Cafer-i Tayyâr, Ebû Tâlib ve Fatıma bint Esed'in oğludur. İmam Ali efendimizin ağabeyidir. Cafer-i Tayyâr gençlik döneminde zamanın çirkinliklerine, ahlaki ve akidevi bozukluklarına asla bulaşmamıştır. Hz. Hatice (s.a) ve İmam Ali'den (a.s) sonra Peygamber Efendimizle (s.a.a) beraber namaz kılan üçüncü kişidir.
Cafer-i Tayyâr Peygamber Efendimiz'in hayranıdır ve hep O'nu taklit etmeye çalışır. Onun gibi oturup, onun gibi kalkar, onun gibi abdest alır onun gibi namaz kılar. Zaten ses tonu, tavrı, bakışı amcaoğlu Hz. Peygamber'i çok andırırdı. Müslümanlar "Resûlulah Efendimiz'e benzeyen 7 sahabe" arasında ilk önce onu sayarlar.
Peygamber Efendimiz (s.a.a) Cafer'e şöyle buyurmuştur: "Huyun, suyun ve hilkatin (bedensel özelliklerin) bana benziyor."
Yetimlerin, kimsesizlerin ve miskinlerin yardımına koşar, onlar için elinden geleni esirgemezdi. Bundan dolayı Peygamber Efendimiz (s.a.a) ona "ebel mesakin" (miskinlerin babası) lakabını vermişlerdir.
Cennette meleklerle beraber uçmasından dolayı "tayyâr" ve Mute savaşında her iki kolunu Allah yolunda vermesinin ardından Peygamberimizin (s.a.a) ona cennette meleklerle uçacağı iki kanat verildiğini müjdelemesinden dolayı da "zulcenaheyn" lakaplarıyla meşhur olmuşlardır.
Cafer-i Tayyâr; hatip, akıllı, mantıklı, takvalı ve istidlal ehli olduğu için Rasulullah (s.a.a) onu Habeşistan'a hicret edenlerin önderi etmiş ve o da bu görevini başarıyla yerine getirmiştir.
Habeşistan kralı Necâşî ve sevenleri onun eliyle Müslüman olmuştur.
Cafer-i Tayyar namazı
Müslümanların Hayber kalesini fethettiği ve Hz. Cafer-i Tayyar'ın döndüğü haberi, aynı anda Hz. Peygamber Efendimiz'e (s.a.a) ulaştığında, Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdular: "Hayber'in fethinden dolayı mı, yoksa Cafer'in döndüğünden dolayı mı daha çok sevinçliyim bilemiyorum."
Allah Resulü (s.a.a) Cafer'i karşılamak için on iki adım ilerleyerek, ona sarıldı, alnını öptü ve şöyle buyurdu: "Sana bir hediye vermemi ister misin?"
Cafer şöyle arz etti: "Evet, Ey Allah'ın Resulü!" Müslümanlar Hayber'in fethinden çokça ganimetler elde ettiklerinden herkes Peygamber'in Cafer'e bolca altın ve gümüş vereceğini zannetti, fakat Peygamber Efendimiz (s.a.a) Cafer'e şöyle buyurdu:
"Sana vereceğim ve öğreteceğim şeyi yaparsan senin için tüm dünyadan ve içindekilerden daha hayırlıdır. Bu namazı her gün kılarsan, senin için dünya ve içindekilerinden daha hayırlıdır. Eğer her iki günde bir kılarsan Allah senin o iki gün arasında işlediğin günahları affeder; eğer her Cuma günü veya her ay veya her yıl bu namazı kılarsan Allah o iki namaz arasında işlediğin günahları bağışlar."
Cafer-i Tayyar Namazı önemli ve faziletli nafile namazlardan birisidir. Dört rekâttır (iki rekâtlık iki namaz). "Subhanallahi vel-Hamdulillahi vela ilahe illallahu vallahu Ekber" zikri, toplamda 300 defa tekrar edilir. Günahların bağışlanmasında, istek ve dileklerin kabul olmasında çok etkili bir namazdır.
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) bu namazı Habeşistan'da sergilemiş olduğu 15 yıllık zorlu mücadelenin ardından vatanına dönen Hz. Cafer-i Tayyar'a hediye etmiştir.
Bildiğimiz ve mübarek gün ve gecelerde kılmaya çalıştığımız "tesbih namazı"nın aslı ve asıl adı Cafer-i Tayyar namazıdır.
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025