Başbakan Erdoğan askerlik süresinin kısaltılacağını açıkladı.
Bu acele neden Sayın Başbakan?
Yoksa kışlaları AVM’ye mi dönüştüreceksiniz?
Bu adım, Türkiye’yi savunma açısından zaafa uğratabilir.
Bölücü terör örgütünün militanlarının elindeki silahı bile bırakmadığı bir dönemde Türkiye’nin asker sayısını azaltma anlamına gelecek bu adımı çok iyi düşündüğünü söylemek zor.
Bundan dolayıdır ki, Başbakan’ın sözleri Arınç’ın açıklamalarından sonra boşa çıktı.
İsyancıların sabıkası kabarıyor
Suriye’de muhaliflerin çoluk-çocuk, asker-sivil ayırt etmeden kimyasal silah kullandığı Birleşmiş Milletler (BM) tarafından da itiraf edildi.
BM Bağımsız Uluslararası Suriye Soruşturma Komisyonu Üyesi Carla Del Ponte, muhaliflerin sinir gazı kullandığı yönünde şüpheler olduğunu açıkladı.
Del Ponte açıklamasında, Suriye’deki çatışmanın kurbanların verdiği ifadelerin, Suriyeli muhaliflerin sinir gazı kullandığını akla getirdiğini, “güçlü, somut şüphelerin mevcut olduğunu ancak henüz kesin bir kanıt bulunmadığını” kaydetti.
Carla del Ponte, BM Soruşturma Komisyonu’nun şu ana kadar Suriye’de hükümete bağlı güçlerin kimyasal silah kullandığına ilişkin kanıt görmediğini de sözlerine ekledi.
Suriye devletinin isyancılara kimyasal kullanması durumunda buna sessiz kalmayacağını açıklayan Türkiye BM’den yapılan bu açıklamaya neden sessiz kaldı?
Kimyasal silahı isyancılar kullanırken iyi de Esad kullandığında kötü mü?
Hükümetin Suriye’deki bu çifte standardını hala göremeyenler bir göz doktoruna görünmeli.
Çin’den somut teklif
AKP hükümeti Filistin ve Gazze konusunda Mavi Marmara’da 9 Türk’ün hayatına mal olan olayı körüklerken de sadece konuşuyordu, sonrasında da sadece konuştu durdu.
‘One minute” şovlarıyla tribünleri etkilemeye çalıştı.
Aklı başında olmayan kitleleri de etkiledi.
Bu dönemde hükümetçe somut bir talep dile getirilmedi, dile getirilen taleplerin de arkasında durulmadı.
AKP cenahında hal böyleyken Uzakdoğu’dan Çin, İsrail-Filistin sorunu için 5 maddelik öneri getirdi.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in ifade ettiği Çin önerileri şunlar:
1-Filistin’in özgür devlet kurmasında kararlı olunmalı.
2-Müzakere tek yol olmalı.
3-Gazze kuşatması kaldırılmalı.
4-Topraklar iade edilerek barış sağlanmalı.
5-Uluslararası toplum barışın garantörü olmalı.
Büyük devlet böyle olunur işte.
AKP hükümetinin Çin’den alacağı çok ders var.
Üniter yapının garantisi anayasa olmalıdır
Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölgesi Grubu Üyesi Şükrü Karatepe, “Sayın Başbakan bize, ‘Ülkenin toprak bütünlüğünü ve merkezi hükümet şeklini, yani üniter devlet yapısını taahhüt ediyorum’ dedi. Onun için bu 63 kişi görev aldı, yoksa çoğu görev almazdı” dedi.
Bu sözlerin sahibi Akil Karatepe şu soruya cevap versin:
Anayasa’da dayanağı olmayan bir üniter yapıya ve toprak bütünlüğüne Başbakan’ın garanti vermesinin bir anlamı var mı?
Üniter yapı darmadağın olduğunda Başbakan’ı yakalayıp, ‘Hadi garanti verdiğin üniter yapıyı oluştur’ mu diyeceksiniz?
Güldürmeyin bizi…
Hükümet yeni anayasa çalışmaları kapsamında mevcut anayasadaki ilk üç maddeyi değiştirmeye odaklanmış durumda.
Bu cürüm işlendiği takdirde Türkiye’nin üniter yapısı, bölünmez bütünlüğü tarihe karışacak. Yerine federasyon konulacak.
