Dünya kurulduktan bu yana, yalan ve geçici imtihan mahalli olarak tasvir edilen şu dünya sahnesinde dökülen kanları, kıyılan canları, yapılan tecavüzleri, yan yana koysanız, kime ne fayda sağladığını düşünseniz bile, bu dünyanın gerçekte bir hiç hükmünde olduğuna karar verirsiniz?Ama gel görün ki; nefis ve ihtiraslar aklın önüne geçince, gören gözler görmez, düşünen akıllar düşünmez olmakta, akla durgunluk verecek kadar vahşetler sergilenmektedir. Hâlbuki Yüce Allah(c.c.) biz kullarına; barış, huzur ve sağlık içerisinde bir dünya yaratmış, helal haram sınırını korumamızı istemişti; " Ey Âdemoğulları! Her mescitte ziynetinizi takının (güzel ve temiz giyinin). Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü o, israf edenleri sevmez." (A'raf Suresi; Ayet; 31)Sonrada güzel bir geçim sağlanmış, imkânlar verilmiş, karşılığında da şükretmemiz istenmişti; "Andolsun, size yeryüzünde imkân ve iktidar verdik. Sizin için orada birçok geçim imkânları da yarattık. Ama siz ne kadar az şükrediyorsunuz!" (A'raf Suresi Ayet; 10)Bizler ne yapmışız? Verilen bu kadar imkâna, geçim ve iktidara rağmen nankörlüğü tercih etmiş, ne Hakkın, ne halkın hakkını korumamış, isyan etmiş, cana yakmış, kan dökmüşüz. Ve netice olarak da yaşanması çok zor olan bu dünyayı karşımızda bulmuşuz?Netice olarak, kaybeden biz olmuşuz; hem bu dünyada, hem de ahrette? Şu ayetleri ibretle okuyup düşünelim değerli dostlar: "De ki: "Allah'ın, kulları için yarattığı ziyneti ve temiz rızkı kim haram kılmış?" De ki: "Bunlar, dünya hayatında mü'minler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşte bilen bir topluluk için ayetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz." "De ki: "Rabbim ancak, açık ve gizli çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah'a ortak koşmanızı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır." "Her milletin belli bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler." "Ey Âdemoğulları! İçinizden size benim ayetlerimi anlatan Peygamberler gelir de her kim Allah'a karşı gelmekten sakınır ve halini düzeltirse, artık onlara korku yoktur. Onlar üzülecek de değillerdir." "Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır." "Kim, Allah'a karşı yalan uyduran veya onun ayetlerini yalanlayanlardan daha zalimdir? İşte onlara kitaptan (kendileri için yazılmış ömür ve rızıklardan) payları erişir. Sonunda kendilerine melek elçilerimiz, canlarını almak için geldiğinde, "Hani Allah'ı bırakıp tapınmakta olduğunuz şeyler nerede?" derler. Onlar da, "Bizi yüzüstü bırakıp kayboldular" derler ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler." (A'raf Suresi 32-37 Ayetler)Şimdi tekrar düşünelim ve soralım kendimize; sonunda hesap vereceğimiz ve geçici olduğu net olarak bilinen bu dünya için; değer mi bunlar?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025