İnsanlar şaşkınlık içinde olursa ne yapacakları belli olmaz. Şu anda ABD askerleri savaşta kaybetteklerinden daha fazlasını, Irak'ta başlayan bir nevi gerilla savaşında kaybetmektedirler. Hegün bir olay olmakta ve birkaç ABD'li asker ölmekte, bundan birkaç misli fazlası da yararlanmaktadır.
Diğer taraftan, ABD askerleri büyük bir zafer kazanan tarafın gururlu elemanları edasıyla, Irak'ta üstün bir güç olarak ülkeye medeniyet ve demokrasi getirdiklerine hâlâ inanmaktadır. Ama görünen o ki, şu anda ABD'nin Irak'a sadece bir büyük kaos getirdiğidir.
Iraklılar şu anda, aç sefil, işsiz ve çaresiz durumdadır. Ne yapılması gerektiğini bilmemektedir. Ortalık tam bir düzensizlik içindedir. İşsizlik bunaltıcı duruma gelmiştir. ABD bazı Iraklıları eğitmek üzere, yerli halktan isteklilerini toplayarak, kolluk kuvvetleri için, özel eğitim birlikleri oluşturmak istemektedir.
Halk hayatından bezmiş durumdadır. ABD askerlerine karşı kin beslemektedir. Bu sebeple ABD ile beraber olanları, işbirlikçi olarak görmekte ve ihanetle suçlamaktadırlar. Bu sebeple onlara suikast düzenleyerek cezalandırmak istemektedirler. Geçen hafta böyle bir saldırıyla tam 7 ölü ve 20'den fazla yaralı husule gelmişti.
Kısacası, Irak'ta resmi savaş sonra erdi ama gerilla ve halk savşaları ise yeni başladı. Bu sebeple acaba ABD yeni bir Vietnam'la mı karşı karşıya kalacaktır sorusunu akla getirmektedir.
Irak'taki ABD askerleri şu anda görülmeyen bir düşmanla savaşmak zorundadır. Görülmeyen düşman ise, gece mi, gündüz mü, uyurken mi yemek yerken mi, sokakta mı alışverişte mi, evde mi, büroda mı saldıracak belli değildir. Herşeyden önce bir elini dostça uzatıp, diğer eliyle bomba atan bu düşmanla savaşmak çok zordur. Diğer taraftan gerilla savaşları zamana ve mekana da bağlı değildir. Üstelik intihar komandoları da işin içinde yavaş yavaş görülmeye başlayacaktır. Çünkü bu gerilla savşaları daha yeni yeni gelişmektedir.
Bu durum ise ABD'nin başındaki Mr. Bush'u, etrafındaki şahinleri ve askeri kumandanları ileri derecede üzmektedir. Irak'taki işgal güçlerini ise, telaşa ve sıkıntılara götürmektedir. Öfke ve telaş ise insanların soğukkanlı düşünmesine mani olmaktadır. Bu durumdaki insanlar, kolaylıkla hatalı hareket etmektedirler.
Zaten bazı komutanlar peşin fikirle hareket ederlerse, üstelik bazı ters düşüncelerin esiri de olurlarsa kendi kafalarında sahte düşmanlıklar icat ederler. Öte yandan, Türk düşmanlarının fikirleriyle de gaza gelirlerse-gerek ABD menfaatlerine, gerekse müttefikleri sayılan Türkiye'ye büyük tersliklere sebep olurlar. Bu terslikler ise, ortak ilişkilere büyük zarar verebilmektedir.
Düşünün, NATO'da 1950'li yıllardan beri beraber olan, ortak düşmanlara karşı birlikte savaşan, birlikte şehit veren ve birlikte zaferlere ulaşan (Kore savaşları), ABD'nin en başarılı ve en sadık savaş dostu olan Türkiye askerlerine, ABD askerleri baskın yapmakta ve hiç sebepsiz olarak, insanlık dışı muamele yaparak, ellerini arkadan bağlıyarak ve başına siyah çuval geçirerek, insan haklarına tamamen ters düşen bir uygulamada bulunulmaktadır! Bu harekat de, Irak'ın Kerkük şehrinde bulunan, Türk düşmanlığı ile tanınan, Kerkük komutanı, hava albayı Billy Maxville'in emriyle yapılmaktadır.
Olayların seyri
Bilindiği kadarıyla olay şöyle seyretmektedir. Irak'ın Süleymaniye Kenti'nde görevli 11 Türk askeri, bir binbaşı, subaylar, assubaylar ve askerlerimizin binasını yaklaşık olarak, 100-150 ABD askeri kuşatma yaparak baskın düzenlemişlerdir. Böylece, Türk askerlerini hemen musadere altına almışlardır. Suçlamalarda ise; hiç bir esası olmayan, Kerkük'ün Kürt valisine suikast hazırlığının Türkler tarafından planlanmasıdır. Güya Türk askerleri ile Türkmenler tarafından suikast planlanması yapılmaktadır.
