Fethullah Gülen'in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından yayınlanan "Küresel Barışa Doğru" adlı eseri okuyorum bu günlerde. Sayfalar ilerledikçe dehşete düşüyorum, bazen gördüklerime inanamıyorum ve dönüp tekrar tekrar okuyorum. Dudaklarınızı ısırmadan okuyabilir misiniz bilemiyorum. Buyurun:
"Batı Hıristiyan dünyası uzun süren kavgalar ve hesaplaşmalar sonucu kiliseleri büyük ölçüde kültürel faaliyetlere, sergilere, konserlere, konferanslara, etkinliklere açtı. İslam dünyası Hıristiyan dünyasından daha mı bağnaz? Değilse, öyleyse neden camiler hala erkek erkeğe daha çok Cuma namazlarında dolan bir mekan durumunda? Yok mu camileri kültürel etkinliklere, kadın erkek yanyana konser izleyecek ortamlara açabilecek bir Müslüman cemaati Türkiye'de. Böyle bir mekan değişimi ve ortamın İslam adına dünya çapında yaratacağı etki ve imaj değişimini görmek ve düşlemek zor olmamalı. Türkiye bunu yapabilecek ve İslam'ın yüzünü tüm dünyada aklayacak İslam modernleşmesini global planda yürütebilecek bir potansiyele sahiptir."
Paragraf biter bitmez, "Kimdir bu zibidi?" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ne bileyim, bu soruyu, bu kitaba önsöz yazan Suat Yıldırım'a, sunuş yazısını yazan Cemal Uşşak'a ya da bu kitabı yayınlayan vakfın onursal başkanına soracaksınız. Kitaptaki adı Kerem Çalışkan Tempo, detaylar yayıncının karnında.
Demek ki, neymiş efendim, on dört asırdır, hiç bir camide kadın erkek yanyana konser izlemediğine göre İslam'ın yüzü hep kara kalmış, bu modernleşmeyi sağlayacak olan cemaat ise İslam'ın yüzünü aklamış olacakmış. Gel de şimdi Engin Ardıç'ın üslubunu ödünç alıp da yüksek sesle "çüşşş..." deme.
Biz Çalışkan'ı Tempo'yu tanımayız arkadaş. Bu hezeyanlar, bu deli saçmaları nerede yayınlanmış? "Küresel Barışa Doğru" adlı kitapta. Bu kitabı kim yayınlamış? Fethullah Gülen'in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı. Sunuş ve önsözünü kimler yazmış?
Cemal Uşşak ve Suat Yıldırım.
Beyler, hacılar, hocalar! Derin hocalar!
Söyler misiniz, ne demek oluyor bu camilerde konser meselesi? Kadın erkek yanyana camide konser izleme meselesi? Bu güne kadar bu imaj değişimini yapamadığı için İslam'ın yüzünün kara olması? Bu reformu yaparsa tüm dünyada İslam'ın yüzünün aklanacağı meselesi?
Bu saçmalıkların altına imza atar mısınız, diye sormuyorum. Çünkü üstüne imza atmışsınız ve imzanızı, mührünüzü koyarak yayınlamışsınız.
Peki sormazlar mı, sebep ne ki bu adam bu şarkısını gelip sizin kapıda söylüyor? Siz de allayıp pullayıp insanımıza takdim ediyorsunuz. Yoksa çuvalsınız da bu adamı ağız olarak mı kullanıyorsunuz?
Hareketinizin, hizmetinizin adını "cihad kavramından arındırılmış bir İslam modeli" şeklinde koyanları baş tacı ediyorsunuz, mesajını gazetenizin en görünen yerinde yayınlıyorsunuz.. Diğer taraftan da, sıkça "modernleşme cihadı" öneren bu adama sayfalarca yer veriyorsunuz.
