu enflasyonu / 02.07.2019
- Güzel günler / 20.04.2019
- Çileli günler / 18.04.2019
- Bir salonda Türkiye / 02.03.2019
- Bir müzik dehası / 27.01.2019
- İfade özgürlüğü üzerine / 24.11.2018
- Can sıkıcı bir yazı / 21.10.2018