İşte Rasûlüllah (s.a.s)'in kendisi için duyduğu endişeyi Allah Teâlâ bu seçkin insanın kalbine ilham etmiş ve onu Rasûlünü korumak için harekete geçirmişti. Buradan, Sa'd (r.a)'in, İslâm davasını yüceltmek ve düşman güçlerin ona karşı komplolarını engellemek için o kadar büyük bir özveriyle çatıştığı açıkça anlaşılmaktadır. Onun Rasûlüllah (s.a.s)'e karşı duyduğu sevginin sınırsızlığı, Uhud'da olduğu gibi daha sonraları da onu kendi nefsini feda ederek korumaya sevketmiştir. Sa'd (r.a), hakkında âyet nazil olan sahabilerden biri olma şerefine de sahiptir. O, "Benim hakkımda dört âyet nazil olmuştur" (Müslim, Fedailu's-Sahabe, 5) demektedir. Bu âyetlerden bir tanesi, Mekkeli müşriklerin Rasûlüllah (s.a.s)'den yanındaki, ona iman etmiş güçsüz kimseleri kovmasını istemeleri üzerine nazil olan, "Allah rızasını dileyerek akşam sabah ona dua eden kimseleri kovma" ayetidir (el-Enam, 6/52; Müslim, Fedailu's-Sahabe, 5; diğer âyetler şunlardır: el-Enfal, 8/1; Lokman, 31/15; el-Maide, 5/9). Sa'd (r.a), devrin putperest-müşrik süper güçlerinden biri olan İran İmparatorluğunu çökerten ve böylece İslâmın kitlelere tebliği önündeki büyük engellerden birisini ortadan kaldıran İslâm tarihinin en önemli savaşlarından biri olan Kadisiye savaşının komutanıydı. O, kendisine verilen görevi hakkıyla yerine getirip, Kisranın saraylarını ve hazinelerini ele geçirmiş ve yapılacak fetih hareketlerine yeni bir boyut kazandırmıştı. Böyle güçlü bir askerî yeteneğe ve siyasî güce sahip olmasına rağmen; bu, onun sade ve zahidâne yaşayışına hiç bir tesirde bulunamamıştı. Her zaman, ümmetin gerçek temsilcileri olan idarecilerin verdiği görevleri hakkıyla yerine getirmeye çalışmış, bu görevlerden azledildiği zaman kalbinde hiç bir eziklik ve kırgınlık hissetmeden köşesine çekilmiştir. Şunu söylemek mümkündür ki; Sa'd (r.a), İslâm binasının sağlam temeller üzerine oturtulmasındaki temel taşlardan birisidir.
Sa'd (r.a)'dan çok sayıda hadis rivayet edilmiştir. O hadis rivayeti konusunda çok itimat edilenlerden birisidir. Rasûlüllah (s.a.s)'e atfedilen hadisler hakkında çok titiz ve hassas davranan Hz. Ömer (r.a)'ın oğluna söylediği; "Oğlum, Sa'd, Rasûlûllah'dan bir rivayette bulundu mu, artık o meseleyi bir başkasına sorma" sözü onun bu konudaki güvenilirliğini açıkça ortaya koymaktadır (Asrı Saadet, I, 437-438). Sa'd (r.a), orta boylu, güçlü bir vücud yapısına sahip olup, sempatik bir kişiliği vardı (Asrı Saadet, I, 440; farklı bir rivayet için bk. Üsdü'l-?âbe, II, 368).
Sa'd (r.a), sekiz evlilik yapmış olup; bu evliliklerinde, on yedisi kız, on yedisi de erkek olmak üzere otuz dört çocuğa sahip olmuştu (Asr-ı Saadet, I, 441).
Hz. Sa'd'ın (ra) önemli hususiyetlerinden biri, sözünün doğruluğu idi. Resul-i Ekrem'den (sav) rivayet ettiği birçok hadisten ikisi şöyledir:
"Üç kişiye acırım: Cahiller arasında kalan alime, zengin iken fakir düşene ve kabile arasında hatırlı iken itibarını kaybedene!" "Kur'ân okurken ağlayın, eğer ağlayamazsanız ağlar gibi yapın" Hz. Sa'd (ra) daima şu sözü söylerdi: "Hayatımda üç gün ağladım. Bunlardan biri, Allah Resulünün irtihal ettiği gündü. İkincisi, Hz. Osman'ın katlolunduğu gündü. Şimdi de halka ağlıyorum". Nihayet Hz. Sa'd (ra), tabiî eceliyle, 83 yaşında, Hicretin 55. yılında Medine'den 10 mil mesafedeki Akik denilen yerde vefat etti. Vasiyeti üzerine Bedir gazasında giydiği cübbeyle gömüldü. Mübarek kabri, Medine'de Cennetü'l-Bâki'dedir. 17 yaşından 83 yaşına kadar bir ömrü Allah ve Resulüne adamış bu büyük insanın, şefaatini Cenab-ı Hak'tan niyaz edelim.
Sa'd (r.a)'dan çok sayıda hadis rivayet edilmiştir. O hadis rivayeti konusunda çok itimat edilenlerden birisidir. Rasûlüllah (s.a.s)'e atfedilen hadisler hakkında çok titiz ve hassas davranan Hz. Ömer (r.a)'ın oğluna söylediği; "Oğlum, Sa'd, Rasûlûllah'dan bir rivayette bulundu mu, artık o meseleyi bir başkasına sorma" sözü onun bu konudaki güvenilirliğini açıkça ortaya koymaktadır (Asrı Saadet, I, 437-438). Sa'd (r.a), orta boylu, güçlü bir vücud yapısına sahip olup, sempatik bir kişiliği vardı (Asrı Saadet, I, 440; farklı bir rivayet için bk. Üsdü'l-?âbe, II, 368).
Sa'd (r.a), sekiz evlilik yapmış olup; bu evliliklerinde, on yedisi kız, on yedisi de erkek olmak üzere otuz dört çocuğa sahip olmuştu (Asr-ı Saadet, I, 441).
Hz. Sa'd'ın (ra) önemli hususiyetlerinden biri, sözünün doğruluğu idi. Resul-i Ekrem'den (sav) rivayet ettiği birçok hadisten ikisi şöyledir:
"Üç kişiye acırım: Cahiller arasında kalan alime, zengin iken fakir düşene ve kabile arasında hatırlı iken itibarını kaybedene!" "Kur'ân okurken ağlayın, eğer ağlayamazsanız ağlar gibi yapın" Hz. Sa'd (ra) daima şu sözü söylerdi: "Hayatımda üç gün ağladım. Bunlardan biri, Allah Resulünün irtihal ettiği gündü. İkincisi, Hz. Osman'ın katlolunduğu gündü. Şimdi de halka ağlıyorum". Nihayet Hz. Sa'd (ra), tabiî eceliyle, 83 yaşında, Hicretin 55. yılında Medine'den 10 mil mesafedeki Akik denilen yerde vefat etti. Vasiyeti üzerine Bedir gazasında giydiği cübbeyle gömüldü. Mübarek kabri, Medine'de Cennetü'l-Bâki'dedir. 17 yaşından 83 yaşına kadar bir ömrü Allah ve Resulüne adamış bu büyük insanın, şefaatini Cenab-ı Hak'tan niyaz edelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.