Üniversitelerdeki kadrolaşma, adam kayırma, yolsuzluk, adamına göre muamele, bilim adamı olma yolundaki adaletsizlikler YÖK Başkanı Gürüz'ü halk nezdinde ve üniversite camiası içinde istenmeyen adam haline getirdi. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hala onu savunuyor. İlginç değil mi?
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, şu anda Çankaya Köşkü'nde oturmuyorsa, bunun tek nedeni vardır, o da YÖK Başkanı Kemal Gürüz'e olan düşkünlüğüdür. Bu sevdanın nereden geldiğini tespit edebilmiş değilim. Yalnızca üstü kapalı olarak şunu söyleyebilirim: Her ikisi de aynı derneğin farklı localarına mensupmuş!
Tarih: 6 Aralık 1999. İktidarda DSP-MHP-ANAP hükümeti bulunuyor. 28 Şubat sürecinin üzerinden 2.5 yıl; genel ve yerel seçimlerin üzerinden 7.5 ay geçmiş. Demirel, görev süresini 5 yıl daha uzatacak Anayasa değişikliği için kulis faaliyetlerinde bulunuyor. Demirel yine 6 Aralık'ta Bosna yolunda konuşuyor ve gazetecilere şunları söylüyordu: "Ülke benim hizmetime talipse kaçmam. Cumhurbaşkanı'nı halk seçmeli. Partiler buna hazır değilse mevcut sistemde değişiklik olmalı."
Kemal Gürüz'e yeniden seçtiği gün
O sıralarda gündemde YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün görev süresinin uzatılıp uzatılmaması da var. İktidarın ortanca ortağı MHP, Gürüz'ün kellesini istemekte. ANAP'lılar da Gürüz'e soğuk. Demirel, Gürüz'ü eleseydi, MHP'li milletvekilerinin desteği kesindi. Nitekim Anayasa değişikliği taslağı hazırlandı ama Mart 2000'de Meclis'ten onay almadı. DSP ve DYP'lilerin blok oyları ile bir kısım ANAP'lıların oyu Demirel'i Çankaya Köşkü'nde tutmaya yetmedi. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ısrarına rağmen, MHP'li milletvekillerinin çoğu Baba'ya "Devletin tepesinde oturduğun yeter" dediler. Nitekim Bahçeli, 6 Aralık 1999'da Milliyet'ten Fikret Bila'ya verdiği mülakatta, "DSP ve ANAP, Demirel'in yeniden seçimi için uzlaşırsa biz bunu kolaylaştırırız" demişti. Bahçeli ne kadar arzuluydu bilinmez ama kendisi bizzat Demirel'e karşı olumsuz tutum içine girmedi. Aynı mülakatta Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesine de karşı çıkan Bahçeli, şunları söylüyordu: "İrticayı, bölücülüğü savunan biri aday olursa, seçilmese bile şu kadar oy aldım derse, sıkıntı olur!" Halka güvenmeyen lideri halk böyle yapar! Bir fiskeyle Meclis'in dışına fırlatır.
Kısaca, Çankaya Köşkü'nde bir dönem daha kalmak için Anayasa değişikliği yaptıracak kadar arzulu olan Demirel, bile bile kendi önünü kesti. Neden? Kimse bu soruyu Demirel'e sormadı. Ben de şimdiye kadar bu fırsatı bulamadım. 28 Şubat refleksi miydi? Olabilir... Malum Gürüz'ün arkasındaki desteğin sağlam olduğu söyleniyor. Niçin? Bu sorunun cevabını veren de yok...
YÖK konusunda
değişmeyen bir Demirel
Demirel, dün Sabah'tan Yavuz Donat'a konuşmuş. Mülakatta dikkat çekici ifadeleri var.
YÖK ve üniversitelerle alakalı olanı şöyle:
"Yönetim sorunu hep olageldi... Üniversiteler okunabilir halde kalmalı... 1970'lerde okunamaz hale gelmişti... Bugün üniversite hür, özerk ve okunabilir halde... Bugünkü yönetim, üniversiteleri geçen on yıl içinde okunabilir tutmuştur... Bu da zorla olmadı. YÖK'ün, üniversite yönetiminin dikkatiyle sağlandı. Dünyada bugün komünizm ideolojisi yok. Ama köktendincilik ideolojisi var. Bir de Türkiye onbeş yıldır terör yaşadı. Ama her iki ideoloji de üniversitelerimize bulaşamadı.
(Demirel, hükümete ve hasseten Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik'e önerilerde bulunuyor) Üniversitenin huzurunu bozmasınlar... YÖK sistemini yenileştirme fikirleri varsa; ki bu da çok doğaldır, bunu üniversite yönetimi ile birlikte hayata geçirsinler. Yeni bir siyasi iktidarın yapacağı en yanlış iş, üniversite ile takışmaktır. Siyasi iktidar, üniversitelerde kendi kadro ve fikriyatlarını işbaşına getireceği izlenimini vermemeli... Bugünkü endişe odur."
Sonuç: Demirel değişmemiş. Zaten bu yaştan sonra da insan kolay kolay değişmez. Hala daha zor yıllardaki reflekslerle düşünüyor.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, şu anda Çankaya Köşkü'nde oturmuyorsa, bunun tek nedeni vardır, o da YÖK Başkanı Kemal Gürüz'e olan düşkünlüğüdür. Bu sevdanın nereden geldiğini tespit edebilmiş değilim. Yalnızca üstü kapalı olarak şunu söyleyebilirim: Her ikisi de aynı derneğin farklı localarına mensupmuş!
