Millet egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak! Cumhuriyetin ilanının bugün 83. yıldönümü. 20'nci yüzyılın savaşlarla dolu kısa tarihinde atılan dev bir adım, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu. 1920'lerde çöken bir imparatorluk... İngiliz himayesindeki Osmanlı saltanatını sürdürme çabalarının 'Amerikan mandacılığı' ile desteklendiği işgal günleri... Anadolu İhtilali'nin, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının başlattığı Kurtuluş mücadelesinin bağımsız bir devlet inşasıyla zafere ulaşması.Atatürk, Nutuk'ta o yılların zorluğunu şöyle anlatır: "Farkında olmadığı halde başsız kalmış bir millet, karanlık ve belirsizlik içinde, olup bitecekleri bekliyor. Felaketin korkunçluğunu ve ağırlığını anlamaya başlayanlar, bulundukları çevreye ve sezebildikleri etkilere göre kurtuluş çaresi sayılacak yollara başvuruyorlar."Parçalanmış, kuşatılmış bir coğrafyada Anadolu örgütlenmesinin ne anlama geldiğini kavramak için Amasya Genelgesi'ni yeniden okumak gerekiyor:"Milletin bağımsızlığını yine milletin kararı kurtaracaktır."Prof. Hikmet Özdemir'in 2004'te yayımlanan 'Amasya Belgelerini Yeniden Okumak' adlı incelemesi, Mustafa Kemal'in Anadolu'ya çıkarken, Osmanlı'dan arta kalan yapıyı korumak yerine, Cumhuriyet'in ilanıyla sonuçlanacak, 'milli egemenlik ve bağımsızlık' temeline dayalı devrimci bir mücadeleyi hedeflediğini gösteriyor.Vesayetçi ve mandacı formülleri bir yana iten Mustafa Kemal, kendi kararını şöyle açıklıyor:"Efendiler, ben bu kararların hiçbirini yerinde bulmadım. Çünkü bu kararların dayandığı bütün kanıtlar ve mantıklar çürüktü, temelsizdi. Gerçekte, içinde bulunduğumuz o günlerde, Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tükenmişti. Osmanlı ülkeleri bütünüyle parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk'ün barındığı bir Ata yurdu kalmıştı. Son sorun, bunun da paylaşılmasını sağlamaktan başka bir şey değildi. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükümet, bunların hepsi anlamını yitirmiş birtakım anlamsız sözlerdi.Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ve ne gibi yardım istemek düşünülüyordu? Öyleyse sağlam ve gerçek karar ne olabilirdi? Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da millet egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.İşte İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz, Samsun'a ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar, bu olmuştur. Ya istiklal ya ölüm. Gerçek kurtuluşu isteyenlerin parolası bu olacaktır." Cumhuriyetin değerini bilelim, nice bayramlara.Derya Sazak/ Milliyet
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.