Bu acele neden Sayın Başbakan?
Yoksa kışlaları AVM’ye mi dönüştüreceksiniz?
Bu adım, Türkiye’yi savunma açısından zaafa uğratabilir.
Bölücü terör örgütünün militanlarının elindeki silahı bile bırakmadığı bir dönemde Türkiye’nin asker sayısını azaltma anlamına gelecek bu adımı çok iyi düşündüğünü söylemek zor.
Bundan dolayıdır ki, Başbakan’ın sözleri Arınç’ın açıklamalarından sonra boşa çıktı.
İsyancıların sabıkası kabarıyor
Suriye’de muhaliflerin çoluk-çocuk, asker-sivil ayırt etmeden kimyasal silah kullandığı Birleşmiş Milletler (BM) tarafından da itiraf edildi.
BM Bağımsız Uluslararası Suriye Soruşturma Komisyonu Üyesi Carla Del Ponte, muhaliflerin sinir gazı kullandığı yönünde şüpheler olduğunu açıkladı.
Del Ponte açıklamasında, Suriye’deki çatışmanın kurbanların verdiği ifadelerin, Suriyeli muhaliflerin sinir gazı kullandığını akla getirdiğini, “güçlü, somut şüphelerin mevcut olduğunu ancak henüz kesin bir kanıt bulunmadığını” kaydetti.
Carla del Ponte, BM Soruşturma Komisyonu’nun şu ana kadar Suriye’de hükümete bağlı güçlerin kimyasal silah kullandığına ilişkin kanıt görmediğini de sözlerine ekledi.
Suriye devletinin isyancılara kimyasal kullanması durumunda buna sessiz kalmayacağını açıklayan Türkiye BM’den yapılan bu açıklamaya neden sessiz kaldı?
Kimyasal silahı isyancılar kullanırken iyi de Esad kullandığında kötü mü?
Hükümetin Suriye’deki bu çifte standardını hala göremeyenler bir göz doktoruna görünmeli.
Çin’den somut teklif
AKP hükümeti Filistin ve Gazze konusunda Mavi Marmara’da 9 Türk’ün hayatına mal olan olayı körüklerken de sadece konuşuyordu, sonrasında da sadece konuştu durdu.
‘One minute” şovlarıyla tribünleri etkilemeye çalıştı.
Aklı başında olmayan kitleleri de etkiledi.
Bu dönemde hükümetçe somut bir talep dile getirilmedi, dile getirilen taleplerin de arkasında durulmadı.
AKP cenahında hal böyleyken Uzakdoğu’dan Çin, İsrail-Filistin sorunu için 5 maddelik öneri getirdi.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in ifade ettiği Çin önerileri şunlar:
1-Filistin’in özgür devlet kurmasında kararlı olunmalı.
2-Müzakere tek yol olmalı.
3-Gazze kuşatması kaldırılmalı.
4-Topraklar iade edilerek barış sağlanmalı.
5-Uluslararası toplum barışın garantörü olmalı.
Büyük devlet böyle olunur işte.
AKP hükümetinin Çin’den alacağı çok ders var.
Üniter yapının garantisi anayasa olmalıdır
Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölgesi Grubu Üyesi Şükrü Karatepe, “Sayın Başbakan bize, ‘Ülkenin toprak bütünlüğünü ve merkezi hükümet şeklini, yani üniter devlet yapısını taahhüt ediyorum’ dedi. Onun için bu 63 kişi görev aldı, yoksa çoğu görev almazdı” dedi.
Bu sözlerin sahibi Akil Karatepe şu soruya cevap versin:
Anayasa’da dayanağı olmayan bir üniter yapıya ve toprak bütünlüğüne Başbakan’ın garanti vermesinin bir anlamı var mı?
Üniter yapı darmadağın olduğunda Başbakan’ı yakalayıp, ‘Hadi garanti verdiğin üniter yapıyı oluştur’ mu diyeceksiniz?
Güldürmeyin bizi…
Hükümet yeni anayasa çalışmaları kapsamında mevcut anayasadaki ilk üç maddeyi değiştirmeye odaklanmış durumda.
Bu cürüm işlendiği takdirde Türkiye’nin üniter yapısı, bölünmez bütünlüğü tarihe karışacak. Yerine federasyon konulacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024