Modernleşme adına, İslam'ın içini boşaltma, kuşa çevirme adına yapılırsa "cihad" evet, Kitap ve Sünnetteki asli haliyle "cihada" hayır demiş olmuyor musunuz?
Muhterem okuyucu, döndürülen fırıldakların farkında mısın?
"Batı Hıristiyan dünyası uzun süren kavgalar ve hesaplaşmalar sonucu kiliseleri büyük ölçüde kültürel faaliyetlere, sergilere, konserlere, konferanslara, etkinliklere açtı. İslam dünyası Hıristiyan dünyasından daha mı bağnaz? Değilse, öyleyse neden camiler hala erkek erkeğe daha çok Cuma namazlarında dolan bir mekan durumunda? Yok mu camileri kültürel etkinliklere, kadın erkek yanyana konser izleyecek ortamlara açabilecek bir Müslüman cemaati Türkiye'de. Böyle bir mekan değişimi ve ortamın İslam adına dünya çapında yaratacağı etki ve imaj değişimini görmek ve düşlemek zor olmamalı. Türkiye bunu yapabilecek ve İslam'ın yüzünü tüm dünyada aklayacak İslam modernleşmesini global planda yürütebilecek bir potansiyele sahiptir."
Paragraf biter bitmez, "Kimdir bu zibidi?" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ne bileyim, bu soruyu, bu kitaba önsöz yazan Suat Yıldırım'a, sunuş yazısını yazan Cemal Uşşak'a ya da bu kitabı yayınlayan vakfın onursal başkanına soracaksınız. Kitaptaki adı Kerem Çalışkan Tempo, detaylar yayıncının karnında.
Demek ki, neymiş efendim, on dört asırdır, hiç bir camide kadın erkek yanyana konser izlemediğine göre İslam'ın yüzü hep kara kalmış, bu modernleşmeyi sağlayacak olan cemaat ise İslam'ın yüzünü aklamış olacakmış. Gel de şimdi Engin Ardıç'ın üslubunu ödünç alıp da yüksek sesle "çüşşş..." deme.
Biz Çalışkan'ı Tempo'yu tanımayız arkadaş. Bu hezeyanlar, bu deli saçmaları nerede yayınlanmış? "Küresel Barışa Doğru" adlı kitapta. Bu kitabı kim yayınlamış? Fethullah Gülen'in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı. Sunuş ve önsözünü kimler yazmış?
Cemal Uşşak ve Suat Yıldırım.
Beyler, hacılar, hocalar! Derin hocalar!
Söyler misiniz, ne demek oluyor bu camilerde konser meselesi? Kadın erkek yanyana camide konser izleme meselesi? Bu güne kadar bu imaj değişimini yapamadığı için İslam'ın yüzünün kara olması? Bu reformu yaparsa tüm dünyada İslam'ın yüzünün aklanacağı meselesi?
Bu saçmalıkların altına imza atar mısınız, diye sormuyorum. Çünkü üstüne imza atmışsınız ve imzanızı, mührünüzü koyarak yayınlamışsınız.
Peki sormazlar mı, sebep ne ki bu adam bu şarkısını gelip sizin kapıda söylüyor? Siz de allayıp pullayıp insanımıza takdim ediyorsunuz. Yoksa çuvalsınız da bu adamı ağız olarak mı kullanıyorsunuz?
Hareketinizin, hizmetinizin adını "cihad kavramından arındırılmış bir İslam modeli" şeklinde koyanları baş tacı ediyorsunuz, mesajını gazetenizin en görünen yerinde yayınlıyorsunuz.. Diğer taraftan da, sıkça "modernleşme cihadı" öneren bu adama sayfalarca yer veriyorsunuz.
Modernleşme adına, İslam'ın içini boşaltma, kuşa çevirme adına yapılırsa "cihad" evet, Kitap ve Sünnetteki asli haliyle "cihada" hayır demiş olmuyor musunuz?
Muhterem okuyucu, döndürülen fırıldakların farkında mısın?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025