Seçim sandığına gidip oy vermek için geri sayım başladı. Partiler, bu saatten sonra ellerindeki en vurucu kozları kullanarak son dakika golü atma peşinde koşturacak. Geçtiğimiz zaman zarfında yoğun bir siyasi çalışma yürüten partiler, Türkiye'nin dört bir yanını gezerek kalabalık mitingler düzenlemeye gayret etti.
Bu yoğun siyaset trafiğinin arasında dikkatinizi çeken çok şey olmuştur eminim...
Ama şu meşhur TROYKA'nın (Cem, Derviş ve Özkan'dan oluşan üçlü yönetim) baş aktörlerinden İsmail Cem'in hali en ilginç, en acınacak durum olsa gerek. Neden mi ?..
Baksanıza seçime girecek olan tüm partiler 'O şehir senin, bu şehir benim' diye ard arda kalabalık mitingler düzenlerken Yeni Türkiye Partisi, "eski bir ayakabılık gibi" olduğu yere mıhlanmış duruyor. YTP Başkanı İsmail Cem, bir ara tüm cesaretini toplayıp dışarıya çıkar gibi oldu. İstanbul'daki parti binasının açılışına falan partililerle birlikte katıldı. Ama bu açılışın dışında Cem'in halkla içiçe çekilmiş kaç kare fotoğrafı var acaba ?
"Miting düzenleyemiyoruz, bari sokağa çıkıp birşeyler yapalım" düşüncesiyle geçtiğimiz günlerde yanına kurmaylarını alarak dışarı çıkan YTP Başkanı İsmail Cem, bir meydanda sandalye üzerine çıkarak birkaç kelam etmeye kalkıştı. Ama nafile ; sonuç yine hüsran oldu. Sandalye üzerinden yapılacak bir konuşmaya bile tahammül etmek istemeyen vatandaşın tepkisi üzerine Cem, o saatten sonra sandalye mitinglerini de askıya aldı. Yani sizin anlayacağınız, Yeni Türkiye Partisi beklenenden çok daha çabuk kocadı.
Sandalye mitinglerini de yapmaktan mecburen vazgeçen YTP Başkanı İsmail Cem, çaresiz bir şekilde 3 Kasım'ı bekliyor. Vatandaşın, sokaktaki tepkisini sandığa yansıtmasıyla YTP Başkanı Cem'in yakın zamanda siyaseti bırakması bekleniyor.
Bazılarına göre bu ihtimal şimdilik uzak görünse de, uzakların beklenmeyen hızla yakın olduğu bir Türkiye'de yaşadığımızı hatırlatmak isterim.
Eeee.. İsmail Cem, hayatı boyunca sandalye üzerinde miting düzenleyecek değil. Dolayısıyla yapılabilecek en doğru iş, istifa ederek daha fazla yıpranmamak olmalı.
Ecevit'in ahı mı tuttu ?
Düşünüyorum da İsmail Cem, DSP'de kalsaydı durum daha mı pozitif olurdu ? Belki bir bakıma öyle. Sonuçta; Türkiye'nin Dışışleri Bakanı olarak siyasete nokta koymak, sandalye üzerinde başarısız miting fiyaskosundan daha evla olurdu. Ama madalyonun öbür yüzü de şu; İsmail Cem, DSP'de kalsaydı bile sonuç fazla değişmiyecekti. Çünkü; vatandaşın 3 Kasım sonrası DSP'yi de sandığı gömmesi herkesin ortak beklentisi.
Bülent Ecevit, sağlık sorunlarıyla boğuştuğu en zor dönemlerinde kendisini terkederek partisinden ayrılan İsmail Cem ve diğerlerine kırgınlığını sık sık dile getirmiş ve "Bunların başarılı olması mümkün değildir" demişti. İsmail Cem'in düştüğü duruma bakınca kendi kendimi "Ecevit'in ahı mı tuttu" demekten alıkoyamıyorum.
Not................................................