Diğer taraftan, ABD askerleri büyük bir zafer kazanan tarafın gururlu elemanları edasıyla, Irak'ta üstün bir güç olarak ülkeye medeniyet ve demokrasi getirdiklerine hâlâ inanmaktadır. Ama görünen o ki, şu anda ABD'nin Irak'a sadece bir büyük kaos getirdiğidir.
Iraklılar şu anda, aç sefil, işsiz ve çaresiz durumdadır. Ne yapılması gerektiğini bilmemektedir. Ortalık tam bir düzensizlik içindedir. İşsizlik bunaltıcı duruma gelmiştir. ABD bazı Iraklıları eğitmek üzere, yerli halktan isteklilerini toplayarak, kolluk kuvvetleri için, özel eğitim birlikleri oluşturmak istemektedir.
Halk hayatından bezmiş durumdadır. ABD askerlerine karşı kin beslemektedir. Bu sebeple ABD ile beraber olanları, işbirlikçi olarak görmekte ve ihanetle suçlamaktadırlar. Bu sebeple onlara suikast düzenleyerek cezalandırmak istemektedirler. Geçen hafta böyle bir saldırıyla tam 7 ölü ve 20'den fazla yaralı husule gelmişti.
Kısacası, Irak'ta resmi savaş sonra erdi ama gerilla ve halk savşaları ise yeni başladı. Bu sebeple acaba ABD yeni bir Vietnam'la mı karşı karşıya kalacaktır sorusunu akla getirmektedir.
Irak'taki ABD askerleri şu anda görülmeyen bir düşmanla savaşmak zorundadır. Görülmeyen düşman ise, gece mi, gündüz mü, uyurken mi yemek yerken mi, sokakta mı alışverişte mi, evde mi, büroda mı saldıracak belli değildir. Herşeyden önce bir elini dostça uzatıp, diğer eliyle bomba atan bu düşmanla savaşmak çok zordur. Diğer taraftan gerilla savaşları zamana ve mekana da bağlı değildir. Üstelik intihar komandoları da işin içinde yavaş yavaş görülmeye başlayacaktır. Çünkü bu gerilla savşaları daha yeni yeni gelişmektedir.
Bu durum ise ABD'nin başındaki Mr. Bush'u, etrafındaki şahinleri ve askeri kumandanları ileri derecede üzmektedir. Irak'taki işgal güçlerini ise, telaşa ve sıkıntılara götürmektedir. Öfke ve telaş ise insanların soğukkanlı düşünmesine mani olmaktadır. Bu durumdaki insanlar, kolaylıkla hatalı hareket etmektedirler.
Zaten bazı komutanlar peşin fikirle hareket ederlerse, üstelik bazı ters düşüncelerin esiri de olurlarsa kendi kafalarında sahte düşmanlıklar icat ederler. Öte yandan, Türk düşmanlarının fikirleriyle de gaza gelirlerse-gerek ABD menfaatlerine, gerekse müttefikleri sayılan Türkiye'ye büyük tersliklere sebep olurlar. Bu terslikler ise, ortak ilişkilere büyük zarar verebilmektedir.
Düşünün, NATO'da 1950'li yıllardan beri beraber olan, ortak düşmanlara karşı birlikte savaşan, birlikte şehit veren ve birlikte zaferlere ulaşan (Kore savaşları), ABD'nin en başarılı ve en sadık savaş dostu olan Türkiye askerlerine, ABD askerleri baskın yapmakta ve hiç sebepsiz olarak, insanlık dışı muamele yaparak, ellerini arkadan bağlıyarak ve başına siyah çuval geçirerek, insan haklarına tamamen ters düşen bir uygulamada bulunulmaktadır! Bu harekat de, Irak'ın Kerkük şehrinde bulunan, Türk düşmanlığı ile tanınan, Kerkük komutanı, hava albayı Billy Maxville'in emriyle yapılmaktadır.
Olayların seyri
Bilindiği kadarıyla olay şöyle seyretmektedir. Irak'ın Süleymaniye Kenti'nde görevli 11 Türk askeri, bir binbaşı, subaylar, assubaylar ve askerlerimizin binasını yaklaşık olarak, 100-150 ABD askeri kuşatma yaparak baskın düzenlemişlerdir. Böylece, Türk askerlerini hemen musadere altına almışlardır. Suçlamalarda ise; hiç bir esası olmayan, Kerkük'ün Kürt valisine suikast hazırlığının Türkler tarafından planlanmasıdır. Güya Türk askerleri ile Türkmenler tarafından suikast planlanması yapılmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006