Hükümet öyle yaptı, böyle yaptı sonunda bir büyüme rakamı açıkladı.Yeni sistemle yapılan hesaplamaya göre 2007'de yüzde 4,5 büyümüşüz, gayri safi yurtiçi hasıla cari fiyatlarla 856.4 milyar YTL'ye, dolar cinsinden 658.8 milyar dolara çıkmış ve kişi başına milli gelirimiz de 9 bin 333 dolar olmuş. Hükümete göre bu rakamlara bu ekonomiyle nasıl ulaştığımızdan ziyade, bir şekilde bu rakamlara ulaşmak önemli. Yani Batı tarzı uygulama."Gayeye ulaşmada her şey mubahtır" anlayışının bir ürünü?Tabii, gerçekten büyüyen bir ülkede yatırımların artması lazım; borçların, açıkların azalması lazım; işsizlik problem olmaktan çıkması lazım; işçi, memur, çiftçi, emekli halinden memnun olması lazım; karşılıksız çekler, protestolu senetler havalarda uçuşmaması lazım vs vsSiz bu ülkede böyle bir tabloyu görebiliyor musunuz?Vatandaşın bireysel olarak kredi kartı ve tüketim kredisi borçları 100 milyar YTL'ye dayanmış. Kurumların aldığı krediler de eklendiğinde vatandaşların 330 milyar YTL borçları var.Gerçekten büyümenin olduğu bir ülkede vatandaşların ve de kurumların borçlanarak hayata devam etmesi ne kadar mantıklı?Devletin iç ve dış borcu toplamı ise 550 milyar doları aştı. Hükümet alavere dalavere ile bu borcu olduğundan az gösterme çabasında olsa da artık mızrak çuvala sığmıyor. Bir büyüme olduğu doğru, ama bu gelirlerde değil devletin de vatandaşın da borçlarında gerçekleşiyor.Şubat ayı sonu için yıllık dış ticaret açığı 65.7 milyar dolar olarak açıklandı. Yapılan bir ticaret var ve bu ticaret bu kadar açık vermiş.Bir yılda bu kadar dış açık veren bir ülkede sizce ne şekil bir büyüme olabilir?Cari işlemler açığı almış başını gitmiş. Ocak sonu itibarıyla cari açık 38.9 milyar dolar. Bu yıl 46?47 milyar dolarlık bir cari açık öngörülüyor. Cari açık döviz açığı demektir. Yani biz bu kadar dövizi dışarıya kaçırmışız, bu açığı da faizle borçlanarak finanse etmeye çalışmışız.Her yıl artan bir cari açık veren ülkemizde gerçekten bir büyüme olduğuna inanmamız mümkün mü? Büyüyorsak niye cari açık veriyoruz.Üstelik bütün özelleştirme ve turizm gelirleri de rakamlara ilave edilmesine rağmen bu açık oluşuyor. Varlıklarımızı, karlı şirketlerimizi, hazır kurumlarımızı açığa yama olsun diye satıyoruz, ama yine de açık almış başını gidiyor.Ve hala birileri bu ülkede büyüme olduğundan bahsedebiliyor.İşin garip tarafı hiçbir reel gelişme olmadan sadece hesaplama tekniğini değiştirerek ülkemiz bir anda basamak atlatılıyor, kişi başına gelir arttırılıyor. Hayali rakamlar havalarda uçuşuyor.Gerçekte ülkemiz basamak atlıyor, ama yukarı olmadığı kesin.Lokomotif sektörlerimizden tarımda daralma var, inşaat durdu, tekstil ise perişan vaziyette. Ama biz büyümüşüz!Yahu büyümenin bir emaresi olmaz mı?Bunu deyince Hükümet hemen ihracattan bahsediyor. Şubat sonu itibarıyla yıllık toplam ihracatımız 114.6 milyar dolar, ithalatımız ise 180.4 milyar dolar olmuş. Yıllık dış açık 65.7 milyar dolar.İhracatımız artıyor, ama ithalatımız daha çok artıyor. Daha da önemlisi ihracatımız ithalata dayalı olduğu için artan her ihracat ithalatı da arttırıyor.İthalatın büyük bir kısmı ara malı ithalatı. Yani ihracatımız ve yurtiçi için gerekli olan üretimimizin hammaddesini dışarıdan almışız, enerjisini ithal etmişiz.Bu üretimin sadece montajı bize ait. Hammaddeyi, parçaları almışız birleştirmişiz. Milli geliri hesaplarken bu mamulün değerini olduğu gibi yazmışız.Tamam da bu üretimin ithalat ağırlığını niye hesaba katmıyoruz. İthal edilen kısımlar, enerji bize ait değil ki, milli değil ki.Milli gelir hesaplıyoruz, hesabın çoğu gayrı milli. Elin malıyla, enerjisiyle sadece montaj yapmışız, milli gelirimiz arttı diye hava atıyoruz.Peki, ya üretim için gerekli olan finansman?O da bize ait değil. Kendi paramızı devreye koymuyoruz, dışarıdan alınan faizli borçlarla üretim yapmaya çalışıyoruz. Bankalardan alınan kredilerin de dışarıdan borçlanarak sağlandığını unutmayalım. Yani para da bize ait değil. Elin parasını, malını toplayıp milli gelir hesaplıyoruz. Sonra da buna büyüme diyoruz. Aslında sadece kendimizi kandırıyoruz. Dışarıdakiler bize bıyık altından gülüp duruyor, söğüşlemeye devam ediyor.Bu manzara devam etsin diye de arada bir çıkıp, "Ekonominiz gayet iyi, iyi gidiyorsunuz" tarzı açıklamalar yapıp sırtımızı sıvazlıyorlar.Yolunmaya hazır, yolunduğunun farkında olmayan ve hatta yolundukça zevk alan bir kaz bulmuşlar, adamlar da bu fırsatı kaçırmıyorlar, değerlendiriyorlar.Dilerseniz tabloyu özetleyelim:Üretim için kullanılan hammadde, enerji ithal;Yapılan üretim ve ihracat, ithalatı karşılayamıyor;Üretim için finansman faizli borçla dışarıdan sağlanıyor;Üretilen mala iç piyasada talep tüketim kredileriyle halk borçlandırılarak oluşturuluyor. Bankalar bu parayı dışarıdan borçlanarak temin ediyor;Üretimin içi boş, tüketimin içi boş.Stoktaki mallar hesaplamaya dahil ediliyorVe bu gerçekler dikkate alınmadan milli gelir hesaplanıyor ve büyüdüğümüz söyleniyor.Oluşan bu tablo karşısında "Kral çıplak" demek bize düşüyor ve diyoruz ki:Türkiye ekonomisi büyümüyor, hızla batıyor ğ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025