YTP Başkanı İsmail Cem'i sandalye mitinglerinden dolayı yadırgıyor falan değilim. Hem günümüzde kıratın üzerine binerek veya minibüs şoförü tiplemesini gerçekleştirek oy isteyen adaylar çok. Konuya bu yönden yaklaşınca Cem'in tarzı da kendi çapında orjinal gibi geliyor.
Bu yoğun siyaset trafiğinin arasında dikkatinizi çeken çok şey olmuştur eminim...
Ama şu meşhur TROYKA'nın (Cem, Derviş ve Özkan'dan oluşan üçlü yönetim) baş aktörlerinden İsmail Cem'in hali en ilginç, en acınacak durum olsa gerek. Neden mi ?..
Baksanıza seçime girecek olan tüm partiler 'O şehir senin, bu şehir benim' diye ard arda kalabalık mitingler düzenlerken Yeni Türkiye Partisi, "eski bir ayakabılık gibi" olduğu yere mıhlanmış duruyor. YTP Başkanı İsmail Cem, bir ara tüm cesaretini toplayıp dışarıya çıkar gibi oldu. İstanbul'daki parti binasının açılışına falan partililerle birlikte katıldı. Ama bu açılışın dışında Cem'in halkla içiçe çekilmiş kaç kare fotoğrafı var acaba ?
"Miting düzenleyemiyoruz, bari sokağa çıkıp birşeyler yapalım" düşüncesiyle geçtiğimiz günlerde yanına kurmaylarını alarak dışarı çıkan YTP Başkanı İsmail Cem, bir meydanda sandalye üzerine çıkarak birkaç kelam etmeye kalkıştı. Ama nafile ; sonuç yine hüsran oldu. Sandalye üzerinden yapılacak bir konuşmaya bile tahammül etmek istemeyen vatandaşın tepkisi üzerine Cem, o saatten sonra sandalye mitinglerini de askıya aldı. Yani sizin anlayacağınız, Yeni Türkiye Partisi beklenenden çok daha çabuk kocadı.
Sandalye mitinglerini de yapmaktan mecburen vazgeçen YTP Başkanı İsmail Cem, çaresiz bir şekilde 3 Kasım'ı bekliyor. Vatandaşın, sokaktaki tepkisini sandığa yansıtmasıyla YTP Başkanı Cem'in yakın zamanda siyaseti bırakması bekleniyor.
Bazılarına göre bu ihtimal şimdilik uzak görünse de, uzakların beklenmeyen hızla yakın olduğu bir Türkiye'de yaşadığımızı hatırlatmak isterim.
Eeee.. İsmail Cem, hayatı boyunca sandalye üzerinde miting düzenleyecek değil. Dolayısıyla yapılabilecek en doğru iş, istifa ederek daha fazla yıpranmamak olmalı.
Ecevit'in ahı mı tuttu ?
Düşünüyorum da İsmail Cem, DSP'de kalsaydı durum daha mı pozitif olurdu ? Belki bir bakıma öyle. Sonuçta; Türkiye'nin Dışışleri Bakanı olarak siyasete nokta koymak, sandalye üzerinde başarısız miting fiyaskosundan daha evla olurdu. Ama madalyonun öbür yüzü de şu; İsmail Cem, DSP'de kalsaydı bile sonuç fazla değişmiyecekti. Çünkü; vatandaşın 3 Kasım sonrası DSP'yi de sandığı gömmesi herkesin ortak beklentisi.
Bülent Ecevit, sağlık sorunlarıyla boğuştuğu en zor dönemlerinde kendisini terkederek partisinden ayrılan İsmail Cem ve diğerlerine kırgınlığını sık sık dile getirmiş ve "Bunların başarılı olması mümkün değildir" demişti. İsmail Cem'in düştüğü duruma bakınca kendi kendimi "Ecevit'in ahı mı tuttu" demekten alıkoyamıyorum.
Not................................................
YTP Başkanı İsmail Cem'i sandalye mitinglerinden dolayı yadırgıyor falan değilim. Hem günümüzde kıratın üzerine binerek veya minibüs şoförü tiplemesini gerçekleştirek oy isteyen adaylar çok. Konuya bu yönden yaklaşınca Cem'in tarzı da kendi çapında orjinal gibi geliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.