Tarih: 6 Aralık 1999. İktidarda DSP-MHP-ANAP hükümeti bulunuyor. 28 Şubat sürecinin üzerinden 2.5 yıl; genel ve yerel seçimlerin üzerinden 7.5 ay geçmiş. Demirel, görev süresini 5 yıl daha uzatacak Anayasa değişikliği için kulis faaliyetlerinde bulunuyor. Demirel yine 6 Aralık'ta Bosna yolunda konuşuyor ve gazetecilere şunları söylüyordu: "Ülke benim hizmetime talipse kaçmam. Cumhurbaşkanı'nı halk seçmeli. Partiler buna hazır değilse mevcut sistemde değişiklik olmalı."
Kemal Gürüz'e yeniden seçtiği gün
O sıralarda gündemde YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün görev süresinin uzatılıp uzatılmaması da var. İktidarın ortanca ortağı MHP, Gürüz'ün kellesini istemekte. ANAP'lılar da Gürüz'e soğuk. Demirel, Gürüz'ü eleseydi, MHP'li milletvekilerinin desteği kesindi. Nitekim Anayasa değişikliği taslağı hazırlandı ama Mart 2000'de Meclis'ten onay almadı. DSP ve DYP'lilerin blok oyları ile bir kısım ANAP'lıların oyu Demirel'i Çankaya Köşkü'nde tutmaya yetmedi. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ısrarına rağmen, MHP'li milletvekillerinin çoğu Baba'ya "Devletin tepesinde oturduğun yeter" dediler. Nitekim Bahçeli, 6 Aralık 1999'da Milliyet'ten Fikret Bila'ya verdiği mülakatta, "DSP ve ANAP, Demirel'in yeniden seçimi için uzlaşırsa biz bunu kolaylaştırırız" demişti. Bahçeli ne kadar arzuluydu bilinmez ama kendisi bizzat Demirel'e karşı olumsuz tutum içine girmedi. Aynı mülakatta Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesine de karşı çıkan Bahçeli, şunları söylüyordu: "İrticayı, bölücülüğü savunan biri aday olursa, seçilmese bile şu kadar oy aldım derse, sıkıntı olur!" Halka güvenmeyen lideri halk böyle yapar! Bir fiskeyle Meclis'in dışına fırlatır.
Kısaca, Çankaya Köşkü'nde bir dönem daha kalmak için Anayasa değişikliği yaptıracak kadar arzulu olan Demirel, bile bile kendi önünü kesti. Neden? Kimse bu soruyu Demirel'e sormadı. Ben de şimdiye kadar bu fırsatı bulamadım. 28 Şubat refleksi miydi? Olabilir... Malum Gürüz'ün arkasındaki desteğin sağlam olduğu söyleniyor. Niçin? Bu sorunun cevabını veren de yok...
YÖK konusunda
değişmeyen bir Demirel
Demirel, dün Sabah'tan Yavuz Donat'a konuşmuş. Mülakatta dikkat çekici ifadeleri var.
YÖK ve üniversitelerle alakalı olanı şöyle:
"Yönetim sorunu hep olageldi... Üniversiteler okunabilir halde kalmalı... 1970'lerde okunamaz hale gelmişti... Bugün üniversite hür, özerk ve okunabilir halde... Bugünkü yönetim, üniversiteleri geçen on yıl içinde okunabilir tutmuştur... Bu da zorla olmadı. YÖK'ün, üniversite yönetiminin dikkatiyle sağlandı. Dünyada bugün komünizm ideolojisi yok. Ama köktendincilik ideolojisi var. Bir de Türkiye onbeş yıldır terör yaşadı. Ama her iki ideoloji de üniversitelerimize bulaşamadı.
(Demirel, hükümete ve hasseten Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik'e önerilerde bulunuyor) Üniversitenin huzurunu bozmasınlar... YÖK sistemini yenileştirme fikirleri varsa; ki bu da çok doğaldır, bunu üniversite yönetimi ile birlikte hayata geçirsinler. Yeni bir siyasi iktidarın yapacağı en yanlış iş, üniversite ile takışmaktır. Siyasi iktidar, üniversitelerde kendi kadro ve fikriyatlarını işbaşına getireceği izlenimini vermemeli... Bugünkü endişe odur."
Sonuç: Demirel değişmemiş. Zaten bu yaştan sonra da insan kolay kolay değişmez. Hala daha zor yıllardaki reflekslerle düşünüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Recep Bahar / diğer yazıları
- ABD harika bir ekonomiye mi sahip? / 14.08.2018
- Ne yapmalı? / 13.08.2018
- Komşunla kavga et uzaklarda pazar ara! / 02.02.2016
- Diyarbakır'da kilise-ev faktörü! / 01.02.2016
- Çin ekonomisi alarm mı veriyor? / 20.01.2016
- Büyük İsrail yolunda sıra İran'da / 19.01.2016
- Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı / 15.01.2016
- Sultanahmet'in şifreleri / 13.01.2016
- Türkiye ile Suudi Arabistan ne zaman papaz olacak? / 09.01.2016
- Ekonomik çöküşü bir de buradan seyredin / 05.01.2016
- Ne yapmalı? / 13.08.2018
- Komşunla kavga et uzaklarda pazar ara! / 02.02.2016
- Diyarbakır'da kilise-ev faktörü! / 01.02.2016
- Çin ekonomisi alarm mı veriyor? / 20.01.2016
- Büyük İsrail yolunda sıra İran'da / 19.01.2016
- Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı / 15.01.2016
- Sultanahmet'in şifreleri / 13.01.2016
- Türkiye ile Suudi Arabistan ne zaman papaz olacak? / 09.01.2016
- Ekonomik çöküşü bir de buradan seyredin / 05.01.2016