Tarih, dünya futbolu için 20. kez yazılıyor ve sporseverler de buna, statlarda, evlerinde, iş yerlerinde, okullarda, hatta sokaklarda tanıklık ediyor. "Kupaların Kupası" bize yepyeni heyecanlar yaşatmaya devam ediyor.Brezilya'nın bu kupaya 1950 yılının rövanşı olarak baktığını çok iyi biliyorduk, ancak Almanya karşısında alınan 7-1'lik skor, belki de o günden daha büyük bir çöküşü meydana getirdi. Stad değişti, rakip değişti, maçın gidişatı değişti ancak Brezilya 64 yıl sonra kendi evinde yaptığı bir Dünya Kupasını daha üzüntüyle ve çok büyük hayal kırıklığıyla kapatmış oldu. Tarihinde 5 Dünya Kupası şampiyonluğu olan bir takımın, kendi sahasında yaptığı iki kupayı da büyük trajedilerle kapatması da kaderin bir cilvesi olsa gerek. Maçın içindeki futbola bakarsak; Almanya gerçekten oynanması gerektiği gibi oynadı ve kazandı. Brezilya'nın yaptığı baskıyı, kaliteli ve top yapabilen orta saha oyuncularıyla geçerek topu 3. bölgeye her ulaştırdıklarında gol pozisyonu ve çoğunlukla da gol buldular. Burada hem Almanya'nın başarısı, hem de Brezilya'nın taraftarı önünde oynamasının da heyecanıyla şuursuzca bastırması ve savunma güvenliğini çok geri plana atmasının rolü büyüktü. Bunun sonucunda, üst üste gelen gollerle Brezilya takımının tamamen oyun disiplininden kopması da birbirinin kopyası golleri ve 7-1'lik tarihi skoru getirdi. Bu maçın özelinde Klose'nin Dünya kupalarında 16 gole ulaşarak, Ronaldo'yu geçmesi de tarih defterine yazılan ayrı bir sayfaydı.Hollanda-Arjantin maçı ise beklendiği gibi sağlam bir oyun tarzı ve Messi-Robben çekişmesine sahne oldu. İlk yarı finalin aksine futbolun heyecan seviyesinin düşük olduğu bir maç izledik. Savunmaların ön planda olduğu, Robben ve Messi'nin sürekli iki rakip oyuncunun gözetiminde olduğu, taktiksel düşüncenin çok ön planda olduğu bir maç yaşadık. Robben 2010 Dünya Kupası'nda olduğu gibi yine belki de yıllarca unutulmayacak bir pozisyonda Mascherano'ya takılınca kupada finale uzanan, penaltılarla da olsa, Arjantin oldu.Almanya hem turnuva boyunca hem de yarı finaldeki futboluyla alkışları topladı ve daha şimdiden finalin favorisi, ancak bizim bu oyunu sevmemizin ve heyecanın hiç azalmamasını sağlayan şey aslında bu oyunda asla bir favori olmaması...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kerem Sevimli / diğer yazıları
- On yılda bir / 03.11.2014
- Kontrollü oynayanlar ligi / 27.10.2014
- Yalancı sınırı / 20.10.2014
- Markasız futbol / 13.10.2014
- Değişim mi istikrar mı? / 26.09.2014
- Tarihi değiştirenler / 19.09.2014
- Futbol'cuk' / 16.09.2014
- 12 yürekli adam / 12.09.2014
- Galatasaray 'İlk' peşinde / 01.09.2014
- Ne kadar süperiz? / 29.08.2014
- Kontrollü oynayanlar ligi / 27.10.2014
- Yalancı sınırı / 20.10.2014
- Markasız futbol / 13.10.2014
- Değişim mi istikrar mı? / 26.09.2014
- Tarihi değiştirenler / 19.09.2014
- Futbol'cuk' / 16.09.2014
- 12 yürekli adam / 12.09.2014
- Galatasaray 'İlk' peşinde / 01.09.2014
- Ne kadar süperiz? / 29.08.2014