Geçtiğimiz günlerde Tarım Kanunu Tasarısı, TBMM Tarım, Orman ve Köy işleri Komisyonunda kabul edildi. Tasarıda geçen "uluslararası taahhütlere uyum" sözü Türk çiftçisinin çıkarlarının hükümet tarafından ikinci hatta üçüncü plana atılmış olduğunun ifadesiydi. Yani Türk çiftçisi için atılması zaruri olan adımlar, uluslararası taahhütlere uygun olmadığı için hükümetçe atılmayacak. Ya da şöyle söyleyebiliriz, uluslararası taahhütlere uyacağız bahanesiyle Türk çiftçisinin zararına olabilecek adımlar hükümet tarafından atılacak. Türk çiftçisinin oyuyla iktidara gelmiş olan AKP hükümeti tarım kesimini gözden çıkarmış anlaşılan. Bu atılan adımlarla kendi çiftçisinin çıkarlarını korumakla mükellef olan hükümet, uluslararası taahhütlere uyum safsatasıyla kendi çiftçisinin çıkarlarının ve dolayısıyla Türkiye'nin stratejik çıkarlarını gözardı etmektedir.Bundan sonra tarımsal destekleme programlarının belirlenmesinde de "AB mevzuatı ve uluslararası taahhütlerle uyumlu olmak" tek belirleyici etken olacak.Değişiklikten önce tarım destekleme programlarına ayrılacak kaynağın "GSMH'nin yüzde 2'sinden az olamayacağına ilişkin ibare" bulunmaktaydı. Bu ibare önergenin kabulü ile çiftçi aleyhine "GSMH'nin yüzde 1'inden az olamayacağı" şeklinde değiştirildi.Tasarı, hükümetlerin GSMH'nin yüzde1'inden fazlasını tarıma ayırmalarını engellemiyor. Ama IMF ve AB politikalarına kayıtsız şartsız uyan hükümetler -AKP hükümeti gibi- her zaman tarıma en az desteği verdikleri ve daha az desteği nasıl verebilirim düşüncesinde olduklarından yeni tasarıyla zaten yetersiz olan tarım destekleri daha da azaltılacaktır. Zaten dünkü yazımda da değindiğim gibi DTÖ'nün toplantısında Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkelerin kabul ettiği deklarasyonla tarıma verilen destekler, 2013 yılına kadar aşamalı olarak azaltılarak tamamen kaldırılacak.Komisyonda kabul edilen Tarım Kanunu Tasarısına göre, iyice azaltılan tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanacak. İki yakası bir araya gelmeyen Türkiye bütçesi daha faiz giderlerini bile karşılayamazken hangi bütçe kaynaklarından destekleme yapılacakmış? Yol yaparken bile dış kaynakların finansmanına başvuran hükümet, tarıma ayıracağı yetersiz desteği bile dış borçlanmayla yapmaya çalışacak. AKP hükümetinin yanlış politikalarından bu güne kadar en çok etkilenen kesim sesini en az duyurabilen tarım kesimi oldu. Anlaşılan hükümet tarım kesimine yüklenmeye devam edecek.Böyle devam ederse Türk çiftçisinin sabrı taşacak ve AKP'yi sandığın dibinden ne AB mevzuatları ne de uluslararası taahhütler kurtaramayacaktır.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Ne olacak bu Ege’nin hali? / 11.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Ne olacak bu Ege’nin hali? / 11.10.2024