AB üyeliğinin sevincini yaşayan Bulgar ve Romenler gerçeklerle çabuk tanışacaklar. İngiliz Independent gazetesi de zaten bu ülkelerin "üçüncü sınıf üye olacaklarını" daha eylül ayında yazdı. Her iki ülkenin başlıca sorunu ekonomik geri kalmışlıktır. Sokaktaki Bulgar ve Romen için AB üyeliğinin önemi de şu aşamada tümüyle bununla ilgilidir. Bunu, önceki gün BBC'de yayımlanan bir haber de doğruladı. "Turist" olarak trenleri doldurup Batı Avrupa yoluna düşen Bulgarların hemen hemen hepsi, "Burada iş yok, Avrupa'ya gidiyorum" diyordu. Bu bile AB'de yeni bir "kaçak işçi" sorununun yaşanacağını gösteriyor. Akla ilk gelen, tabii ki, "Ne kaçak işçisi, bunlar AB üyesi değil mi?" oluyor. Fakat serbest dolaşım hakkından ne bir önceki genişlemede katılan 10 ülke eksiksiz yararlanabiliyor, ne de Bulgarlarla Romenler yararlanabilecekler. Tek fark vizesiz girmeleriHatta bu iki ülkenin durumu daha da kötü, zira bir önceki genişlemede AB'ye katılanlara en azından İngiltere, İrlanda ve İsveç serbest dolaşım hakkını tanımışlardı. Oysa bugün Bulgaristan ile Romanya'dan işçi isteyen ülke yok gibi. Burada bir hususa daha işaret etmek gerekiyor. Tüm AB üyelerinin serbest dolaşım hakkına koydukları sınırlamaları en geç 2014'e kadar kaldırmaları gerekiyor. Ancak Fransa, Avusturya ve Hollanda gibi AB'nin "imtiyazlı üyeleri" daha şimdiden, "İleride sektörel ihtiyaca göre ve çalışma iznine tabi olarak adam alırız" demeye başladılar.Özetle, AB üyesi olan bir Bulgar veya Romenin "serbest dolaşım" açısından şu anda bir Türkten tek farkı, turist olarak Avrupa'ya vizesiz gidebilecek olmasıdır. Ancak, bu hakkın istismar edilmesiyle ileride Bulgar ve Romen "turistlere" de sınırlamalar getirilebileceğinden şimdiden söz edilmeye başlandı bile. Bu arada, kapılarını bir önceki genişlemeyle gelen üyelere açmış olan İngiltere ve İrlanda'nın da gözü korktu. Zira İngiltere'ye çoğu Polonyalı 600 bin, İrlanda'ya ise çoğu Baltık ülkelerinden 200 bin işsiz akın etti. Her iki ülke bu sayede aslında ekonomik canlanma yaşadılar. AB üyeliği neye yarıyor?Ama ileriye dönük sosyal endişeler nedeniyle Bulgar ve Romenlere aynı hakkı tanımayacaklarını da açıkladılar. İngiltere, sadece tarım sektöründe çalışmak üzere sınırlı sayıda vasıfsız işçi alabileceğini söyledi, o kadar. Türkiye'de AB üyeliğine sadece "serbest dolaşım" gözüyle bakanlar için bunlar uyarıcı olmalı. Yeni üyeler için malların serbest dolaşımı konusu da benzeri bir şekilde karışık. Bunu özellikle tarım ürünlerinde görüyoruz. "AB üyeliği neye yarıyor o zaman?" Akla bu durumda gelen soru bu oluyor. Semih İdiz
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.