Ülkemizde tam zamanlı çalışanların bile ciddi geçim sıkıntısı yaşadığı bir dönemde işsizlerin halini var da siz düşünün.
Aylık 4 bin 253 liralık asgari ücretle açlık sınırı altında bir yaşam sürdüren milyonlarca aile, 15 bin liraya ulaşmış yoksulluk sınırının 3'te 1'i bile olmayan bir gelire talim ederken, hiçbir gelir imkânı olmayan milyonlarca işsiz ne yapsın?
Ülkemizdeki işsizler, iş bulamamak bir tarafa, kendilerini Hükümete işsiz olarak kabul ettiremiyorlar.
Resmi işsizlik rakamlarında masabaşı çalışmalarıyla oradan kırpıp, buradan kırpıp tenzilat yapılıyor.
Milyonlarca vatandaşımız gerçekte işsiz olmasına rağmen Hükümet tarafından işsiz kabul edilmiyor.
Seni işsiz kabul etmeyenler sana neden iş bulsun?
İstatistik kurumunun elbette ki kendine göre bir hesaplama yöntemi var ama bu hesaplamayla ortaya çıkan netice sahadaki gerçeklerle hiç örtüşmüyor.
Dilerseniz biraz da rakamlarla izah edelim.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ocak ayı işsizlik verilerini açıkladı.
Buna göre, 15 yaş ve üstü işsiz sayısı Ocak ayında 21 bin kişi artarak 3 milyon 859 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı ise değişmedi yüzde 11.4 olarak kaldı.
İstihdam edilenlerin sayısı, bir önceki aya göre 43 bin kişi azalarak 29 milyon 910 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 46.5 oldu.
İşgücü, bir önceki aya göre 22 bin kişi azalarak 33 milyon 769 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise yüzde 52.6 olarak gerçekleşti.
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre değişim göstermeyerek yüzde 21.6 oldu.
TÜİK'in hesaplamalarında "atıl işgücü" denilen bir kavram var.
TÜİK'in yukarıda rakamlarını aktardığımız "dar tanımlı işsizlik hesaplama yöntemi", zamana bağlı eksik istihdamı, ümitsiz işsizleri ve iş aramayıp çalışmaya hazır olanları kapsamıyor. Oysa "geniş tanımlı işgücü hesaplaması" olarak da ifade edilen atıl işgücü oranı, zamana bağlı eksik istihdamı, ümitsiz işsizleri ve iş aramayıp çalışmaya hazır olanları kapsıyor.
TÜİK'in Ocak ayı için açıkladığı atıl işgücü oranı yüzde 22.9 oldu.
Atıl işgücü dikkate alınarak işsiz sayısı hesaplandığında, TÜİK'in verilerine göre gerçekte işsiz sayısı 8 milyon kişi civarında...
TÜİK'in işgücü ve istihdam rakamlarıyla alakalı akla birçok soru geliyor.
Örneğin, Türkiye nüfusunun 85 milyon kişiye yaklaştığı bir atmosferde, çalışan ve çalışma potansiyeli olan kişi sayısını ifade eden işgücü neden 33 milyon 769 bin kişi ve neden işgücüne katılma oranı yüzde 52.6?
Bu rakamlar çok çok düşük değil mi? Örneğin hemen hemen aynı nüfusa sahip olan Almanya'da işgücüne katılım oranı yüzde 79...
Türkiye'de, olması gerekene göre hesap yaptığımızda istihdam oranının ne kadar düşük olduğu, gerçek işsiz sayısının ne kadar çok olduğu açık ve net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
İşsizlik sorunu çözülemeyecek bir konu değildir. Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyada eşi bulunmayan Milli Ekonomi Modeli, sağladığı üretim-tüketim dengesiyle ülkemizde tam istihdamı sağlayacak tek modeldir.
Yeter ki bugün bu eşsiz modeli ülkemizde uygulayacak olan Bağımsız Türkiye Partisi'ni (BTP) ve Lideri Hüseyin Baş'ı millet ve devlet olarak baş tacı edelim.
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025